PKK'nın eylemleri, ona karşı devletin operasyonları Diyarbakır’ın Sur ilçesini yaşanamaz hale getirmiş. İlçe halkının büyük kısmı evlerini terk etmek zorunda kalırken, esnaf ise günlerdir siftah yapamadan dükkanını kapatıyor. Vatandaş yaşananlarla ilgili olarak “Yazık değil mi bize? Yeter artık silahlar sussun, huzur gelsin” diyor.
Sokağa sıkma yasaklarının 3 aydan fazla bir süredir devam ettiği Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ndeyiz. Biraz ileriden gelen patlama seslerinin arasında halkın nabzını tutmaya çalıştık. Sur halkı yaşananlardan oldukça dertli...
Aylardır evlerine giremeyen aileler, her gün evine uzaktan da olsa bakmak için gelenler, siftah yapamayacağını bile bile dükkânını açan esnaflarla dolu Sur. “Yazık değil mi bize” serzenişi ile yaklaşıyor bir kadın. İsmini sorma gereği bile duymadık. Kime dokunsanız aynı cümleler.. Ayşe, Fatma, Ali, Hüseyin, Rojbin, Abdullah… Herkes “Yeter artık” diyor.
Diyarbakır ‘yasak şehir, ölü şehir..’
Yaşananların sebebini AKP’nin 7 Haziran’da oy kaybı yaşamasına bağlayan aynı kadın devam ediyor: “Diyarbakır yasak şehir, ölü şehir, cehennem şehir oldu. Şehrin diğer taraflarında da hayat yok. Geceleri patlama seslerinden uyuyamıyoruz, psikolojimiz bozuldu. Bomba sesi, silâh sesi ne derseniz var burada. Diyarbakır camileriyle, kiliseleriyle o kadar kadim bir şehirdi, ki artık ondan eser kalmadı. Sur Diyarbakır’ın kalbidir. Ticaretin dışında, insanlar alış veriş yapmasalar bile dolaşmaya gelirler, eski hatıralar var burada, o hatıraları yâd etmeye gelirler. Diyarbakır’ın kalbini söküyorlar.”
Evimin yandığını televizyonda gördüm
Evinin Sur’da olduğunu belirten bir başka kadın ise, medyanın bölgede yaşananlara gereken hassasiyeti göstermediğini söyledi. Sur’daki evine 3 aydır giremediğini belirten Ayşe isimli kadın, kayınvalidesinin Sur dışındaki evine sığındıklarını ve 3 aile aynı evde kaldıklarını söyledi. Ayşe, bölgede halen sivillerin olduğunu ve hâlâ cenazelerin dışarıda kaldığını belirterek, yasağın 3 aydır devam ettiğini ve acil şekilde ateşkes ilân edilmesi gerektiğini söyledi. Bölge halkı olarak çok mağdur edildiklerini belirten Ayşe, eşyalarını bile alamadığını evinin yandığını ise televizyondan gördüğünü söyledi. Sur dışında evlerin çok pahalı olduğunu fakir ailelerin Sur dışında oldukça zorlandığını dile getiren Ayşe, TOKİ gelecek iddialarına ise, “İstemiyoruz TOKİ falan, Sur açılsın, gerekirse biz çadırda yatarız. Biz kendi mahallemizi, kendi evimizi istiyoruz. Yeter ki gitsinler başka bir şey istemiyoruz” şeklinde tepki gösterdi.
Hükümet medyası işine geleni yayınlıyor
Hükümet yandaşı medyaya öfkesini de dile getiren Ayşe, yandaş medyanın bölge halkının gerçek düşüncelerini yansıtmadığını iddia etti. Bu medyanın bölge halkıyla konuştuğunu, fakat haber yaparken işine gelen kısımları kullandığını anlatan Ayşe, “Madem gerçeği aktarmayacaklar, neden gelip çekiyorlar? Madem öyle, gelmesinler, çekmesinler” dedi.
93 gündür siftah yapamıyorlar
Sur’da Melik Ahmet Çarşısı’nda esnaflık yapan İhsan isimli vatandaş ise, 93 gündür siftah yapamadığını söyledi. Satış yapamamasına rağmen her gün dükkânını açtığını belirten İhsan, evde oturmaktan sıkıldığını, “belki eş dost alış verişe gelir de siftah yaparım” umuduyla dükkânını açtığını söyledi. Bugüne kadar eşe dosta 3-4 bin tl borçlandığını ve bu borcu ödeyemediğini anlatan İhsan, dükkânın kendisine ait olmadığını ve kirasını da ödeyemediğini belirtti. Devletin esnafa kolaylık tanıması gerektiğini belirten İhsan, şöyle konuştu: “Sur içinde bütün esnaf mağdur, ama buna rağmen Sur dışına çıkamıyor. Çünkü Sur dışında kiralar çok pahalı. Sur’da kiralar 400 tl, dışarda ise 1,5-2 bin tl. Adama buradaki kirasını veremiyor ki 2 bin lirayı nasıl versin?”
Haber: Gökhan Yılmaz / [email protected]
Fotoğraflar: Murat Sayan