Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, tüm partilere "gün birlik günüdür" çağrısı yaptı.
'Bu bütün partilere bir çağrıdır; gün birlik günüdür'
TÜSİAD YİK toplantısı Sabancı Center’da yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını YİK Başkanı Tuncay Özilhan yaptı. Özilhan konuşmasının başında, Türkiye'de siyasi iktidarsızlık yaşanmakta olduğuna dikkat çekerek, "Geçen haftanın olayları üç şeyin hayati önemini bir kez daha hatırlattı" dedi ve ekledi:
"Belirsizliğin mahsurları, kişilerden bağımsız, sağlam kurumsal yapıların önemi ve parlamenter sistemin çalışır ve çözüm üretir halde olması. Geçen haftadan beri siyasi belirsizlik bir kez daha gündemimiz de ilk sırayı işgal eder oldu. Fakat şu anda en büyük belirsizlik hükümette yer alacak isimlerin kimler olduğu değil. Tabii ki, Türkiye hükümetsiz kalmayacak. Önemli olan Türkiye’de demokratik sistemnin sağlıklı işleyişinin devam etmesidir. Bu nedenle en öncelikli konu demokrasinin organlarının işleyişine ilişkin belirsizliklerin giderilmesidir. Unutmayalım hayat belirsizliği sevmez. Bilirsiniz ki puslu havayı kurtlar sever.”
Sözlerini, “Dileğimiz içinden geçtiğimiz bu sürecin sonunda, 21. Yüzyıl Türkiye’sine yakışan bir anayasaya kavuşmamızdır” diye sürdüren Özilhan, yeni anayasa çalışmkalarına ilişkin olarak da şunları söyledi:
"Yeni anaysa kavga ve kutuplaşmayı artırmaya değil, birlik ve beraberliği artırmaya hizmet etmelidir"
“Modern dünyada anayasaların özellikleri bellidir. Evrensel normlara uygun olmayan bir çerçeve, uzun vadede sıkıntı getirir. Laiklik, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü ilkelerini tartışma dışı bırakmalıyız. Uzun vadeyi düşünerek hareket etmek, temel ilkeler üzerinden hareket etmek ve hukuk devletini tartışmasız şekilde tesis etmek günün sonunda herkes açısında daha iyidir. Güncel sorunu çözmek için, siyasi sistem ve toplumsal hayatı düzenleyen kurallarla oynamanın uzun vadeli sonuçları her zaman hüsran olmuştur. Bir bumerang gibi dönüp kısa vadeli çıkarı uğruna sistemin çarklarına çomak sokanları vurmuştur. Yeni anayasa tartışmalarına da bu açıdan yaklaşmalıyız. Yeni anayasa bir grubun nüfus alanını, bir diğer grup aleyhine genişletme mücadelesi olarak bakamayız. Yeni anaysa kavga ve kutuplaşmayı artırmaya değil, birlik ve beraberliği artırmaya hizmet etmelidir.”
“Ya biz sorunları çözeceğiz, ya sorunlar bizi çözecek"
Tuncay Özilhan, “Farklı kavimlere ev sahipliği yapmış bu topraklar, üzerinde yaşan farklı halklar sayesinde gelişmiş, tarih boyunca göçler hep değişim ve dinamizm kaynağı olmuş, bunca farklılıklarla bir arada, sürekli değişim ve devinim içinde yaşamak bu coğrafya insanına büyük bir adaptasyon ve değişimi yönetme becerisi kazandırdı. Yeni anaysa yapım sürecinde en büyük güvencemiz, tarihimizden kaynaklanan bu özelliğimizdir. Bu özelliği kullanabilirsek önemli bir sıçrama imkanı elde edeceğiz. Aksi halde bu süreç ya mevcut güç çekişmesiyle devam edecek ya da bir grubun toplum vizyonunu diğer gruba dayatmasıyla sonuçlanacak. Her iki halde de sorunlar daha da ağırlaşacak. Belli ki, ya biz sorunları çözeceğiz ya da sorunlar bizi çözecek” dedi ve sözlerini şu çağrıyla tamamladı:
"Artık kısır siyasi çatışmalara bir çözüm bulunması gerekiyor. Her şey bir yana terör sorunu bir yana. Üst üste gelen şehit haberleri yüreğimizi dağlıyor. Daha fazla takatimiz kalmadı. Bu bütün partilere bir çağrıdır. Gün birlik günüdür. Bıkmadan, usanmadan, bir şey olmuyor demeden, sorunlara çözüm bulmamız gerekiyor. Bildiğimizi, inandığımızı söylemeye devam edeceğiz."
DHA