Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin listelerinde PKK'yla iltisaklı kişilerin aday gösterildiği iddialarına tepki gösterdi. Karamollaoğlu, "Biz yapsak da YSK buna müsaade etmez. Onun için temiz belgeleri var. Bu açık gerçeğe rağmen yalan söylemekten hiç tereddüt etmiyor bu arkadaşlar" dedi.
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne az bir zaman kaldığını hatırlatan Karamollaoğlu, milletin iradesinin sandıkta tecelli edeceğini, herkesin bu iradeye saygılı olması gerektiğini belirtti.
Karamollaoğlu, Saadet Partisi listelerinde PKK ile iltisaklı kişilerin aday gösterildiği iddialarını da değerlendirerek, açık taksirli suçlar hariç bir yıl veya daha fazla hapis ile süresi ne olursa olsun ağır hapse hüküm giyenlerin ve terörden mahkum olanların aday yapılamayacağını anlattı.
Karamollaoğlu, "Biz yapsak da YSK buna müsaade etmez. Onun için temiz belgeleri var. Bu açık gerçeğe rağmen yalan söylemekten hiç tereddüt etmiyor bu arkadaşlar" dedi.
'METİNER'İN AKP'DE OLMALARINA NE DİYECEKSİNİZ?
Bazı adayların seçimi kazanması halinde bile PKK ile iltisakı ve irtibatı bulunduğu iddiasıyla açığa alınmakla tehdit edildiğini aktaran Karamollaoğlu, "Bu iş böyle gitmez. Bu küstahlıktır, vatandaşı tehdittir" diye konuştu.
Karamollaoğlu, "Burada meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için iki örneği zikretmek istiyorum: Adaylarımızdan birisi 1990 yılında İnsan Hakları Derneği içerisinde yer almış, bir diğer adayımız ise Kepez'de güya PKK'dan dolayı tutuklanmış haber bu. Peki gerçek ne? Bırakın tutuklanmayı hakkında açılan bir dava bile yok! Bir başka iddia daha önce HDP'de siyaset yapmış adaylarımız varmış. Eğer bu bir suçsa başta daha önce HADEP genel başkan yardımcılığı yapan Mehmet Metiner başta olmak üzere birçok ismin AKP'de aktif olmalarına ne diyeceksiniz? İktidar kendisine helal saydığını başkasına haram sayamaz" dedi.
'RABİA NAZ VATAN SORUŞTURMASINÜN ÜSTÜ KAPATILMAMALI'
Karamollaoğlu, Giresun'da geçen yıl Nisan'da yaralı halde bulunan ve tedavi için kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan ile ilgili soruşturmanın titizlikle yürütülmesini ve üstünün kapatılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Karamlollaoğlu, "Giresun ilimizde geçtiğimiz yıl daha 11 yaşında bir çocuk olan Rabia Naz isimli kızımız hayatını kaybediyor. İlk önce ölümüne intihar denilirken daha sonra ailenin şüpheleri ile otopsi yapılıyor ve vefat sebebinin araba çarpması olduğu anlaşılıyor. Acılı ailesi özellikle babası adeta bir polis gibi iz sürerek bazı bilgilere ulaşmayı başarıyor. İddialar vahim. Rabia Naz kızımıza arabasıyla çarpan kişinin bir siyasinin yakını olduğu ve olayın bazı siyasi kişiler tarafından örtbas edildiği hususu iddia ediliyor. Peki iddialar araştırılması gerekirken ne yapılıyor? Nurettin Canikli enteresan bir tavır sergileyerek gerek kendisi gerekse başka kişiler tarafından. Baba hakkında ardı ardına suç duyurularında bulunuluyor, hatta mahkeme kararı ile akli dengesinin yerinde olup olmadığı sorgulanıyor. İlginçtir aylardır olayı çözemeyen makamlar babanın bir günde akıl hastanesine yatırılmasına karar veriyor. Böyle bir mantık ve adalet işleyişi olmaz. Bu ülkede bugün adalet kadar yara almış bir başka kurum yok."