Koleos ikinci nesli ile gerçek bir Renault olarak karşımıza çıktı. Zira, Renault Koleos ilk nesli ve sonrasında makyajlı versiyonuyla istenileni bir türlü verememişti. İkinci neslinde yeni nesil Nissan X-Trail altyapısı üzerine bina edildi, ancak DNA’sı tabiîki Renault’tan. Görünen o ki, 2. jenerasyon ile istenilen netice elde edilecek gibi gözüküyor. Çünkü Koleos, D-segmenti bir SUV’dan beklenen bütün özellikleri taşıyor. Kısacası bu haftaki test misafirimiz Renalut Koleos 1.6 dCi 130 HP X-Tronic Icon oldu.

DIŞTAN BAKINCA

Koleos’a dıştan bakıldığında Renault’un yeni tasarım dilini otomobilin birçok ayrıntısında görmek mümkün. Selefine göre daha ihtişamlı ve şık görünüyor. Özellikle yeni nesil purse vision LED far destekli ve ters C formlu ön far tasarımı göze çarpıyor. Farlardan başlayıp çamurluklar boyunca uzanan şeritler aracın ön kısmına daha uzun bir görünüm veriyor. Yandan bakıldığında ön ızgara da görülen sık krom çıtalar, hatta ön kapı yanlarında olan havalandırma kanalı süsü verilmiş detay da göze çarpanlar arasında. 4,67 metrelik boya ve 2,71 metrelik aks mesafesine sahip olan Koleos, ebat olarak çok büyük olmasa da şaşaası fazla. Gerçeği fotoğrafından daha iri duruyor. Arka kısımda ise çamurluktan başlayıp bagaj ortasında birleşen tarzda LED stop grubu oldukça şık. Unutmadan, zeminden yüksekliğinin 213 mm olması Koleos’un, SUV imajını destekliyor. Ayrıca, geniş tekerlek yuvaları ve alüminyum tavan rayları da Koleos’un güçlü görünmesine katkı sağlıyor.

İÇTEN BAKINCA

Koleos’un içine adımınızı atınca markanın Talisman ve Megane ile yollara çıkan yeni nesil tasarım öğelerine sahip olduğunu fark ediyorsunuz. İç mekânda 8.7 inç’lik R-Link 2 ekran sizi karşılıyor. Bu ekran oldukça kullanışlı ve sezgisel. Kısa bir süre sonra neyin ne olduğunu kolaylıkla öğreniyorsunuz. Kullanımı rahat, grafikleri etkileyici ve dokunma hassasiyeti de gayet iyi. Gösterge panelini seçtiğiniz sürüş moduna göre farklı renklerde ayarlanabiliyor. Malzeme kalitesi daha iyi olabilirdi. Alt kısımlarda el değecek bölümlere destek kaplamaları yapılmış ve bu sayede kalite algısı yükseltilmiş. İç mekânda hayat alanı oldukça geniş. Ön koltuklar amiyane tabirle “yayla” gibi. Arka kısımda da oturma noktasında sıkıntı zaten yaşanmıyor. Koleos oldukça dolu ve donanımlı bir şekilde karşımızda yerini alıyor. Sürücü ve yolcu koltuğunda ısıtma+soğutmadan tutun da BOSE ses sistemine, Full-LED ‘Pure Vision’ teknolojisinden elektrikli bagaj kapağına kadar bir çok özelliği saymak mümkün. Koleos 550 lt’lik bir bagaj hacmine sahip ve koltuklar yatırıldığında da bu hacim 1690 lt’ye çıkabiliyor.

MOTOR VE PERFORMANS

Renault Koleos kaputun altında 130 HP gücünde 1.6 lt’lik dCi bir motora yer veriyor. Bu motor X-Tronic CVT şanzımanla birlikte 1.6 tondan ağır aracın hareketini sağlıyor. Motor zorlanmıyor, ancak CVT şanzıman sıkıntılar verebiliyor. Yani motor-şanzıman uyumunda üst düzel bir başarı yok desek yanlış olmaz. CVT şanzımanın 1000-1500 d/d aralığında ısrarına karşılık motor 2000 d/d civarında yol almak istiyor. Haliyle  uyum azalıyor. Bu da yakıt tüketimi noktasında ortalamanın artmasına sebep oluyor. Fabrika verisinde ortalama 5.4 lt/100 km olan tüketim değerini testimiz boyunca 7.5 lt/100 km olarak elde ettik. Koleos, aşina olduğumuz Renault karakteristiğinin dışında sürüş özellikleri sunuyor. Hafif arazi şartlarına rahatlıkla cevap verebilen Koleos’un, yol tutuş kabiliyeti bir SUV’a göre yeterli. Süspansiyon sistemi iyi ayarlanmış. Hem konfor hem de yol tutuş konularında sınıfında başarılı. Konfor konusunda darbe emiş ve süspansiyon sisteminin sessizliği de dikkat çeken noktalar arasında. Otomobilin izolasyonunda belli hızlara kadar sıkıntı yok. Fakat hız artmaya başlayıp da motor devri yükseldiğinde, kabin içinde motor sesini duymaya başlıyorsunuz. Netice olarak, gerek tasarımı, gerekse konforu ile Koleos iyi bir standardı yakalamış. Karşılığını ise ileriki günlerde görebilecek mi, izleyeceğiz.

TEST SÜRÜŞÜ: RECEP BOZDAĞ

[email protected]