Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Brüksel'de basın toplantısı düzenledi. Çelik,"AB kurumlarında görevli kişilerin görevi, kendi ideolojik yaklaşımlarını yada siyasi tutumlarını geride bırakarak, Avrupa Birliği'nin dilini kullanan onların politikalarını yansıtan tutum sergilemelidir. Biz bunu hayretle karşılıyoruz. Genişlemeden sorumlu komiserin Türkiye ile ilişkilerin gözden geçirilmesi ve Türkiye'ye açıkça ne istediğinin sorulmasına dair yaklaşımını net bir şekilde biz söylüyoruz. Türkiye saygın bir dil beklemektedir" ifadelerine yer verdi.
AB Bakanı Ömer Çelik, Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüştü. Bakan Ömer Çelik, sonrasında Brüksel'de basın toplantısı gerçekleştirdi.
"TÜRKİYE-AB TARİHİNİN EN KIRILGAN OLDUĞU DURUM"
Çelik, "Bugün Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşmeler gerçekleştirdim. Türkiye-AB ilişkilerinin içinde bulunduğu durumda bu ziyaretimiz önceden planlanmıştı. Gelinen durum Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından, ilişkinin tarihinin en kırılgan olduğu durum. Son ilerleme raporu, içerisinde dengeli olmayan, pek çok hususun bulunduğu, Türkiye'ye karşı objektif olmayan, hakkaniyetli olmayan, birçok değerlendirmenin yer aldığı temeli çok zayıf, mimarisi çok zayıf bir rapor olarak önümüze gelmiştir. Katılım müzakereleri bir tehdit, bir şantaj unsuru olmamalıdır. Katılım müzakereleri bir iş birliği unsuru olmalıdır. Sürekli olarak söylüyorlar; diyalog kanallarını açık tutalım. diyalog kanallarımız açık. Bugün de buradayız. Ama maalesef somut süreçler üretme bakımından bir ilerleme sağlanamıyor. Türkiye'ye karşı kullanılan dil, kabul edilemez bir dildir. Türkiye'ye karşı dışlayıcı bir dil kullanmak, Türkiye'ye karşı suçlayıcı bir dil kullanmak, şu aşamada olabilecek en mantıksız iştir" dedi.
"BU, GENİŞLEMEDEN SORUMLU KOMİSERİN YETKİSİNDE OLAN BİR ŞEY DEĞİL"
Bakan Çelik, Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Komiseri'nin Türkiye'ye yönelik tutumunu eleştirerek şu ifadeleri kullandı: "Genişlemeden sorumlu komiserin, genişleme dışında her işle meşgul olmasıdır. Genişlemeden sorumlu komiser Türkiye söz konusu olduğunda, genişlemeyi engelleyici bir tutum sergiliyor. Halbuki görevi genişlemeyi sağlamaktır. Ama en son yaptığı açıklama 'Türkiye ile oturup konuşmalıyız. Bu böyle devam edemez' diyor. Bu, genişlemeden sorumlu komiserin yetkisinde olan bir şey değildir. 'Bana yetki verilsin' diyor. O zaman sormak gerekir: Sizin göreviniz genişlemedir, Türkiye ile ilgili, ne kadar başarı kaydettiniz? Hiç kimse kendi ideolojik yargılarını, politik yaklaşımlarını AB kurumlarının arkasına saklanarak, bu etiketleri kullanarak ifade etmemelidir. AB kurumlarında görevli kişilerin görevi, kendi ideolojik yaklaşımlarını, yada siyasi tutumlarını geride bırakarak, Avrupa Birliği'nin dilini kullanan onların politikalarını yansıtan tutum sergilemektir. Biz bunu hayretle karşılıyoruz. Genişlemeden sorumlu komiserin Türkiye ile ilişkilerin gözden geçirilmesi ve Türkiye'ye açıkça ne istediğinin sorulmasına dair yaklaşımını net bir şekilde biz söylüyoruz. Türkiye saygın bir dil beklemektedir."
DHA