Fotoğraf sanatçısı Orhan Durgut, 12 yıldır İslam şehirlerini fotoğraflayarak arşiv oluştururken, bu şekilde halkların birbirini tanımasını hedefliyor. İlk çalışmalarına inşaat firmalarının şantiyelerinde mimari fotoğraflar çekerek başlayan Durgut, 2006 yılında Mekke’de kendi imkanlarıyla çektiği fotoğraflarla “İslam şehirleri” arşivinin temellerini attı. İlk olarak Mekke daha sonra Kudüs’ün fotoğraflarını çeken Durgut, bunu ilerleterek bir arşiv hazırlamaya karar verdi. Bu kapsamda 2010 yılında “İslami şehirler” adlı bir projeye başlayan Durgut, birçok şehri gezerek arşivine ekledi. Daha önce 45 şehri fotoğraflayan sanatçının 46’ncı şehri Katar’ın başkenti Doha oldu. Burada Anadolu Ajansı muhabirine açıklama yapan Durgut, projesini anlattı.

Fotoğraf sanatçısı Orhan Durgut

Müslümanlar birbirini tanısın diye

“Kudüs’ün fotoğraflarını çekerken, dünyanın farklı yerlerinden Müslümanlarla karşılaştım ve Müslümanların birbirini tanımadığını fark ettim.” diyen Durgut, arşiv fikrinin bu şekilde geliştiğini söyledi. 12 yıldır İslam şehirlerini görüntülediğini ve geniş kapsamlı bir arşiv oluşturmaya çalıştığını Dünya Bizim’e anlatan Durgut, böylece Müslüman halkların birbirini tanımasını ve yakınlaşmasını hedeflediğini dile getirdi.

Şehirleri nasıl seçiyor?

Durgut, “İslam dünyasında Müslümanlar birbirini tanımıyor. Arşiv projemle fotoğraflar aracılığıyla halklar arasında yakınlaşma kurmaya çalışıyorum. Fotoğraflar hafızadan silinmez.” dedi. Fotoğrafın yalnızca bir sanat olmadığını, insanları bilgilendiren bir kaynak, arşiv ve bir mesaj olduğunu da söyleyen Durgut, bu şekilde İslam ümmetine de hizmet ettiğini belirtti. Mekke, Medine, Kudüs, Şam, İstanbul, Saraybosna, Tunus, İsfehan, Delhi, Bağdat, Basra gibi birçok şehrin fotoğrafını çektiğini kaydeden Durgut, 46. durağı Doha’yı da arşivine ekleyeceğini ifade etti. Şehirleri nasıl seçtiğine dair bilgi veren Durgut, öncelikle Kuran-ı Kerim ve hadislerde geçen şehirleri sonra peygamberler, şeyh ya da alimlerin defnedildiği şehirleri seçtiğini bu şekilde bir sıralama yaptığını anlattı.

Tek fark mimarî yapılar

“Fas’ta Maliki, Suudi Arabistan’da Selefi, İran’da Şii, Türkiye’de Sünni görebiliriz. Hepsi aynı şekilde abdest alıyorlar. Tek bir kıbleye yöneliyorlar.” diyen Durgut, kendisine göre tek farkın ezanların okunduğu minare mimarilerinde olduğunu söyledi. Minarelerin, şehirlere ve coğrafyalarına göre farklılık arz ettiğini belirten sanatçı, bu zenginliği göstermek için İslam başkentlerini fotoğraflamayı sevdiğini aktardı. Durgut, İslam dünyasında birçok kitabın bunlardan bahsettiğini ancak fotoğrafların çok daha büyük kitlelere ulaştığını, projesinde yaklaşık 60 şehirden karelere yer vereceğini sözlerine ekledi.