GELECEK HAYALİ KALMADI

“Üretimi, üreteni cezalandıran bir sistem kurdular. Sistemin içinde olanı cezalandıran, dışında olanı mükâfatlandıran bir vergi modeli olabilir mi? Usulsüzlükleri değil de hesabını soranları yargılayan bir Türkiye var. Gençlerin, kendi ülkelerinde bir gelecek hayali kalmadı.”

KEYFîLİK Mİ, HUKUK MU?

“Biz temel olarak ‘Türkiye keyfi bir sistemle mi, yoksa hukukî, demokratik bir sistemle mi yönetilecek?’ sorusu üzerine tercihte bulunuyoruz. Sistemin açıklarını düzeltmek yetmez. Sorun yapısal. Bu sistem, ne olduğu belli olmayan, iç ahengi olmayan bir sistem.”

***

Bıçak kemiğe dayandı

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, “TÜİK rakamları ile insanlarımızın yaşadığı enflasyonun rakamları birbirinden farklı. Bıçak kemiğe dayandı!” dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Uysal, “Türkiye’de sistemin tek başına facia ürettiğini gösteren şeylerden biri Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası’nın tam anlamıyla battığını bir bürokrattan öğreniyor olmasıdır” ifadelerini kullandı. Uysal, iktidarın ürettiği bir rantiye düzeni olduğunu belirterek, “İktidar hedeflerine ulaşmak için ülkeyi içine kapatmak istiyor. 2023 Seçimleri Türk demokrasisinin en zor sınavı olacaktır” dedi. 

Doğrudan destek yapılmalı

Hükümetin kamu kaynaklarını yedek akçelerine kadar tükettiği bir dönemde salgına yakalandığımızı, kışın hesap edilemediğini, esnafın zaten ödeyemediği borçlarına borç yükleyecek çözüm ürettiğini ifade eden Uysal, “Hane halkı gelirine doğrudan destek yapılması gerek. İşletmelerin bütçesine, en azından cari giderlerini karşılayacak kadar bir yardım yapılması gerek. TÜİK rakamları ile insanlarımızın yaşadığı enflasyonun rakamları birbirinden farklı. Bıçak kemiğe dayandı!  Esnaf ‘kredi istemiyoruz, kazanmak istiyoruz’ diyor. İktidar, pandemi ile mücadeleyi siyasetin dar rekabet alanına sıkıştırdı” dedi. 

Gençlerin gelecek hayali kalmadı

Sistemin temel sorunlarına çözüm üretmekten uzak duran siyasî partilerin olduğunu söyleyen Uysal, “Biz temel olarak ‘Türkiye keyfi bir sistemle mi, yoksa demokratik, hukukî bir sistemle mi yönetilecek?’ sorusu üzerine tercihte bulunuyoruz. Sistemin açıklarını düzeltmek yetmez. Sorun yapısal! Bu sistem, ne olduğu belli olmayan, iç ahengi olmayan bir sistem! Gençlerimizin, kendi ülkelerinde bir gelecek hayali kalmadı maalesef! Biz bu iktidara iki yıldır değil 18 yıldır itiraz ediyoruz” dedi.

Kimsenin oyu kimsenin cebinde değil

Türkiye’de bir iktidar değişimi yetmeyeceğini, kurucu bir akla, mantığa ihtiyacı olduğunu dile getiren Gültekin Uysal şunları söyledi: “Demokrat Parti olarak milletimizin kendisini, hayallerini bulabileceği bir iklimi inşa etme derdindeyiz. Günü birlik, ahbap çavuş ilişkisi üzerine konum belirlemeyiz. İlkeler üzerine hareket ediyoruz. Üretimi, üreteni cezalandıran bir sistem kurdular. Sistemin içinde olanı cezalandıran, dışında olanları mükâfatlandıran bir vergi modeli olabilir mi? İktidarın, içine düştüğü sorunları partilerle ‘at pazarlığı’ yaparak çözme imkânı yok! Usûlsüzlükleri değil de hesabını soranları yargılayan bir Türkiye var! Türkiye’deki siyasî partiler kanununun hiçleştiren, tekleştiren bir yapısı var. Kimsenin oyu kimsenin cebinde değil! Bunu unutuyorlar!”

Ankara - Fatih Karagöz