Aralarında Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Füsun Erbulak gibi ünlü isimlerin de kullandığı ajandaların bulunduğu sergi, Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde meraklılarını bekliyor. 

Ajanda deyince ilk akla gelen markalardan Ece, ilginç bir sergiye imza attı. 104. kuruluş yıldönümünü kutlayan şirket, 'Bir Defterin Arkasındaki Büyük Aile - Muhtıra’dan Ece Ajandası’na Kağıtçı Ailesi' adıyla yıllar boyunca biriktirdiği ajandaları sergiye açtı. Sergide, 1910 yılında ‘muhtıra’ adıyla basılan ilk ajandalar da bulunuyor. Şirket, ‘Ece’ adını 1932'de almıştı. Sergi 31 Ocak 2015'e kadar ziyarete açık kalacak. 

Yüzlerce farklı hayata pencere açan sergi hakkında bilgi veren Ece’nin 5. kuşak yöneticilerinden Sedef Günşiray, serginin sadece Ece’nin hikayesinden ibaret olmadığını söyledi. Günşiray sergiyi, "Bu sergi dönemin sosyolojik ve demografik yapısını insanlara gösterebilecek bir sergi. Tarihi ve içeriği çok kuvvetli. Buraya gelenler o dönemde insanlar nasıl yaşamışlar, kaç para maaş almışlar, nereye ve hangi sinemaya gitmişler, kimin filmine gitmişler, ne yemek yemişler, hayatları nasıl geçmiş, nasıl evlenmişler bütün bunları görecek. Türkiye tarihini anlatan, dönemin tarihini anlatan ve insanların şahsi yaşantılarını ortaya koyan bir sergi oldu." şeklinde tanımladı. 

Sergi öncesi incelediği ajandalarda aklında iz bırakanları da paylaşan Günşiray, şu bilgileri paylaştı:

"Mesela burada, bir zamanlar demiryollarında çalışan Ece kullanıcısının ajandası var. Bize nasıl gelmiş, arşive nasıl girmiş bilmiyorum. Ama bir şekilde elden ele bize gelmiş. Diyor ki; ‘Şu kadar maaş aldım, bunun bu kadarı vergiden kesiliyor, bu kadarı sıhhiyeden kesiliyor, geriye elime kalan bu. Bununla da bunları yapıyorum’. Buna baktığınız zaman ihtilaller geçirmiş, savaşlar geçirmiş, tamamen saltanattan Cumhuriyet’e geçmiş bir ülkede bu insanın bu yaşadıkları çok önemli bir veri aslında. Ya da başka bir kadın yazmış mesela, ‘Babam öleli 11 yıl oldu’ diye. Bunlar çok özel ve çok şahsi şeyler."

Sergide yer alan ajandalar arasında ünlü isimlere ait olanlar da var. Bunlardan bir kaçı dizi ve tiyatro oyuncusu Füsun Erbulak'a ait. 1964 yılında Altan Erbulak ile evlendiğinde her yıl birbirlerine Ece Ajandası hediye ettiklerini aktaran Erbulak, "Ben hala Ece kullanıcısıyım. Biz Altan Erbulak ile evlendiğimiz günden itibaren yani 1964’den itibaren her sene birbirimize yıl tebriki, yaşadığımız olaylarla ilgili birer sayfa doldururduk. Bir tarafına o, bir tarafına ben yazardım. Ben Ece Ajandası'na tutkunum. Onsuz hiç bir şey yapamıyorum, elim ayağım. Benim bilgisayarlarla falan pek aram yok. Şimdi buraya bakınca da çok heyecanlandım çünkü ta padişahlık döneminde bile varmış." diye konuştu. 

Metinleri hazırlama ve araştırma kısmını üstlenen Seven Gül Sönmez de Ece’yle olan bağının hayli eskiye dayandığını belirterek, "Bu serginin açılmasını hayal eden Ali Mohsenzadeh Bey idi. Uzun yıllar önce kendisiyle tanışmıştım ve böyle bir sergi yapmayı çok istemişti. Geçen sene kaybettik Ali Bey’i. Benim için aslında onun mirası bu. Tam da bu günlerde bir yüzyıl geriye gitmek şaşırtıcıydı çünkü bizim geçen yüzyılı oralarda yaşananları ve güzellikleri çok az bildiğimizi hatırladım bir kez daha. Ve Ece’yi görmek, kaybettiğimiz bir çok inceliği hatırlatıyor." şeklinde konuştu.