Diyanetin, yıllardır Euro üzerinden hac masraflarını ücretlendirdiğini ve hacı adaylarından Euro olarak ücret aldığını hatırlatan Özkes, doların değer kazanması ile Diyanetin dolar üzerinden hac fiyatlarını belirlediğini söyledi. 

"2015 yılı normal hac ücretini 3600 dolar olarak tespit etmiştir." diyen Özkes, "Buna göre kişi başına 1500 TL kadar bir fark söz konusudur. Genelde hacca gidenler eşleriyle birlikte gitmektedir ki iki kişi için 3000 TL fazla para ödenecektir. Doların artışı hacı adaylarını vurmuştur. Hacca gidenlerin bir kısmı varlıklı kimseler olmakla birlikte, hayat boyu dişinden tırnağından artırarak ömrümde bir defa da olsa mübarek yerleri görmek arzusuyla gidenler de azımsanmayacak kadardır. Dolardaki bu artış neticesinde hac ücretlerinin de dolar üzerinden alınması, doğal olarak kimi hacı adaylarımızı maddi sıkıntıya sokacaktır. Zaten dünyanın en pahalı haccını yapan hacılarımıza böylece daha da pahalı bir hac yükü yüklenmiş olacaktır. Ani gelişen doların yükselişi karşısında hazırlıksız yakalanan hacı adaylarımızı kendilerinden kaynaklanmayan ve tabiri caizse ibadetin tadını kaçıran bu durumun hacılarımıza yansıtılmaması gerekir. 7 Haziran seçimlerinden sonra CHP iktidarında bu artışın hacı adaylarımıza yansıtılmaması için gereken yapılacaktır. Gerekirse geçici bir kanun değişikliği ile 2015 yılında hacca gideceklerden alınacak bu fark diyanet bütçesinden karşılanabilir veya bir başka yasal yöntem bulunabilir. Zaten adeta 'bana da çıkar mı, çıkmaz mı' şeklinde şans oyunlarına dönüşen hac kuraları ile stres yaşayan hacı adaylarımız söz konusu artışla şoka girmişlerdir. Hac ibadeti gelir kapısı değildir. İbadet ile ticaret ayrı ayrı şeylerdir. CHP olarak hacılarımızın hizmetinde olacağız ve gereken kolaylıkları sağlayacağız." diye konuştu.

"Adana’da Aleviye sala olmaz diyerek sala okumayan din görevlisi hakkında soru önergesi verdim." diyen Özkes, "Alevilerin de vergilerinden oluşan diyanet bütçesinden maaş alan bir din görevlisinin böyle bir ayrımcılık ve ötekileştirme yapması ne dinen ne de hukuken asla kabul edilemez. Hala bu asırda bu zihniyetin varlığı büyük bir talihsizliktir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a 'Hoş geldin Allah’ın elçisi' diye seslenilmesi de yaşanan vahim olaylardandır. Umarım Cumhurbaşkanı kendisine hakaret iddiasında bulunduğu kimseler için gösterdiği tavrı bu densize de gösterir, böylece olası benzer dindışılıkların önüne geçilir." şeklinde konuştu.

AK Parti'nin parti kapatmayı zorlaştıracak teklifiyle ilgili bir soruya Özkes, "CHP'nin kapatılması mümkün olmayacak bir şeydir. Cumhuriyeti kuran bir partinin kapatılması deli saçmalığıdır, kesinlikle kabul edilemez. Partilerin kapatılması konusunda şayet AKP gerçekten samimi ise partiler yasasında değişiklik yapılması lazım. Öncelikle de seçim barajının düşürülmesi lazım. Bugün her ne kadar tabela olarak partiler varsada aslında hükmen kapalıdırlar. Seçim öncesi AKP'nin çeşitli hamlelerini biliyoruz. Yapılanda bu çerçevedir. Şayet samimi ise seçim barajı kaldıracak bir yasanın gelmesi lazım. Zaman vardır, bunu yapabiliriz. Ülkemiz açısından önemli bir sorun. Kalkarsa demokrasi açısından güzel bir adım olur. AKP bunda samimi değil." karşılığını verdi.

Türk Dil Kurumu sözlüğünde müsait sözcüğünün 'kolay flört edilebilir kadın' olarak tanımlanmasıyla ilgili bir soruya da Özkes, "Önce bunlar mücahit idiler, sonra müteahit oldular; daha sonra da herşeye müsait oldular. İşte o müsaitlikten kaynaklanıyor." ifadelerini kullandı.