"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

100 yıllık Mevlevîhane

27 Temmuz 2019, Cumartesi
Manisa MevlevÎhanesi, büyük restorasyon hatalarına rağmen orijinalliğini koruyabilen en eski Mevlevîhane olma özelliğini taşıyor.

Manisa Mevlevîhânesi olarak bilinen yapı günümüzde Manisa il merkezinin güneydoğusunda Yukarı Tabakhane mahallesinde tenha bir yamacın sırtında, eskiden Mevlevîhâne bağı denilen mesirenin yanında olup bugün Millî Park içerisinde yer alıyor. Spil Dağı’nın kuzey eteklerinde şehre hâkim bir konumda yer alan Manisa Mevlevîhanesi, Saruhan Bey’in torunu İshak Çelebi tarafından inşa ettirilen Ulu Cami Külliyesi’nin parçasını oluşturuyor. Külliye merkezinden hayli uzak bir mesafeden konumlanan yapı, Evliya Çelebi’nin kaydettiği, ancak günümüze ulaşamayan inşa kitabesine göre 1368-69 yılında inşa edilmiş.  

Orijinalliğini koruyabilen en eski Mevlevihane

Genel plan şemasını korumakla birlikte son yıllardaki hatalı onarımlar sonucu kimi özelliklerini yitirmiş ve restorasyon hatalarına rağmen orijinalliğini koruyabilen en eski Mevlevîhane olması bakımından büyük önem taşıyor. Yapı, kapalı avlulu medrese veya zaviye planına benzeyen, merkezi kubbeli, kapalı orta avlulu ve dört eyvanlı simetrik bir plan şemasına sahip olduğu belirtiliyor. 

Bilim ve kültür faaliyetleri sürdürülüyor

Mevlevîliğin Bati Anadolu’daki en güçlü merkezi olan Manisa Mevlevîhanesi, 19. yüzyılda şehir merkezine yeni bir Mevlevîhane inşa edilene dek önemini korumuş ve 1870’li yıllardan sonra kaderine terk edilmiş ve zamanla tahrip edilmişti. Cumhuriyet döneminde büyük bir kısmı yıkılmış olan bina, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1960 ve 1970’li yılların başında geçirdiği onarımlar sonucu tekrar ayağa kaldırılmış ve 1983 yılında Manisa Müzesi İslâmî Mezar Taşları ve Kitabeler Seksiyonu olarak kullanılmıştı. 1995 yılında Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ne tahsis edilen Mevlevîhane, halen Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama merkezi bünyesinde Mevlevî kültürünün tanıtıldığı bir etnografya müzesi olmasının yanı sıra bilim ve kültür faaliyetlerinin sürdürüldüğü bir mekân olarak hizmet vermeye devam ediyor.  

Mimari yapısında birçok unsur bulunuyor

Şehre hâkim küçük bir tepe üzerine konumlanan Mevlevîhane, o dönemde mescid, kubbeli orta sofalı ahşap döşemeli, kalem işleriyle süslenmiş bir semahane, bir mutrip yeri, şeyh odası, altı derviş hücresi, güneydoğusunda ocaklı bir mutfak, doğusunda bir kiler ve kiremit örtülü bir terasın varlığından bahsediliyor. Kareye yakın dikdörtgen planlı yapıda inşa malzemesi olarak köşelerde düzgün kesme taş, diğer yerlerde kaba yontu taş, moloz taş ve tuğla kullanılmış. Hantal görünümlü doğu, batı ve cepheleri, dikdörtgen ve sivri pencere açıklıkları ile kazanmış. Girişin bulunduğu kuzey cephesinde, kare kesitli dört beton direk ile doğu batı duvarlar üzerine oturan bir sundurma yer alıyor.  Taç kapı şeklinde düzenlenmiş olan giriş açıklığı, ince uzun dikdörtgen bir şekil ile mimarî yapısıyla farklılık gösteriyor.

HABER VE FOTOĞRAFLAR: NETİCE KÜBRA GÖRENTAŞ

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 3113
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı