Bizde maddiyattan önce maneviyat gelir...
ucuzkitapal.com Genel Müdürü Ömer Doğan: “2023 vizyonuyla ilgili biz de kendi alanımızda katkı yapmak istedik. MillÎ ve manevÎ damara sahip bir gençliğe yönelik kaliteli yayınlar çıkarmak... Bu konuda vazifeli olmamızı çok önemsiyorum.”
Ucuz Kitap Al, nereden nereye geldi?
İki-üç yıl önce başlattığımız “ucuza kitap satma hizmeti” gündemde oldukça yer etti. Yüzlerce yayınevinden iki milyon adede ulaşan kitap aldık. Birçok yayıncının deposunda kalan kitapları erittik. Şöyle bir durum oluştu; iyi kitaplar çabuk satılıp, bitti. Tekrarını yerine koymak mümkün olmadı. Elde kalan kitaplar görünür olunca, ilgi kaybolur diye düşündük. Biten kaliteli kitapların yerine, aynı fiyat ve kalitede kitaplar imal etme projesine başladık. Başlangıç olarak bir milyon lira harcadık. Nakit ödeyerek bastırıyor, olabilecek en düşük fiyata imal ediyoruz. Yalnız şöyle bir durum var; aynı isimde, kaliteli dediğimiz kitaplar piyasada var. Pahalıya satınca hata arayan olmazken, ucuza satınca hata aranıyor. Biz üç yüze yakın kitap çıkardık. Yeni bir rotadayız. Editör arkadaşlara o kitapları tekrardan okutup, olması gereken kurallara göre tekrar basılmasını sağlıyoruz, sağlayacağız.
Mantığımız ucuza satmak. Niye? Hizmet olsun. Peki, yapılan işlerin kötü mü olması gerekiyor? Hayır. Kısacası her zaman söylediğim “Çinliler gibi ucuz, Japonlar gibi kaliteli ürün yapıp satacağız.” Başka da çözüm yok.
İşe başladığımızın üzerinden beş yıl geçti ve beşe katladık, inşallah daha da katlayacağız. İtiraf ediyorum ki ucuz satıyoruz, ancak ürün kalitesi olarak -teknik anlamda- henüz istediğimiz seviyede değiliz.
Yeni kurduğunuz “Maviçatı Yayınları” buradan mı yola çıkarak başladı?
“Maviçatı” iyi ve kaliteli kitapların bitmesi üzerine yani her dönem satılan klasik eserleri -yüz temel eseri- kastediyorum. Bu eserler bir var, bir yok olmamalı. Yirmi bin çeşit kitabı satmayı nasıl hedeflediysek, işte bin adet olan klasikleri kendimiz üretip satma hedefimiz var. Hatta 2023 vizyonumuzu da ortaya koyduk. Millî ve manevî duyguları kapsayan, gelecek neslimize bir kazanım olsun nevinden, kitapları projemiz arasına aldık. Bunlarla ilgili desteklerimiz olacak inşallah. Bizde maddiyattan önce maneviyat gelir. Mantığımız budur.
2023 vizyonumuzla alâkalı yirmi beş kitap hazırladık, hazırlamaya devam edeceğiz. Bu kitaplardan daha önce çocuk kitapları olarak basılmamış, Halil Kut Paşa ve Nuri Killigil Paşa’nın hayatlarını konu alan resimli kitaplar da var. Bu minval de eserleri gün yüzüne çıkarmak daha önemli. Çok hoş projeler düşünüyoruz.
“Maviçatı Yayınevi”ne ilk hangi kitapla başladınız?
İlk yüksek adetli bastığımız kitap “Küçük Prens” oldu. Otuz binincinin baskısına giriyoruz. Şunu da ekleyeyim; bize haklı eleştiriler iletenlere teşekkür ediyoruz. “Ertuğrul Gazi”, “Osman Gazi”, “Sultan Alparslan” vs. isimli kitaplar bastık. Beş bin-on bin adet bastırdık. İki TL’den fazlasına imal ettik ve o fiyattan sattık, satıyoruz. Maalesef kıymet görmüyor. İlla “beş TL, on TL’ye sat” diyorlar. İki TL’ye satıldığı için kötü olduğu şeklinde tepki gösteriliyor, önyargı oluşturuluyor. Bir de o tür kitaplar fazla talep görmüyor. Biz de talep gören kitaplara, klasiklere yöneldik. Ama amacımızdan caymayacağız, yeni nesillere mutlaka millî ve manevî eserleri okutturacağız.
“Maviçatı Yayınları”ndan çıkan eserleri de “Türkiye’m Okusun” kampanyasına dahil ettik. Şu da var; fiyatı ne kadar aşağıya çekerseniz o kadar fazla kişiye ulaşır, zemini o kadar fazla sağlamlaştırırsınız. Böylece rakip dediklerinizi ya hizaya çekersiniz ya da yok edersiniz. İnsanımız haklı mıdır bilmiyorum, ama kitap okumamanın bahanesi olarak, “fiyatların pahalılığı”nı öne sürer. Benim en önemli misyonum, “Bak bu pahalı değil, belki de sen okumak istemiyorsun”u ispat etmeye çalışmaktır. Bu da tersine bir algı mühendisliğimiz olsun...
2023 vizyonu nereden çıktı? Hangi cümleden bu vizyonu ortaya koydunuz?
Kişiler nasıl hedef koyuyorsa ülkelerinde bir hedefi var. Cumhurbaşkanımız 2023 vizyonuyla ilgili bir hedef ortaya koydu. Biz de bu hedefe kendi alanımızda katkı yapmak istedik. Millî ve manevî damara sahip bir gençliğe yönelik kaliteli yayınlar çıkarmak... Bu konuda vazifeli olmamızı çok önemsiyorum.
Projenin içinde yazar ve kitap anlamında meselâ neler var?
Bizimle iletişime geçecek yazarların, aşırı bir maddî talep içinde olmamasını bekliyoruz. Tabi ki yazar ortaya bir emek koyuyor, bedelini öderiz! Eğer millî manevî değerlere yönelik yayınlarımızdan kâr gütmek ilk amacımız da değil. Yeter ki insanımız okusun.
Nasıl?
“Maviçatı Yayınları” devreye girecek. Sitemiz ve ürünlerimizin satıldığı her yer hizmet ediyor ve edecek. Türkiye’nin batısından doğusuna, bütün istasyonlarda, otogarlarda eserlerimiz satılmakta. Daha da yaygınlaşacağız. Üç yüze yakın çeşitle bu kadarız. Bunu, bin-iki bin çeşit olduğunda düşünün... Kaliteli kitapları da ekleyin. Şöyle örnek vereyim; daha önce Şirinevler şubemizi açtık. “Maviçatı Yayınları” satılan kitapları içinde 4/1’ini oluşturuyor. Tüm Türkiye’de sattığımız kitapların 4/1’inin “Maviçatı Yayınları” olduğunu bir düşünsenize...
Projenin içinde kitap basmanın dışında neler olacak?
Proje sürerken fikirler ve konseptler değişecek. Başka yayınlar da çıkartacağız, düşüncemizde onlar da var. Bundan sonra en kısa sürede projelerimiz gerçekleştirip yolumuza devam edeceğiz. Alternatif bir kitap satıcısıyız ve bunu alternatif bir mekânda satmayı yeğlediğimiz için “alternatifkitap.com”u kurduk. “Alternatifkitap.com”dan yakaladığımız müşteri, “Ucuz kitap al”la da tanışıyor. “Maviçatı” ile ilgili olarak da sadece keşfedilmeyi bekleyeceğiz. Alternatifi de yok. Kısacası; sadece ve sadece bizi keşfedenlere hizmet etmek istiyoruz. Yani başka bir sıkıntımız yok. “Ama, fakat, lâkin” ile bize gelmesinler. “Ucuzkitapal.com”u yaptık bir güven sağladık, “Maviçatı”da da bunu yaparız diye
İnsanların “Maviçatı Yayınları”ndan insanların haberi olmaya başladı mı? Geri dönüşler var mı?
Elbette, şimdi piyasada revaçta ürünler satıyor. Yüz TL’lik kitap alana, beş kitap hediye ediyoruz; yüz elli TL’lik kitap alana, on kitap; iki yüz TL’lik kitap alana, on beş kitap hediye ediyoruz.
“Maviçatı” denilince aklımıza ilk ne gelmeli deyip bitirelim...
Gökyüzü ne kadar elzem ise “Maviçatı” da o kadar etkili olsun.
RÖPORTAJ: REYHAN KESER