"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

'Mutlaka bir gün AB'ye gireceğiz'

24 Ocak 2015, Cumartesi 09:30
Başbakan Ahmet Davutoğlu, siyaset ve ekonominin liderlerini buluşturan Davos toplantılarının ardından Zürih'e geçti ve İsviçre'de yaşayan Türk vatandaşları ile bir araya geldi.

Kalabalığa hitap edep Davutoğlu, Charlie Hebdo saldırısı ve Avrupa'daki camilere yönelik saldırılara değindi. "İslam Avrupa'nın asli dinidir ve asli dini olarak devam edecektir." dedi. Müslümanlar ve Hristiyanların Avrupa'da barış içinde yan yana yaşayacağını belirten Davutoğlu, bunu kimsenin engelleyemeyeceğini söyledi.

Türkiye'nin AB yolunda stratejik kararlılığını bir kez daha vurguladıklarını anlatan Davutoğlu, mutlaka bir gün Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne gireceğini söyledi: 

''Önümüze getirilen engellere rağmen, önyargılara rağmen, her türlü provokasyona rağmen Türkiye, Avrupa Birliği yolunda yürümeye kararlıdır. Neden biliyor musunuz? Hem Türkiyesiz Avrupa büyük bir eksiklik olacaktır ama en önemlisi de sizler için, Avrupa Birliği yolunda yürümeye devam edeceğiz. Madem ki burada bizim kültürümüzü, örfümüzü, dilimizi, dinimizi temsil eden kardeşlerimiz var, madem ki 45 milyon var Avrupa'da Müslüman, işte Türkiye Avrupa Birliği'nin parçası mutlaka olacaktır. Mutlaka bir gün Avrupa Birliği'ne gireceğiz. Yalvarmayacağız, dilenmeyeceğiz, hiç bir özel ayrıcalık beklemeyeceğiz. Başımız dik bir şekilde gireceğiz, onurla gireceğiz. Dinimizle, dilimizle, örfümüzle Avrupa Birliği'ne gireceğiz." 

"'Türkiye, Avrupa Birliği'ne girmek için çok güçlü. Eğer Avrupa Birliği'ne girerse, Avrupa'nın karakterini değiştirir, Avrupa Parlamentosu'nun dörtte biri Türk olur' diye çekiniyorlar" diyen Davutoğlu, Avrupa Birliği yönetimine de seslendi: 

"Avrupa bir gün küresel güç olacaksa, Türkiye'nin üyeliği ile olacak. Avrupa ekonomisi bu krizden çıkacaksa, Türkiye'nin dinamik nüfusuyla, girişimci kudretiyle çıkacak. Avrupa için biz bir yük değiliz. Avrupa için Türkiye bir şifadır. Hem ırkçılık hastalığına karşı bir şifadır, hem ekonomik durgunluğa karşı bir şifadır hem de Avrupa'nın düşen gücüne karşı, Avrupa'yı ayağa kaldıracak bir şifadır''

'Türkiye köprü olmak istiyor'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Zürih'e geçmeden önce, Davos'taki son toplantısında ise, G-20 ülkelerinin iş dünyasını temsil eden B20 (Business 20) isimlerle bir araya geldi. Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığı boyunca izleyeceği vizyonu aktardı. 

Davos'taki ilk toplantısında Türkiye'nin üç temel prensibini anlattığını söyleyen Davutoğlu, bunları  kapsayıcı olma, uygulama ve yatırımlar olarak sıraladı. Davutoğlu, ekonomi ve siyaset ilişkisini anlatırken, İpek Yolu örneğini verdi. "İpek Yolu üzerinde uzun yıllar hüküm süren imparatorluklara, devletlere bakınız. İpek yolu üzerinde barışçıl bir atmosfer sağlayanlar hayatta kalmışlardır. Bunu başaramayanlar ise başarısız olmuşlardır." dedi.  

Modern dünyada ekonomide devletler arası bağlılık olduğu zaman barışın da tesis edildiğini anlatan Davutoğlu, ''Genellikle 1960'larda konuşulan terör dengesi konusu, iki süper gücün nükleer kapasitesi olduğu zaman birbirilerine sataşmayacakları yönündeydi. Bu denge 'barış getirebilir' anlayışı vardı. Benim için, bu negatif barış anlamına geliyor. Pozitif barış ise ekonomilerin dengelendirilmesi ve bütünleştirilmesidir. Eğer komşuların ortak bir bahçesi, ortak bir alanı varsa, birbirlerine saygı göstermek zorundadırlar. Fakat eğer demir bir duvar ile birbirlerinden ayrılmışlarsa, bu bir sorun demektir'' ifadelerini kullandı.

Osmanlı zamanında Balkanlar'da komşular arasında kapı bulunduğunu, bunun amacının komşuların birbirine yardım etmelerini sağlamak olduğunu anlatan Davutoğlu'nun sözlerinde AB'ye sitem de vardı:

"Özgüveni olan ülkeler sınırlarını açıyor. Özgüveni olmayan ülkeler ise sınırlarını serbest ticarete kapıyor. Biz sınırlarımızı serbest ticaret için Avrupa Birliği'ne (AB) 1995'te açtık. Çünkü kendimize özgüvenimiz var. Aradan 20 yıl geçti. Biz hâlâ AB'nin kapılarını vatandaşlarımıza açmasını bekliyoruz'' 

Türkiye'nin G20 başkanlığı sürecinde İpek yolunu örnek aldıklarını belirten Davutoğlu, ''Burada bir G varsa aslında bu küresel 20 anlamına geliyor. Çünkü küresel bir çağdayız. Her ülke birbirine bağlı. Bu modern çağda tüm ülkelerin birbiriyle ilişkileri var aslında. İpek Yolu'ndaki karavan ilişkileri gibi. Yeni karavanlar ise internet, mail, e-ticaret, iletişim araçlar...Fiziksel karavanlar yok artık. İnsanlar teknoloji sayesinde yaklaşıyor'' dedi.

Çözümün ortak kader olduğunu söyleyen Davutoğlu, G-20 liderlerinin ortak kadere inanması gerektiğini belirtti: 

"Biz Türkiye'yi bir köprü haline getirmek istiyoruz. En az gelişmiş ve en çok gelişmiş ülkeler arasında biz bağ kurmak, köprü olmak istiyoruz. Bizim adalet anlayışımız, adalet olmazsa barış da olmaz. Ekonomik adalet olmazsa siyasi sistem de olmaz. Sahra altı ülkelerindeki 20 milyon kişinin elektriğe erişimi yoksa, biz dünyanın diğer kısımlarında kendimizi güvende hissedemeyiz. Başkanlığımız sürecinde biz kuzey ve güney arasında, zengin ve yoksul arasında dünya ekonomisinin merkezi güçleri arasında, marjinal sektörler arasında köprü olacağız. Bunları biraraya getirerek sinerji yaratacağız. Ancak biz bunu sadece politik ve siyasi karalar alarak yapamayız. Siyasi liderler kararlar alabilirsiniz, ancak uygulama aşaması çok önemli. Siyasi kararlılık olamazsa tüm bunlar sadece kağıtta kalır." 

AA

Okunma Sayısı: 1270
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı