Genel Başkan Gültekin Uysal: “ Milletimiz yeni bir siyasi kadro bekliyor.. İnsanımız güvenli bir liman arıyor..”
Demokrat Parti, Haziran- 2015 tarihinde yapılacak Milletvekili Genel Seçimlerine 9 ay kala seçim kampanyasını Ankara’dan başlattı. Genel Başkan Gültekin Uysal başkanlığında Ankara’da toplanan, Türkiye’nin her tarafından gelen Merkez Karar Kurulu ve Yüksek Haysiyet Divanı üyeleri, 2015 seçim hazırlıkları ile ilgili görüş ve önerilerini genel merkeze aktardı..Genel Başkan Yardımcılarının tamamının katıldığı değerlendirme toplantısında partililerin görüş ve önerileri tek tek not alındı.. Genel Başkan Uysal, 2015 seçim hazırlık toplantısında yaptığı açış konuşmasında şunları kaydetti:
“Türkiye zihin bulanıklığı yaşıyor..”
“ Geldiğimiz bu noktada Türkiye’nin halının altına süpürdüğü, görmezden geldiği, ihmal ettiği, meselelerin kördüğüm haline geldiği bir noktada, bu kördüğümü siyaset eliyle açma noktasında hepimiz mesulüz. Bütün idealimiz ve amacımız bu tıkanan ana damarı açabilmek için bu mücadeleyi veriyoruz. Türkiye zihin bulanıklığı yaşıyor.. Bugün sınırlarımızda yaşananlar, 1 asırlık birikimin sonucudur.. Bölge yeniden dizayn edilmek isteniyor. Uluslararası camiada, terör örgütlerine yardım eden, kara para aklayan bir ülke haline getirildik. Türkiye’nin, uluslararası camiada pek çok ithamla karşılaştığını görüyoruz. Böyle bir zeminde bizim dikkate almamız gereken şey, bu ülkenin birliği, beraberliği ve bu ülkenin milli güvenliğidir.Temel prensipleri hiçe sayarak, her elini attıkları konuda başarı elde edeceklerine inanmış bir siyasi kadro maalesef, yutamayacakları lokmayı ağızlarına alarak, hem Türkiye’yi hem de bölgeyi büyük bir krizin, büyük bir kaosun içine soktular..Uzun bir döneme yayılacak biçimde Türkiye’yi istikrarsızlaştıracak işlerle karşı karşıya bıraktılar.“Kendi ticari ilişkilerini esas alarak Türkiye’nin dış siyasetini belirlerseniz, bugün elinizde Barzani aktöründen başka bir şey kalmaz.” Düne kadar ahbap çavuş ilişkileriyle, kendi ticari ilişkilerini esas alarak Türkiye’nin dış siyasetini belirlerseniz bugün elinizde Barzani aktöründen başka bir şey kalmaz. İşte bu zeminde, insanlarımızı yeniden ortak bir paydada buluşturabilmek adına, bir siyaseti, bir zihni haritayı, içini dolduracak bir şekilde, kadrolarıyla, politikalarıyla, fikriyatıyla beraber milletimizle buluşturma mecburiyetimiz vardır. Açık yüreklilikle ifade ediyorum 2002’de Meclis dışında kaldığımız günden bugüne zaman zaman bu eşikleri aşabilme fırsatı önümüze gelmiş olmasına rağmen, bir takım müdahalelerle beraber maalesef siyasi geleneğimizin parçalanmışlığı başta olmak üzere bu tür meseleler üzerinden bu zamana kadar gelemedik. 2007 yılında önemli bir fırsatı değerlendiremediğimiz de hepimizin hafızasındadır. Bütün bunların ışığında, bu tecrübelerden yararlanarak, bugün Türkiye’nin neye ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Bugün ülkenin bizden neler beklediğini iyi biliyoruz. Meclis tablosu içerisindeki siyasi partilerin bu gücü aşabilmek konusunda bir enerjiye, bir niyete sahip olmadığını son yaşadığımız süreçler ortaya koymuştur.
“ Milletimiz bir siyasi kadro bekliyor.. İnsanımız güvenli bir liman arıyor..”
İşte bugün bulunduğumuz zeminde, bütün kurumlarımızla, büyük bir fedakarlıkla bunca zaman bu bayrağı düşürmeyen teşkilatlarımızla beraber, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu noktada yeniden ayağa kalkabilmeli, yeniden Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu politikaların haklı bir sahibi olarak yeniden millet nezdinde aktif hale getirebilmeyi hep beraber başarabilmek durumundayız. İnsanımızın güvenli bir liman aradığını biliyoruz.
İşte bu noktada, sadece siyasi partilerin değil, alanların da daraltıldığı noktada, tabandan tavana bir silkinişin adresi olabilmek adına bütün genel merkez kurulları, teşkilatlarıyla beraber yeni bir değerlendirme yapma gereği hissediyoruz. Bu sürdürülemez şartlar içerisinde milletimizin önünde kendi geleceğini görebildiği, kendi ufkunda yaşattığı idealleri icra edecek bir siyasi kadroyu beklediğini biliyoruz. Bu beklentinin oluştuğu bir noktada kendi adıma ifade etmem gerekir ki, bu toplantının sonunda yapacağımız değerlendirmelerle beraber, sadece parti bünyemizde değil, topyekun bir hareketin bütün mensuplarıyla beraber, milletimizin beklediği o ışığı yakabilmek adına hep beraber kıyama kalkarcasına bir iradeyi perçinleyeceğimizden eminim diyorum. Böyle bir iklimde bu toplantımızı yapmanın önemini biliyorum. Bütün arkadaşlarımızla beraber böyle bir açık yüreklilikle sağduyu içerisinde bu toplantıyı yapıyor olmanın önemli olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. İnşallah hayrı aradığımız bir zamanda buradan hayrı netice olarak çıkartırız. Hepinizi en içten sevgi ve saygıyla selamlıyorum. “
Teşkilat Başkanı Yavuz: “Ya var olacağız, ya var olacağız..”
Toplantıda konuşan Teşkilat Başkanı Mehmet Ali Yavuz ise DP iktidarında terörü sıfır noktasında teslim ettiklerini ancak ülkenin kan gölü haline geldiğini anlattı. Ak Parti’nin bu işin içinden çıkamayacağını da vurgulayan Yavuz, AK Parti’nin Adnan Menderes’i sahiplenmeye çalıştığını da belirtti ve “ Menderes’i kimseye yar etmeyiz. Onlar bizim önderlerimizdir..” dedi. Mehmet Ali Yavuz, 26 Ekim 2014 Pazar günü 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in memleketi İslamköy’de yaptırdığı, Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nin açılışının yapılacağını da teşkilata duyurdu.
Kaynak: dp.org.tr