CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Adalet Bakanlığı'nın hakim ve savcı alım işleminin iptali için Ankara 11'inci İdare Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.
Adalet Bakanlığı'nın, Anayasa'nın 70'inci maddesine aykırı hareket ettiğini savunan Tanal, son atamalarla yargının siyasallaştığını ve artık bağımsızlığını da kaybedebileceğini ileri sürdü.
CHP'li Tanal'ın konuya ilişkin yazılı açıklamasına göre, pazartesi günü Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan sonuçlarla 900 hakim adayının alındığının duyurulmasının ardından alımların iptali talebiyle Ankara 11. İdare Mahkemesi'ne iptal başvurusunda bulunuldu. CHP'li Tanal, hakim ve savcı alımlarının iptali için açtığı davaya ilişkin şunları kaydetti:
"Mühürsüz referandumda yargı artık hem bağımsız hem de tarafsız olacak diye halkı kandıranlar daha iki hafta geçmeden parti içinden Hâkim ve Savcı atamaya başladılar. Ancak Anayasanın 70. Maddesi kamuya alımlarda görevin getirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrımın gözetilemeyeceğini açıkça düzenlenmiştir. AKP Türkiye'sinde görevin gerektiği kriterler Ak Parti üyesi olmak olarak güncellenmiş olacak ki; Bakanlık bu kadar AKP'liyi göz göre göre hâkim-savcı adayı olarak aldığını açıkladı. Ayrıca Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Devlet Memurları kanunu açıktır; bir hâkimin veya devlet memurunun bırakın siyasi partiye üye olmasını herhangi bir siyasi partiyi över nitelikte açıklamalar yapmasını dahi yasaklamış ve meslekten çekilme hali saymıştır. Bütün bu kanun maddeleri ortadayken; Mülakattan 1 ay önce AKP İlçe Yöneticiliğinden istifa etmiş adayın bağımsız ve tarafsız olduğunu, siyasi parti üyesi olmadığını nasıl iddia edebilirsiniz? Ya da bulunduğu ilin vergi rekortmeni AKP'li kadın kolları başkanının zorunlu görevle taşrada hâkimlik yapmak için bu sınava girdiğini nasıl iddia edersiniz? Bu insanlar bilerek bu makamlara yerleştiriliyorlar. Yakın zamanda da Yüksek Mahkemelere ve merkeze atanmaya başlayacaklar, başkanlık sisteminin maddeleri daha yürürlüğe girmeden kendi zeminlerini hazırlamaya başladılar. Artık yargı organında bile bunun rahatlıkla yapılması, kamuda liyakat prensibinden, eşitlik ilkesinden ve hukuk devletinden tamamen vazgeçildiğinin açık bir göstergesidir. AKPM 13 yıl sonra siyasi denetim kararını boşuna almadı. Ülke olarak insan haklarından ve demokrasiden kesin bir kopuş sürecine girmiş bulunmaktayız. Ortadoğu 'demokrasisi' olma yolunda hızla ilerliyoruz"
TANAL: YARGININ PARTİLİ OLDUĞU YERDE HUKUK GÜVENCESİNDEN VE ANAYASAL GARANTİDEN BAHSEDEMEZSİNİZ
Bağımsız ve tarafsız yargının, temel hak ve özgürlüklerin teminatı olduğunu vurgulayan CHP'li Tanal, şöyle devam etti:
"Hakim-savcı alımlarının ve sözlü mülakatın iptali için Ankara 11. İdare Mahkemesi'nde iptal davası açtık. Anayasaya, kanunlara ve Uluslararası sözleşmelere baktığınız zaman bu işlemin doğrudan iptal edilmesi gerekir. Bağımsız ve tarafsız yargı temel hak ve özgürlüklerin teminatıdır. Yargının partili olduğu yerde artık hukuk güvencesinden ve anayasal garantiden bahsedemezsiniz. Bu Adil Yargılanma Hakkının da açık ihlalini oluşturur. Adil yargılanma ilkesinin bir şartı da bağımsız ve tarafsız yargı mercileri önünde yargılanabilme imkânının olmasıdır. Ancak görünen o ki hükümet Türkiye'yi AİHM'den ve Avrupa'dan ve demokrasiden koparmak için elinden geleni yapıyor ve yapmaya da devam edecek. Bakmayın meydanlarda 'Biz hesabı yalnız sandıkta veririz' diye bağırdıklarına, hükümetin esasa amacı halk dahil kimseye hesap vermeden Türkiye'yi kendi bahçeleriymiş gibi yönetmek. Bunu mühürsüz ve şaibeli referandumla herkes gördü"
DHA