"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hırka-i Şerif itina ile korunuyor

05 Nisan 2023, Çarşamba
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in -Aleyhissalatu Vesselam- vasiyeti üzerine Veysel Karani’ye bırakılan önemli kutsal emanetlerden Hırka-i Şerif, Ramazan boyunca Fatih’teki Hırka-i Şerif Camisi’nde görülebilecek. Ziyaret arife günü ikindi namazı sonrasında ziyareti dua ile sonlanacak.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in -Aleyhissalatu Vesselam- Veysel Karani’ye hediye bıraktığı Hırka-i Şerif’in muhafazasını üstlenen 59. kuşaktan torunu Barış Samir, yaptığı açıklamada, Hırka-i Şerif’in Veysel Karani’ye, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in -Aleyhissalatu Vesselam- vasiyeti üzerine vefatından sonra Hz. Ali ve Hz. Ömer tarafından intikal ettirildiğini söyledi.

Veysel Karani Hazretleri’nin, Hz. Ali’nin yanında Sıffin Savaşı’nda 657 yılında şehit olduğunu belirten Samir, “Hırka-i Şerif, buradan da aile silsilesi ile 59 kuşaktır bugüne kadar gelmiş durumda. Hırka-i Şerif, 1851 yılından bu yana Fatih’teki Hırka-ı Şerif Camii’nde muhafaza edilmektedir. Peygamber Efendimizin emaneti Hırka-i Şerif, günümüzde Veysel Karani Hazretleri’nin 58 ve 59. kuşak torunları tarafından, büyük bir itina ve dikkatle korunmaktadır.” dedi.

Arife günü ziyaret sona erecek

Samir, Hz. Muhammed’in mübarek emaneti Hırka-i Şerif’i koronavirüs salgını nedeniyle 2 yıl ziyarete açmadıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti: “Geçen sene vaka sayılarının düşmesiyle ramazan sonunda Hırka-i Şerif’i ziyarete açtık. Vatandaşlarımız geçen sene kutsal emaneti 1 hafta da olsa ziyaret edebildiler. Çünkü Hırka-i Şerif ile vatandaşların buluşması önemli. Bu yıl vatandaşlarımız Hırka-ı Şerif’i ramazan ayı boyunca hafta içi 10.00-18.00, hafta sonu 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilecek. Hırka-ı Şerif, Kadir Gecesi’nde ise teravih namazı sonrası sabah 03.00’e kadar ziyaret edilebilecek olup, arife günü ikindi namazı sonrasında ziyareti dua ile sonlanacak.”

***

Bediüzzaman, Sakal-ı Şerif, Hırka-i Şerif ziyaretleri hakkında ne diyor?

SALAVATA VESİLEDİR...

Dünyanın ve Türkiye'nin birçok yerinde Sakal-ı Şerif, Hırka-i Şerif, Lihye-i Şerif ziyaretleri büyük bir heyecanla gerçekleştiriliyor.

Bediüzzaman Said Nursi bu ziyaretlerin vesilelik cihetine dikkat çekerek 'Sakal-ı şerif ziyareti salâvata vesiledir' diyerek Peygamber Efendimize (SAV) hürmete ve teveccühe ve salâvata vesile olduğunu vurguluyor.

***

Sakal-ı şerif ziyareti salâvata vesiledir

Eğer bir saç hakikî olarak Lihye-i Saadetten olmazsa, madem zâhir hale göre öyle telâkki edilmiş ve o vesilelik vazifesini yapıyor ve hürmete ve teveccühe ve salâvata vesile oluyor; katî senetle o saçın zâtını teşhis ve tayin lâzım değildir.

Bugün Refet Beyin bir mektubunu aldım. Lihye-i Şerife hakkındaki suali münasebetiyle diyorum ki:

Hadisçe sabittir ki, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın lihye-i saadetinden düşen saçların taneleri mahduttur. Otuz kırk tane veya elli altmış tane gibi az bir miktarda iken, binler yerde Lihye-i Saadetin saçları bulunması, beni bir zaman çok düşündürdü. O vakit hatırıma gelmiş ki, Lihye-i Saadet, yalnız Lihye-i Şerifin saçlarından ibaret değil. Belki re's-i mübarekinin tıraş oldukça hiçbir şeyini kaybetmeyen Sahabeler, o nurlu ve mübarek ve daimî yaşayacak saçları muhafaza etmişler. Onlar, binlerdir; şimdiki mevcuda müsâvi gelebilirler.

Yine o vakit hatırıma geldi ki: Acaba her camide bulunan, sened-i sahih ile bu saç Hazret-i Risaletin saçı olduğu sabit midir ki, ona karşı ziyaret makbul olabilsin?

Birden hatıra geldi ki, o saçların ziyareti vesiledir. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma karşı salâvat getirmeye sebep ve bir hürmet ve muhabbete medardır. Vesilelik ciheti o şeyin zâtına bakmaz, vesilelik cihetine bakar. Onun için, eğer bir saç hakikî olarak Lihye-i Saadetten olmazsa, madem zâhir hale göre öyle telâkki edilmiş ve o vesilelik vazifesini yapıyor ve hürmete ve teveccühe ve salâvata vesile oluyor; katî senetle o saçın zâtını teşhis ve tayin lâzım değildir. Yalnız, aksine katî delil olmasın, yeter. Çünkü telâkkiyât-ı âmme ve kabul-ü ümmet, bir nevi hüccet hükmüne geçer.

Bazı ehl-i takvâ, böyle işlerde, ya takvâ veya ihtiyat veya azîmet noktasında ilişseler de, hususî ilişirler. Bid'a da deseler, bid'a-i hasene nevinde dahildir. Çünkü vesile-i salâvattır.
Refet Bey mektubunda diyor: "Bu mesele ihvanlar beyninde medar-ı münakaşa olmuş." Kardeşlerime tavsiye ediyorum ki, inşikaka ve iftiraka sebebiyet veren münakaşa etmesinler. Yalnız müdavele-i efkâr suretinde, nizâsız mübahaseye alışsınlar.

Lem’alar, On Altıncı Lem’a, Hâtime, s. 272

LÛ­GAT­ÇE:

Lihye-i Saadet: Peygamberimizin (asm) saç ve sakalının taneleri.
re's-i mübarek: mübarek baş.
müsâvi: eşit, denk.
telâkkiyât-ı âmme: umumî anlayış, genel telâkki.
ihvan: kardeşler.
beyn: ara, arası.
inşikak: Parçalanma, kırılma.
müdavele-i efkâr:  Fikir alış-verişi.
nizâ: Çekişme, kavga.
mübahase: sohbet, konuşma.

AA

Okunma Sayısı: 2603
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı