Öncüsünün sağlamlık ve dayanıklılığını sürdüren Isuzu D-Max yenilenerek bu özelliklerin yanına şıklıkta kattı.
Son yıllarda Pick- uplar tasarımlarıyla havalı görünme açısından birbiriyle yarışıyor. Yük taşımanın yanı sıra güzel görünümleriyle de öne çıkıyorlar. Kısacası bu haftaki test misafirimiz şık bir tasarıma ve dikkat çekici renge (kiremit kırmızısı) sahip olan Yeni Isuzu D-Max 1.9 lt. 4X4 AT versiyonu oldu.
DIŞTAN BAKINCA
Yeni Isuzu D-Max dışarıdan bakınca öncüsüne benziyor. Çamurluklara doğru genişleyen, ön kısımdan aşağı doğru uzanan kavis araçta hafif V görüntüsü oluşturuyor. Büyük Isuzu yazısı ön ızgarayla birlikte güçlü ifadesi veriyor. LED gündüz farları, LED stop lambaları, ön tamponda yer alan nikelaj çerçeveli yeni sis farları, alaşım jantlar, darbe emici kaput dizaynı, yeni ön tampon, yeni panjur, bagaj kapağı ve 13 farklı dış renk alternatifi ile D-Max’in yenilikleri arasında.
Yandan bakıldığında geniş çamurlukların D-Max’in güçlü olduğunu yansıtırken off-road karakterini de vurgu yapıyor. Isuzu D-Max görünüm olarak dikkat çekmeyi başarırken şık görünme konusunda biraz daha çalışması gerekiyor. Arka kısma baktığımızda sade bir tasarım söz konusu. Dik tasarımlı stoplar ile birlikte kullanılan krom tampon ve krom bagaj açacağı renk katıyor.
İÇTEN BAKINCA
İç mekâna adım atınca yenilenmeden içininde nasiplendiğini görebiliyorsunuz. Konforlu bir iç mekân oluşturulmuş. Kumandalar ve iç mekân malzemeleri şık olsa da dayanıklılığa daha dikkat edildiği fark ediliyor. Baz modelden itibaren standart olarak sunulan LED gündüz farlar, yokuş kalkış ve iniş desteği, elektrikli ısıtmalı yan aynalar, uzaktan kumandalı kilit ve kadranlarda vites değişim göstergesi yenilikler arasında sayılabilir.
Tek bölgeli otomatik klima, elektrikli sürücü koltuğu, deri döşemeli koltuklar, 8 inçlik dokunmatik ekran ve 3 USB bağlantısı da standart olarak sunulanlar arasında. Konsolun odak noktasında yer alan multimedya ekran biraz araçtan ayrıymış gibi duruyor. Çözünürlüğü ve grafikleri başarılı. Yeniden tasarlanan gösterge panelinde bir önceki nesle göre daha net fontlar kullanılmış. 8”lik multimedya sistemi ile akıllı telefonunuza bağlanabiliyorsunuz (ios ve android). Üst versiyonlarda sunulan deri döşemeler rahatlığıyla konfor seviyesini yükseltiyor. Koltukların oturma kısmının kaldırılabilmesi gayet iyi. Araç, arka koltuktaki yolcular için diz mesafesinde sıkıntı yaşatmıyor. D-Max sahip olduğu 5200 mm’lik uzunluk ve 3095 mm’lik dingil mesafesi ile “yayla” bir iç mekânda ferahlığı sağlıyor.
MOTOR VE PERFORMANS
Yenilenen D-Max’in motor ve şanzımanında da değişiklikler mevcut. Bütün versiyonlarda yer alan 1.9 litrelik turbo dizel daha önceki modelde bulunan 2.5 litrelik üniteyi aratmıyor. 1.9 litrelik ünite 164 HP ve 360 Nm tork üretiyor. Otomatik şanzımanlı 4×4 versiyonları 0’dan 100 km/s hıza 12.9 saniyede çıkarken oldukça iyi bir performans ortaya koyuyor. D-Max V-Cross, 1.9 litrelik motoru ve 6 ileri şanzımanla 100 km’de fabrika verisi 7.8 litrelik ortalama tüketime sahip. Testimiz süresince bizim elde ettiğimiz değer ise 9.2 lt/100 km oldu. Motor nispeten sessiz ve titreşimsiz, yumuşak bir çalışma karakterinde. Motorun en önemli avantajı öncelikle tüketimin düşüklüğü ve kullanım maliyetinin az olması. Yeni 6 ileri otomatik şanzımanla sıralı vites değiştirme kolunu kullanarak manuel mod da tercih edelebilir. Araç güçlü motoru ve şasisi yardımıyla 3.5 ton çekme ve 1 ton yük taşıma kapasitesine sahip. Yeni D-Max’te koltuklar yüksek konumlu, ağır direksiyonunda derinlik ayarı eksik. Hissiz direksiyonu sürüş keyfini negatif etkilese de pek çok pick-up kullanıcısını tatmin edecektir. Araç boş olduğunda arka kısım pek çok pick-up model gibi yerinde durmuyor! Aracın içine motor sesi biraz fazla geliyor. Daha iyi yalıtılabilir sanırım. Zira bu ses uzun yolculuklarda sürüş keyfinden çalabilir. Aracın süspansiyon sistemi ise geniş yanaklı lastiklerin varlığıyla yola sağlam basmayı başarıyor.
GÜVENLİK
Yenilenen D-Max’in güvenlik elemanları arasında yer alan özellikler arasında: Dört kanallı ABS (kilitleme karşıtı frenleme sistemi), EBD (elektronik fren gücü dağılımı), BAS (Fren destek sistemi), TCS (çekiş kontrol sistemi) ve motor yönetim sistemiyle bağlantılı olarak ESC (elektronik stabilite kontrol), bir veya daha fazla tekerleğe fren uyguluyor ve sürücünün şeridinde kalmasına yardımcı olmak için motorun gücünü düşürüyor. ESC sistemi aynı zamanda yokuş kalkış desteği (HAS) ve yokuş iniş kontrol sistemini (HDC) de destekliyor.
TEST SÜRÜŞÜ: RECEP BOZDAĞ
[email protected].