İstanbul’un fethiyle birlikte şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan ve zamanla mimarî ve hat sanatının eşsiz eserleri haline gelen tarihî çeşmeler ilgi bekliyor.
İstanbul’un fethiyle birlikte şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmaya başlanan ve zamanla mimarî ve hat sanatının eşsiz eserleri haline gelen tarihî çeşmeler, şehirleşmeye yenik düşerek, ayakta kalmak için zamana direniyor.
Dünyanın önde gelen kültür ve medeniyet şehirleri arasında yer alan ve sahip olduğu tarihî eserlerle her yıl milyonlarca turisti ağırlayan megakent İstanbul’da, özellikle Osmanlı tarih ve kültürünü uzun yıllardır üzerinde taşıyan tarihî çeşme ve sebiller bakımsızlık ve ilgisizlik dolayısıyla eski günlerini arıyor.
Türk ve İslâm toplumlarında temizlik ve içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan çeşme ve sebillerin her biri, insanların su ihtiyacını karşılamasının yanında ait olduğu dönemin hat ve mimarî sanatını üzerinde taşıyor.
Mahalle dokusunun oluşumunda ve gelişiminde de belirleyici unsurlardan görülen ve o dönemlerde hemen hemen her sokakta yapılan çeşme ve sebiller, üzerlerindeki kitabelerle de döneminin izlerini geleceğe taşıyan anıtlar olarak görülüyor.
Ancak, özellikle 20. yüzyılın ortasından itibaren hızlanan şehirleşme süreci dolayısıyla hak ettiği değeri kaybeden bu tarihî çeşme ve sebiller, binalar arasında gözden kaybolarak, yok olmaya başladı.
“Yok olmadan elden geçirilmeli”
Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslâm Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatih Köse, yaptığı açıklamada, söz konusu tarihî çeşme ve sebillerin kültürel miras olduğunu ve korunmaları gerektiğini söyledi.
Çeşmelerin elden geçirilmesi, ihtiyacı olanların restore edilmesinin önemli olduğunu ifade eden Köse, “Özellikle Fatih, Üsküdar Eyüp, gibi yerlerde sokak aralarındaki çeşmelerin durumu iyi değil. Bazı çeşmeler yol altlarında kalmış. Yanlarında ağaç bitiyor, çevresel etkilerde dolayı harap olmak üzere. Bunların acilen kurtarılması lâzım. Bunların içindeki çöplerin boşlatılması, yanlarındaki çöp konteynerlerinin uzaklaştırılması lâzım. Üzerindeki kitabelerin elden geçirilmesi gerekiyor. Ayrıca en önemlisi de bu çeşmelerin sularının akıtılması lâzım. Üzerlerindeki yazılar silinmeli.” dedi.
Musluklarından su akmıyor, içleri çöp dolu
Ağırlıklı olarak tarihî yarımadanın yanı sıra Beşiktaş, Eyüp ve Beyoğlu’nda bulunan çok sayıda tarihî çeşme, günümüzde ise ilgisizlik ve bakımsızlık yüzünden unutulmaya yüz tutmuş bulunuyor.
Çoğu “cansuyu” bekleyen çeşmeler, buna rağmen taşıdıkları tarihî değer ve güzellikleriyle İstanbul’un kültür tarihinin önemli örnekleri olarak varlıklarını sürdürmeye çalışıyor.
Söz konusu çeşmelerin büyük çoğunluğunda su akmıyor. Tamamına yakınının musluğu sökülen çeşme ve sebillerde birikmiş atık ve çöpler dikkat çekiyor. Ayrıca, her biri birer sanat eseri kabul edilen çeşmelerin üzerindeki kitabelerin kimisi silinmiş, kimisi ise bakımsızlık dolayısıyla okunamaz durumda. Bazı çeşmelerin üzerindeki sprey ve boyalarla yazılmış yazılar dikkati çekiyor.