CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Suriye politikasının tamamen çöktüğünü belirterek, "Sınırdan TIR'larla geçirilen silahlar nereye gitti, cevabını bekliyoruz." dedi.
Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi toplantısı açılışında yaptığı konuşmada, 2012 yılında AK Parti hükümeti ve dönemin başbakanını 'Suriye' konusunda 'Nasıl bir politika izlemek gerektiği' konusunda uyaran bir mektup gönderdiğini hatırlattı. CHP lideri, mektubun birinci sayfasından “şiddet ve çatışmaların durdurulmaması halinde ülkenin parçalanması bölgesel bir ihtilafa dönüşmesi de dışlanamayacak bir olasılık” cümlesini aktardı.
Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Üzülerek söylüyorum, bugün gerçekleşti. Biz devleti yönetmiyoruz. Bizim emrimizde Dışişleri Bakanlığı, büyükelçiler yok. Ama biz aklımızı kullanıyoruz, biz Ortadoğu’nun ne olduğunu biliyoruz. Ama siz ülkeyi yönetiyorsunuz, bırakın Türkiye’nin dünyanın gerçeğini, Suriye’nin gerçeğini dahi bilmiyorsunuz. Bu mektubun ekinde üç sayfalık CHP Suriye Çözüm Önerisi var. Hem gerekçesi, hem yol haritası tek tek sıralanmış."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun konuşmasındaki diğer satırbaşları ise şöyle:
"Kişisel hırslarla ayağa kalkıp bir ülke mi yöneteceksiniz siz? Bu da yetmedi. TIR'larla silah gönderdiler. Silah göndermeyin dedik. Silah gönderirseniz Müslümanı Müslümana kırdırırsınız, yapmayın etmeyin dedik. 'Biz silah göndermiyoruz, insani yardım gönderiyoruz' dediler. Sonunda belgeler çıktı. Silah gönderilmiş. Bu da ciddi bir dramdır aslında.
Sayın Davutoğlu'nun yaptığı açıklama var. 'MİT TIR'larına operasyon yapanlar bu katliamda sorumludur' diyor. Yani 'biz silah gönderiyorduk, izin vermediler ve sorumlular.' itiraf ediyor. Devlet yönetiminde vatandaşa yalan söylemek var mıdır? Aynı kabinede bir bakan, ne söylüyor? 'Burada bizi izleyenlerin huzurunda yemin ediyorum' diyor sayın Tuğrul Türkeş ‘Vallahi ve billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyordu. Bilerek söylüyorum' diyor. İddia ile söylüyorum, bizim o bölgeyle irtibatımız var. Bayırbucak Türkmenleriyle irtibatımız var o silahlar oraya gitmedi diyor. O silahlar nereye gitti? Bu sorunun cevabını hep beraber vermeliyiz, nereye gitti o silahlar?
Kendi söyledikleri ne oldu? 2,5 milyon Suriyeli Türkiye'ye geldi. Sen Şam'a gidecekken, 2,5 milyon Suriyeli Türkiye'ye geldi. Nasıl bir devlet yöntemidir, akıl dışılıktır arkadaşlar. Bu tabloyu aklı olan, sağduyusu olan her yurttaşımın değerlendirmesini isterim. Süleyman Şah Türbesi'ne gidecektik ya, türbeyi kaçırmak zorunda kaldık. İlkeye bakın. Musul başkonsolosluğumuz basıldı, 49 kişi rehine alındı."