Freedom House Dönüşen Ülkeler Proje Direktörü Schenkkan, “Türkiye uzun süredir ifade özgürlüğüyle ilişkili suçlu durumda. Bunun sebebi -bu tabiÎ ki bu darbe teşebbüsüyle başlamadı- çok sayıda gazetecinin tutuklu bulunması” dedi.
Freedom House Dönüşen Ülkeler Proje Direktörü Nate Schenkkan, düşünce kuruluşunun Türkiye’yi “hür olmayan ülkeler” kategorisine almasından sonra geçen altı aylık süreci yorumladı. Freedom House’un 2017 yılını ihtiva eden ve 2018’in Ocak ayında yayınlanan raporunda Türkiye’yi “kısmen özgür” ülkeler kategorisinden “özgür olmayan ülkeler” kategorisine gerilemişti. Freedom House’un Dönüşen Ülkeler Proje Direktörü ve Avrasya Uzmanı Nate Schenkkan, raporlarının üzerinden altı ay geçtikten sonra, erken seçim, yeni sistem ve ifade özgürlüğü açısından yeni gözlemlerini Bianet’e aktardı. Schenkkan, “Türkiye uzun süredir ifade özgürlüğüyle ilişkili suçlu durumda. Bunun sebebi -bu tabiî ki bu darbe teşebbüsüyle başlamadı- çok sayıda gazetecinin tutuklu bulunması” diyor.
Gazeteci davaları mahkumiyetle sonuçlandı
Bu yılın ilk altı ayı da geçen yıl gözlemlediğimiz eğilim ve gidişatın artarak devamı oldu. Afrin operasyonu hakkında görüşlerini yazan çok sayıda sosyal medya kullanıcılarına karşı sert yaptırımlarda bulunuldu. Şu son günlerde bozulan kararlar olsa da önemli bir sayıdaki gazeteci dâvâsı mahkûmiyet ve tutukluluk halinin devamı ile sonuçlandı. Devlet memurlarının ihraç oranı arttı, işten çıkarmalarla ilgili itirazları incelemek amacıyla kurulan özel komisyonun bunu yapamadığı anlaşıldı. Bunların yanı sıra seçim süreciyle ilgili aşağıda daha ayrıntılı olarak anlatacağım pekçok endişe yaşandı.
Şiddete başvurmadıkları halde cezalandırılıyorlar
Türkiye uzun süredir ifade özgürlüğüyle ilişkili suçlu durumda. Bunun sebebi -bu tabiî ki bu darbe teşebbüsüyle başlamadı-. çok sayıda gazetecinin tutuklu bulunması. Türkiye’nin anti terör yasaları ve anayasanın değiştirilmesiyle ilgili yasaların yorumlanışı aşırı derecede geniş ve keyfi ilerliyor. Bu da sadece hükümetin belli gruplara yönelik bakışı dolayısıyla herhangi bir şiddete başvurmadıkları halde sadece ifadelerinden dolayı mahkûm edilmelerine imkân tanıyor.
Devleti ifadeden koruyorlar
Yetkililer “saldırgan” buldukları her söylemi cezalandırmaya odaklanıyor ve bu konuda Avrupa genelinde Türkiye’yi de kapsayan kararlar olmasına karşın politikacılar gibi tanınmış kişilerle ilgili ifadelere hiç taviz vermiyor. Türkiye, devleti ya da hükümet üyelerini eleştirdiği ya da devlet onları belli bir kalıba soktuğu için insanları yargılamayı bırakmalı. Yetkililer cezaî soruşturma temelli bir yaklaşıma sahipler. İfadeyi devlet müdahalesinden korunması gereken bir şey olarak görmekten çok, Türk yetkililer devleti ifadeden korunması gereken bir şey olarak görüyor.