Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Daha önceden bürokratlara seslenmiştim, direnin sizin arkadanızdayım demiştim. Aradan bir süre geçti, belgeler yağdı. Bazı mağdurlar da vardı, bazıları görevden alındı. Biz bunu imzalamayız dediler. 

Bir video yayınladım. AK Parti'nin gidişi gidiş değil dedim. Erdoğan, AK Parti'yi zapturapt altına aldı. Devleti kendi ailesinin isteklerine boyun eğecek hale getirdi. Bu baskılara rağmen bürokrasinin nabzı atıyor mu diye bir video yayınladım. 

O arada bir yolsuzluk dosyasını gündeme getirdim. İsim vermedim, sadece dosyayı okudum. Vay efendim dosyanın altında imzam yok diye açıklama yaptılar. Bakan çıktı, arkadaşımız bağlansın dedik, belgeleri gösterelim dedik. Arkadaşımızın telefonla bağlanmasına izin vermediler.

Sen ihale komisyonunda değilsin ki imzan olsun. Sen talimat makamındasın. Dışardan borç alınacak ona da kefil olacağım diyorsun.  Kılıçdaroğlu yalan söylüyor diyorlar, görmediğim belgeyi açıklamam. Senin imzan olan yolsuzluk belgelerini de açıklayacağım, hiç merak etme. Yolsuzluk deyince akla Erdoğan geliyor. Belge varsa ver diyorlar, verdik işte. 

Türkiye'nin gündeminde daha ağır sorunlar var. Bu kirlilikler gelir dağılımını bozdu, insanların büyük bir kısmı fakirleşti. Mutfakta sanayide yangın var. Cumhuriyet tarihinde karşılaşmadığımız olaylarla karşılaşıyoruz. 

Doğalgaz kesintileri başladı, daha önceden hiç karşılaşmamıştık. Ocak 2022'de gaz depolarındaki doluluk yüzde 32'ye düşmüş. Biz açıkladıktan sonra EPİAŞ rakamları sildi. Kesintiler geldi, sanayiciler darbe üstüne darbe yiyor. Yönetme öngörüleri, akılları yok. Elektrik kesintilerinin OSB'lerde yarattığı tahribat nedir, bilmek istiyoruz. TOBB, OSB'lerle görüşmeli rakamları açıklamalı. 

Sanayide kullanılan doğalgaza yılda 435 zam geldi. Nereye kadar gidecek bu? Elektrik zamları olunca 150 kwh'yi aşınca yüzde 127 zam olacak. Dün açıklama yapıp benim dediğim noktaya geldiler. Demek ki biz devleti yönetmeyi biliyoruz. Sarayda oturan elektrik faturası ödemiyor ki.

Her akaryakıt istasyonu vergi dairesi gibi. Para kesiyorlar. Sizi kandırıyorlarsa sandıkta ders vermek sizin göreviniz. Asgari ücrete bizim baskılarımız sonucu 4253 lira oldu. Para ele geçmeden açlık sınırının altında kalacak. İnsanlar ucuz ekmek kuyruğuna giriyorlarsa, ucuz yağ için kuyruğa giriyorlarsa bunu suçlusu saray şürekasıdır. 

Merkez Bankası'nın tek işlevi kaldı, para basmak. Faizi indir dediklerinde indiriyorlar. Merkez Bankası görevlilerinin akıllarını çalıştırmak gibi bir görevleri yok, akıllarını çalıştırdıklarında görevden alınacaklar.

TÜİK Başkanı biz gittiğimizde içeri almamıştı, görevde kaldı, sırtı sıvazlandı. Sonra kul hakkı yemem dedi, vay sen misin kul hakkı yemeyen. Hemen görevden alındı.Ben haram yiyorsam, sen benim altımda çalışıyorsan sen de yiyeceksin diyor."

NTV