Selçuk, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın şampiyonluk yarışını sezon sonuna kadar sürdüreceğini Galatasaray’ın ise şansının kalmadığını söyledi.

Uzun yıllar Beşiktaş forması giyen Gençlerbirliği Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez ile kendisinin kaptanlığa kadar yükseldiği Fenerbahçe takımının şampiyonluk yarışı içinde olduğunu belirten Selçuk, sarı-lacivertli ekibin form tuttuğunu ve iyi oynamaya başladığını, siyah-beyazlı takımın ise sezon başından beri etkili futbol sergilediğini vurguladı.

Gönlünün Fenerbahçe’nin şampiyonluğundan yana olduğunu ifade eden Selçuk, şöyle konuştu:

“Devre arasında da söylemiştim, Galatasaray ile 10 puan fark vardı. Galatasaray’ın yarış dışı kaldığını düşünüyorum, önünde iki takım, bu kadar puan farkı… Bir takım olsa belki. Devre arasından sonra biraz daha puan kaybı yaşadılar. Fenerbahçe ve Beşiktaş sonuna kadar gider. İnşallah Fenerbahçe şampiyon olur. Kadro kalitesi ve camiasıyla hak ediyorlar.”

“4’te 4 yaptık, Beşiktaş’ı da yenip gelebiliriz”

Selçuk Şahin, ligin ikinci yarısında 4’te 4 yaptıklarını ve bu hafta karşılaşacakları Beşiktaş’ı da yenebileceklerini kaydetti.

Süper Lig’in 22. haftasında pazartesi günü deplasmanda Beşiktaş ile güzel bir maç oynayacaklarını belirten Selçuk, “4’te 4 yaptık, biraz daha üstüne koyarsak Beşiktaş’ı da yenip gelebiliriz” dedi.

Selçuk, Gençlerbirliği forması altında ilk kez “büyük” takıma karşı bir maça çıkacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onlar da iyi oynuyorlar ve etkili, iyi oyuncuları var. Umarım puan ya da puanlar alırız. Kazanmaya alışmış bir takım olarak kazanarak devam ettirmek istiyoruz. Serimizi devam ettirmeliyiz. Bundan önce de zor maçlar oynadık ve deplasmanda maç kazandık.”

“En rahatı yorumculuk”

Selçuk Şahin, aktif futbol hayatının ardından “çok stresli ve sıkıntılı bir iş” olarak tanımladığı teknik direktörlüğü yapmak istemediğini ifade etti.

Futbolu bıraktıktan sonra ne iş yapacağını artık düşünmeye başladığını dile getiren Selçuk, “İnşaat sektöründe bir aile şirketimiz var. O işler iyi giderse devam edebilirim. Bu kadar içinde olduktan sonra futboldan uzaklaşmak kolay değil. Futbolun içinde kalırım belki ama hocalık kafamda birinci planda değil” diye konuştu.

Televizyon yorumculuğu için “en rahatı, kolayı yorumculuk aslında çok fazla stresi, sıkıntısı yok” değerlendirmesinde bulunan Selçuk, şöyle devam etti:

“Oturup televizyonda maçları izleyip yorum yapmak en mantıklısı. Sporun içinde kalarak bir şeyler yapabilirim ama hocalık biraz geride kalıyor. Günler ne gösterir bilemem bunun için de başvurup kurslara gitmeyi ve gerekli lisansları almayı düşünüyorum. Elimde bulunsun, kim bilir belki ihtiyaç duyarım. Arkadaşlarımın çoğu iyi hoca olursun diye baskı yapıyor ama benim kafamda yok.”

“Götürebileceğim kadar götüreceğim”

Şahin, futbolculuk kariyerine dair planlarına ilişkin, “Kendimi iyi hissediyorum ama bu yaşlar futbolun son devreleri, ne kadar götürebiliriz, vücut ne kadar izin verir bilmiyorum. Götürebileceğim kadar götüreceğim, çünkü bu işi severek yapıyorum” dedi.

Maddiyatın kendisi için arka planda olduğunu, sahaya çıkmaktan, futbol oynamaktan, heyecanı yaşamaktan keyif aldığını dile getiren Selçuk, “Gençlerbirliği ile bir sene daha kontratım var. Bittikten sonra umarım daha da kalırız. Burada bitirmek isterim çünkü camiayı sevdim. Futbolculuğumun da son dönemi, umarım birkaç sene daha oynayıp burada bırakabiliriz” şeklinde görüş belirtti.

Başkent ekibine transfer olduğunda kırmızı-siyahlı taraftarlar ve futbol camiasının şüphe duymasının normal olduğunu dile getiren Selçuk, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Taraftarlar, 34-35 yaşında bir oyuncu geliyor, takımın durumu kritik, katkısı olacak mı, mutlaka bunları düşünmüşlerdir. Sadece Gençlerbirliği değil futbol camiası da düşünmüştür. Kendi adıma çalışmayı seven, sorumluk alan, göreve soyunduğumda da üstesinden gelen bir yapım var. Zor bir göreve geldiğimi biliyordum, amacım çalışarak üstesinden gelmek. Başarılı oldum en azından şimdilik. Antrenman yapmaktan bıktım mı, hayır. Bu işi seviyorum. Ağır antrenmanları hiçbir futbolcu istemez ama sahaya çıkıp top oynamak keyifli. Bunu küçükken arkadaşlarla zevk olarak yapıyorduk. Şimdi hem zevk hem de maddi bir kazancı var. Şimdi de çıkıp sahaya futbol oynamaktan bıktım demem çünkü seviyorum.”

“Yiğit, lakabıyla anılır”

Selçuk Şahin, karşılıklı futbol oynadıkları İbrahim Üzülmez ile A Milli Takım’da birlikte forma da giydiklerini hatırlatarak, “Hocamız hırslı, istekli. Bu görüntüsü ‘Deli İbrahim” lakabını almasına neden olmuş. Yiğit lakabıyla anılır” ifadelerini kullandı.

Gençlerbirliği taraftarının da İbrahim Üzülmez’i “Deli İbrahim” lakabıyla tribüne çağırdığını belirten Selçuk Şahin, şunları kaydetti:

“Hocamız en az bizim kadar hırslı ve istekli. Mutlaka başarı istiyor, oyuncularla da arasında bir sinerji oluştu. Bütün olarak ilerlemek istiyoruz, hocası, yönetimi, taraftarıyla… Sinerjiyi yakaladık, devam etmek istiyoruz. Gözümüz biraz daha yukarılarda ama alttan gelen takımlar da kazanıyor. Pes etmiş değiller. Güzel bir yarış olacağa benziyor. Geldiğimde, ‘sezon sonuna kadar bu tablonun içinde olmak istemiyoruz, bir kaç galibiyet alarak buradan çıkmak istiyoruz’ demiştim. 4’te 4 yaptık ama kaybettiğiniz zaman tekrar potaya girebilirsiniz. O nedenle de aynı ciddiyetle devam etmek istiyoruz.”

AA