AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı Zeynep Karahan Uslu, asamblenin Roma'daki toplantısında Avrupa'nın sadece sınırlarını korumak bakımından Türkiye ve benzer ülkeleri alkışlamakla yetinmesinin yanlış ve yetersiz olduğunu Avrupalı muadillerine söylediklerini belirtti.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve aynı zamanda Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı Zeynep Karahan Uslu ile AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun ile Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesi'nin Roma'da İtalya Temsilciler Meclisi'nde gerçekleştirdiği "Yaşam kalitesinin geliştirilmesi, sivil toplumlar ve kültürler arasındaki etkileşimler" başlıklı toplantısına katıldı.
Toplantının ilk oturumunda Akdeniz'in kuzeyindeki ülkelerin başını ağrıtan "göç ve entegrasyon" konusu ele alınırken, ikinci oturumda; öğrenci ve araştırmacıların Akdeniz alanında serbest dolaşım konusundaki fikir alışverişi ve Erasmus deneyimleri masaya yatırıldı.
Üçüncü oturumda ise merkezi Mısır'ın İskenderiye kenti olan ve amacı Akdeniz’in her iki kıyısındaki toplumların ve insanların, birbirlerine yakınlaşması ve ortak projeler gerçekleştirmesi olan Anna Lindh Vakfı'nın 2014 raporunun bulguları parlamenterler tarafından tartışıldı.
Toplantıda ilk ele alınan konun; savaşlar ve göçlerin yarattığı yıkıcı etkiler olduğunu anımsatan Uslu, "Bu anlamda da 'toplantının merkezinde Türkiye vardı' desek yanlış olmaz. Hemen hemen her konuşmacının atıf yaptığı bir ülkeydi. Ancak biz de AB ülkelerinin ve Avrupa Parlamentosu temsilcilerinin olduğu bir siyasal zeminde, şunu da ifade etme gereği hissettik ki 'Dünya bu konuda sadece konuşan ya da Türkiye gibi ülkelere, başta Türkiye’ye teşekkürlerini ifade ederek konuyu geçiştiren bir pozisyondan artık vazgeçmesinin zamanı çoktan gelmiş ve geçmiştir' dedik" şeklinde konuştu.
Zeynep Karahan Uslu, dünyanın katkı olarak 200 milyon dolar harcarken, 4 milyar avrodan fazla harcama yapan Türkiye üzerine Avrupa'nın tutumunu eleştirerek, "Avrupa'nın kendi sınırlarını koruma anlamında bizim gibi ülkeleri alkışlamakla yetinmesi ne kadar yanlış ve yetersiz bir yaklaşım olduğunu belirttik. Özellikle siyasi temsilciler samimilerse ve evrensel değerler dedikleri ifadeler kelimelerden ibaret değilse Türkiye'nin NATO'ya ve BM'ye sunduğu yol haritası teklifine kendilerinden aktif katkı beklediğimizi ifade ettik" dedi.
Türkiye'ye yönelik hataya itiraz
Toplantıda Anna Lindh Raporu'nun koordinatörü Eleonora Insalaco, raporun sunumunu yaparken, raporda Türkiye'ye dair atıfsız bilgiden kaynaklanan yanlışlık yapıldığını tespit eden Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesi (PA-UfM) Türk Grubu Başkanı Milletvekili Uslu, komiteye hatanın düzeltilmesine ilişkin itirazda bulundu.
Uslu, raporun kapsam ve içerik bakımından değerli bir çalışma olduğunu belirterek, "Şu an bölgedeki yaşanan çok trajik gelişmeleri de düşünecek olursak; Akdeniz'in kuzey ve güney kanadını temsil eden toplumların birbirleri hakkındaki algılarının ölçümlenmesi ve bunun paylaşılması açısından gerçekten değerli bir çalışma" dedi.
Bununla beraber raporun Türk yazarlar tarafından kaleme alınmışı bölümünde tespit ettiği hataya dikkati çeken Uslu, "Diğer taraftan ülkemiz adına esef verici olan iki Türk akademisyenin; Tevfik Başer Aslan ve Necdet Sağlam'ın Türkiye hakkında yazdığı bu rapordaki makalede hiçbir şekilde doğruluk değeri olmayan bazı bilgilerin de yer almış olmasıydı. Onları da düzelttim burada. Daha sonra yazılı olarak da göndereceğiz" diye konuştu.
Türkiye ilişkin makalede 1937'deki kadın parlamenter oranının çok altında kalan bir 2014 Türkiye portresinden bahsedildiğinden söz eden Zeynep Karahan Uslu, "Bu, hiçbir şekilde doğru değil. Verileri doğru anlayamamış buna imza atanlar akademisyen olmalarına karşın. O dönemde 399 milletvekilin 18'i kadın, oysaki burada yüzde 18'i kadınmış gibi ifade edilerek, gerisinde kaldığımızı belirtiliyor. Oysa ki yüzde 4,5'a karşılık geliyor 1937'deki kadın temsili. Cumhuriyet tarihinde en yüksek kadın siyasetçi temsil oranını yakaladığımız bu dönemde, elbetteki daha yükseği hedefliyoruz ama bir gerçeklik olarak bunu yakaladığımız bir dönemde uluslararası arenada, dünya parlamenterlerine sunulan bir raporda bu tür yanlış bilgilerin Türk akademisyenler eliyle bu şekilde yayınlanmış olması üzüntü vericiydi. Bunu düzelttik. Yazılı olarak da düzelteceğiz" ifadelerini kullandı.
Uslu, raporun bilimsel veri sunduğunu bir bağlayıcılığının olmadığını ancak mevzuubahis ülkeye dair fikir vermesi açısından önem taşıdığını söyledi. Milletvekili Uslu, burada atıfsız bilgi konulduğunu ve kaynak gösterilmeyen bilginin bilimsel komitenin kontrolünden geçerek yayınlandığını bu nedenle yayın komitesini de eleştirdiğini ifade ederek, "Şüphesiz ki bir bilimsel komite her ifadenin doğruluğunu kontrol edemez ama atıf olmaksızın bilgi verilmesi çok kolaylıkla görülen bir şeydir. Bu tür yayınların bir standardı vardır. Atıfsız bilgi, atıf listeniz yok diyerek baştan itiraz edilebilirdi, kabul edilmeyebilirdi ama bunu tercih etmemişler. Onun da altını çizdik. Bunun karşılığın ilgili düzeltmeleri de tarafımca gönderildiği takdirde yapacaklarını söylediler" dedi.
Raporu ilk kez burada gördüklerini uluslararası kuruluşlara sunulup sunulmadığına dair bir şey söylenmediğini aktararak, düzeltmelerinin bir dahaki baskıya ya da en azından dijital formatında yanlış olan bu kısmın yazarlara bildirilerek çıkarılması gerektiğini kaydetti.
"IŞİD ve İslam algısı rağbet görmüyor"
Bu hata dışında raporda ilgi çekici verilerden birinden de bahseden Uslu, "İşte bütün medyanın olumsuz birtakım bakış açılarını IŞİD üzerinden İslam algısına yönelik pompalıyor olmasına rağmen, bunun toplumlar nezdinde bunun çok fazla rağbet görmediğini, aslında ülkelerin genel bakış açısından ziyade ülkeden ülkeye ve zaman içinde oluşmuş olan ülke algılarına göre bakışların farklılık gösterdiği tekçi yaklaşımların karşılıklı olarak Hristiyan ve batı toplumlarında var olmadığını göstermek gibi çok önemli bulguları da ortaya koymuş olması" şeklinde konuştu.
İnsanlık tarihinin en acı dolu iç savaşlarından birine tanıklık eden Suriye'de böyle bilimsel bir raporun hazırlandığına dikkati çeken AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Uslu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu araştırmanın orada yapılabilmiş olması da bu rapor bir anlamında bir farklılık, biriciklik katıyor çünkü bu kadar çok sıkıntının yaşandığı coğrafyaların tamamında aynı araştırmanın yapılabildiği, daha bu kadar derin ve geniş bir çalışmayı kolay kolay elde etmek de her zaman mümkün olmuyor. Bu da parçası olduğumuz Akdeniz İçin Birlik Süreci'nin katkılarıyla kurulan bu vakfın kültürlerarası iletişime yaptığı ciddi bir katkı olarak ifade edebiliriz."