ASO Başkanı Nurettin Özdebir, “Unutmayalım ki üretim yoksa iş yok, ülkenin geleceği de yok. Üreten firmalarımızı destekleyerek zor durumdan kurtarmalıyız” dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, “Unutmayalım ki üretim yoksa iş yok, ülkenin geleceği de yok. Üreten firmalarımızı destekleyerek zor durumdan kurtarmalıyız” diye konuştu. Özdebir, ASO’da düzenlenen odanın Nisan ayı meclis toplantısında, döviz kurundaki yükselişin ekonominin dinamiğini bozduğunu söyledi. Özdebir, şirketlerin borçlarından dolayı sorunlar yaşadıklarına dikkati çekerek, “Şirket battıktan sonra bankaya yardım etmek yerine, verilecek kaynağı batmadan şirketlere aktarmak daha doğru olacaktır. Kaynak, katma değeri ve milli menfaatleri yüksek şirketlerin üretime devam edebilmesi açısından çok daha önemlidir” diye konuştu.
“En önemli gerçeklik güven”
Türkiye’deki ekonomik sıkıntıların 2008’de ABD’de yaşanan sürece benzediğini anımsatan Özdebir, bu ülkede alınan önlemlere benzer adımlar atılabileceğini ifade etti. Özdebir, “Unutmayalım ki üretim yoksa iş yok, ülkenin geleceği de yok. Üreten firmalarımızı destekleyerek zor durumdan kurtarmalıyız. Ekonomide en önemli gerçekliğin güven olduğu unutulmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu. Açıklanan programdaki hukuksal reformları önemsediklerini belirten Özdebir, şöyle konuştu; “En önemli reformlarımızdan birinin vergi dönüşümü olması önem arz etmektedir. Yeni vergi uygulamalarında istisna ve muafiyetlerin azaltılması ve kurumlar vergisinin kademeli olarak düşürülmesi, özellikle sanayici açısından önemli avantajlar sağlayacaktır. Kurumlar vergisinin kademeli azaltılmasının, yabancı yatırımları ülkeye kazandırmada önemli bir etkisinin olacağı açıktır.”
Seçim süreci geride kaldı, ekonomiye odaklanalım
Özdebir, kredi faizlerinin yüksekliği ve krediye ulaşmadaki zorlukların sanayiciyi etkilediğini, ekonomi politika yapıcılarının bu konuya yoğunlaşmasının yaşanan olumsuzlukların bertarafında önem taşıdığını ifade etti. Yurt içi yerleşiklerin gelecek kaygısı ve Türk lirasına güven sorunundan dolayı tasarruflarını dövize endeksli olarak saklamalarının önemli bir risk unsuru olduğunu belirten Özdebir, şunları kaydetti; “Ben demekten vazgeçip, ülkem demeyi ön plana çıkarmamız gerekiyor. Hane halkının dolardan çıkması ekonomi ve Merkez Bankası açısından olumlu bir durum olacaktır. Seçim süreci artık geride kalmıştır, ekonomi üzerine odaklanılması zaruret haline gelmiştir. Ülkemiz daha önce yaşamış olduğu krizlerden güçlenerek çıkmıştır. Ülke ekonomisine güvenimiz tamdır. En kısa zamanda bu olumsuzluklar bertaraf edilerek ekonomimiz yeniden istikrara kavuşacaktır.”