"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

"Emperyalizm ve İslam Dünyası" sempozyumu

07 Kasım 2014, Cuma 19:21
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bu yıl 1. Dünya Savaşı'nın 100. yılı olduğunu belirterek, "Geriye dönüp bu olay sebebiyle kaç toplantı yapıldı dersek bana gelen davetiyelere bakıyorum, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda toplantı yapıldı.

Bunu kınıyorum. 200'e yakın üniversitemiz var. Açılışlarına gidiyoruz. Rektörlerimiz şantiye şefi gibi, sadece ne kadar bina, şu kadar derslik yaptıkları, bununla uğraşıyorlar" dedi.

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından düzenlenen "1. Dünya Savaşı'nın 100. Yıl Dönümü: Emperyalizm ve İslam Dünyası" konulu sempozyumun açılışında konuşan Çiçek, Balkan Savaşları'nın 100. yılının da yaşadığını, ancak kaç kişinin bunun farkında olduğunu bilmediğini söyledi.

Balkan Savaşları'nda olup bitenlerin iyi anlaşılabilmesi, sonuçlarının iyi değerlendirebilmesi gerektiğini vurgulayan Çiçek, savaşları kapanmış yaraları yeniden açmak, geriye dönük hesaplaşma başlatmak veya yeni acılara sebebiyet vermek için değil, buradan gerekli dersleri çıkarmak için gündeme getirdiklerini anlattı.

Küçük mahalli lokal toplantının dışında Balkan Savaşları'nın 100. yılıyla ilgili Türkiye'de etkinlik yapılmadığını belirten Çiçek, şöyle devam etti:

"Bu kadar üniversitemiz, sivil toplum örgütlerimiz var, siyasette ağırlığını hissettirebilmek için 'arkamızda şu var' diyenler dahil, çok fazla bir şey yapılmadı. Bu sene de 1. Dünya Savaşı'nın 100 yılı. 2014'te bitiyor. Geriye dönüp bu olay sebebiyle kaç toplantı yapıldı dersek bana gelen davetiyelere bakıyorum, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda toplantı yapıldı. Bu toplantıyı önemsiyorum. Şu ana kadar bana birinci cihan harbiyle ilgili çok fazla bir şey gelmedi. Bunu kınıyorum. 200'e yakın üniversitemiz var. Açılışlarına gidiyoruz. Rektörlerimiz şantiye şefi gibi, sadece ne kadar bina, şu kadar derslik yaptıkları, bununla uğraşıyor. Doğru dürüst sempozyum düzenleyen, gençlere mesaj veren, aklımızı başımıza almamız gereken bir toplantı yapılmıyor. Her ilimizde bir üniversite var. Bunun için para pul gerekmez. Sivil toplum kuruluşlarımız var, meslek örgütlerimiz var. Makam sahiplerinden randevu almak istediğimizde 'ben bilmem ne kuruluşunun başkanıyım' deniyor. Niçin var bu kuruluşlar? Böylesine önemli günlerde var olduğunuzu ispat edemiyorsanız, vicdanınızda, aklınızda, beyninizde millete, tarihe karşı en ufak bir sorumluluk duygusu hissedemiyorsanız, şurada 1,5-2 ay kaldı, herhalde 200. yılında uyanışa geçeceksek ona da bir şey demiyorum."

TBMM Başkanı Çiçek, bu tür toplantılarla milli hafızanın canlı tutulmak istendiğini, bu yapılamazsa aynı hatalara ve sıkıntılara düşmenin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

Toplantıların övgü düzmek ya da övünmek için de yapılmaması gerektiğini vurgulayan Çiçek, "Yeteri kadar övündüğümüzü düşünüyorum. Özellikle siyasetçiler olarak kürsülere çıktığımızda, mikrofonların önünde bir gecede 70 kadırgayı indirdiğimizle övünürüz. Ama Gölcük depreminde 7 dozeri 7 günde indiremeyiz. Birincisi aklımıza gelir, ikincisi gelmez. Buradan kendi hesabımıza bir ders çıkarmayız" dedi.

Emperyalist güçlerin millete tuzaklar kurduğu söylenirken, o tuzaklar bin defa yaşanmış olunmasına rağmen insanların kendine çekidüzen vermediğini dile getiren Çiçek, toplantılardan çıkarılacak derslerle olup bitenleri anlama imkanının olduğunu kaydetti.

"Savaşların benzeri çevremizde yaşanıyor"

Çiçek, şu anda Balkan Savaşları ve dünya savaşlarının benzerlerinin Türkiye'nin çevresinde Irak'ta ve Suriye'de yaşandığını, Pakistan'dan Afganistan'a kadar pek bir şeyin değişmediğini söyledi.

"Birinci cihan harbinin sonuçlarını sebeplerini iyi analiz edebilirsek, çevremizde olup bitenleri de daha kolay anlarız. Çünkü dünyada, bölgemizde oluşan statü birinci cihan harbinin sonuçlarıyla ilgilidir" diyen Çiçek, Filistin, Yemen, Suriye ve Irak'ta, İslam coğrafyasında olanların bu savaşın sonuçlarıyla ilgisi olduğunu vurguladı.

Cemil Çiçek, Mescid-i Aksa'ya yapılan "lanetli tecavüzü" bir defa daha lanetlediğini ve kınadığını belirterek, "Bu olay bile İslam dünyasının bir araya gelmesine, uyanmasına ve gerçekleri görmesine vesile olması için yeter de artar bile. Ama 'bir uyanış var mıdır?' derseniz, henüz onu dagöremediğimi üzülerek ifade ediyorum. Akıl, silah, yöntem başkasının, yönetim başkasında ama tekbir getirerek birbirlerini öldürmeye devam ediyorlar. İslam bunun neresinde? Allah'ın emirleri, peygamberimizin tavsiyeleri nerede kalıyor? Buradan da yeteri kadar ders çıkarmadığımız için her gün yeni acılarla karşılaşmaya devam ediyoruz" diye konuştu.

1. Dünya Savaşı'nda yaşanan ittifaklar ve cephelerin bugün de değişmediğini, Suriye'de olup bitenlere bakıldığında, o zaman kim kimin yanındaysa, şimdi de aynı veya değişik isimlerle bunun devam ettiğini belirten Çiçek, dünya coğrafyasının en sıkıntılı bölgesinde bulunulduğunu, sorunların matruşka gibi birbirinin içinden çıktığını anlattı.

"Siyasi aymazlık içindeyiz"

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anadolu'nun milletler mezarlığı olduğunu, burada ancak güçlü olanların yaşama hakkı bulunduğunu, zayıf düşenin gideceğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Gaflete düşen fitneye yenik düşer. Fitneye yenik düşmek istemiyorsak, uykudan uyanmamız lazım. Zaaf gösteren zayıf düşer, merhamet görmez, ayakta duramaz. Bugün yaşadığımız siyasi süreçlere ve manzaraya baktığımızda bir aymazlık içinde olduğumuzu itiraf etmemiz lazım. Balkan Savaşları'nda önde iki siyasi aktör vardı. İttihat ve Terakki, Hürriyet ve İtilaf Partisi. İki parti birbirinin gırtlağına öylesine siyaset adına sarılmıştı ki, Balkanlarda olup bitenleri göremedi. Birbirlerini vatanı sevmemekle dindarlıkla suçlamaya devam ettiler. Sonuçta Balkanlar ne itilafçılara ne de ittihatçılara kaldı. Şimdi 2014 Türkiyesi'ne geldiğimizde, yanı başımızda bunca olay varken, Türkiye içinde bunca sıkıntıları yaşarken adeta ittihat ve itilaf partisinin söylemlerine benzeyen kelimeleri kanırtırcasına hakaretamiz sözlerle bir siyaset gündemi oluşturuyoruz. Balkan Savaşları, birinci cihan harbi ve sonuçları bize bir şey ifade etmiyorsa, doğruyu görmek ve uygulamak için daha ne kadar kan dökülmesi, kaç tane savaş çıkması gerekir."

Çiçek, ülkenin rakipleriyle kendisini mukayese etmesi gerektiğini ifade ederek, ülke olarak mağdurların ve mazlumların yanındayken öbür taraftan da acıların unutulmaması gerektiğini söyledi. 

"Başkasının acılarına ağlamaktan kendi acılarımızı hatırlayamaz hale geldik" diyen Çiçek, Türkiye'nin güçlü olması gerektiğini vurguladı.

Geçmişten yeteri kadar ders alınmadığını, siyaset yapanların tarihle yeteri kadar zihni irtibatlarının olmadığını belirten Çiçek, "Her ülkenin düşmanları vardır. Biz düşmanlarımızı biliyor gibi gözüküyoruz ama yeteri kadar bilmediğimiz de ortada. Sadece denge siyasetleriyle zayıf ülkeler daha çok meşgul oluyor. Tek başına denge siyaseti ayakta kalmaya yetmiyor. Denge siyaseti sürdürebilmek için ülkelerinizin güçlü olması lazım" ifadelerini kullandı.

Okunma Sayısı: 1382
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • bulent akbas

    7.11.2014 22:52:56

    "Ey iman edenler!Allah,a ve rusulu,ne itaat edin.Dinleyip durdugunuz halde ondan yuz cevirmeyin.Kendileri dinlemedikleri helde"dinledik''diyenler gibi olmayin.Cunku allah katinda yeryuzunde yuruyen canlilarin en kotusu akil etmeyen,sagir ve dilsizlerdir.'' (Enfal;20_22)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı