Ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, İslâm sanatlarının estetik arka planının ne olduğuna ilişkin, “İslâm sanatlarının özü, yaratılmış güzellikleri taklit ederek onları yaratanı aramaktır” dedi.
Ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, İslâm sanatı ve estetiğine ilişkin, “İslâm sanatlarının estetik prensiplerini ben bu sanatla uğraşırken anladım. İslâm sanatları estetik kurallarıyla Batı sanatlarından çok farklıdır.” dedi. Barutçugil, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde Ayşe Taşkent moderatörlüğündeki “İslâm Sanatı ve Estetiği” söyleşilerinin konuğu oldu. Her insanın farklı bir tecelli ile yaratıldığını belirten Barutçugil, “Çok küçük yaşlarda beni sanata yönlendirmediler. Çocukluk yıllarımı Malatya’da geçirdim. O yıllarda topladığımız kayısıları havuza atar onlara çubukla şekiller vermeye çalışırdım. Zannediyorum, ebru sanatına ilk yönelişim de böyle başladı. Tabiî bu havuza atma işi kayısının temizlenmesi ve serinlemesi için yapılırdı.” diye konuştu. Hat sanatıyla sanat hayatına başladığını belirten Barutçugil, Süleymaniye Kütüphanesi’nde gördüğü ebru eserleriyle bu sanata yöneldiğini ifade etti.
ResmÎ evraktaki ebrular
Barutçugil, ebru sanatına hazırlık için sabır gerektiğini ifade ederek, eserlerinde imza olarak kullandığı “hikmeti hüda” ifadesinin de “Allah’ın hikmeti” anlamına geldiğini dile getirerek, geçmiş dönemlerde hafif zeminli ebruların, resmî ve ticarî evraklarda yazıyı değiştirmeyi engellemek amacıyla da kullanıldığını söyledi.
İslâm sanatlarının özü
Barutçugil, ebru sanatına başladığı ilk zamanlarda çıkan şekillerin kendisini hep hayrete düşürdüğünü aktararak, “İslâm sanatlarının estetik prensiplerini ben bu sanatla uğraşırken anladım. İslâm sanatları estetik kurallarıyla Batı sanatlarından çok farklıdır.” ifadelerini kullandı. Şair Necip Fazıl Kısakürek’in “Anladım işi, sanat Hakk’ı aramakmış/Marifet bu, gerisi çelik çomakmış.” dizelerini hatırlatan sanatçı, İslâm sanatlarının estetik arka planının ne olduğuna ilişkin, “İslâm sanatlarının özü, yaratılmış güzellikleri taklit ederek onları Yaratanı aramaktır.” şeklinde konuştu. İslâm sanatlarının estetiğinin ancak tasavvufla idrak edilebileceğine dikkati çeken Barutçugil, “Şebek Mehmet Efendi, Hatip Mehmet Efendi, İbrahim Ethem Efendi, Necmettin Okyay ve Mustafa Düzgünman bu sanatın öncüleridir. Bunlar mutasavvıf insanlardı. Doğu şanstı gönüle, Batı sanatı ise göze hitap eder.” değerlendirmesinde bulundu.
AA