Sağlıkta şiddet kanun teklifinin şiddeti önlemeyeceğini ve doktorların çalışma haklarını engelleyeceğini vurgulayan Türk Tabipler Birliği yazılı bir açıklamayla TBMM’ye seslendi; “Bu Kanun Teklifi Derhal Geri Çekilsin.''
KHK'lılar SGK ile anlaşmalı hastanelerde çalışabilecek
AKP, uzun süredir meslek örgütlerinin beklentisi olan “sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine” ilişkin düzenlemeyi, sağlık alanında birçok yasada değişiklik öngören ve kamuoyunda “torba” olarak tanımlanan 44 maddelik yasa teklifinin içine koydu. Teklifte KHK’lı hekimlerin SGK’ya bağlı kurumlarda çalışmalarını engelleyen madde tartışmalara sebep olurken, doktorlar tasarısının sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti engellemeyeceği görüşünde. Türk Tabipler Birliği yazılı bir açıklamayla TBMM’ye seslendi; “Bu Kanun Teklifi Derhal Geri Çekilsin” TTB’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı; “HEKİMİZ BİZ! Daha geçtiğimiz ayın başında, 2 Ekim 2018 günü meslektaşımız Uzman Dr. Fikret Hacıosman İstanbul’da, çalıştığı hastanede öldürüldü. Ne çok öldürüldük son yıllarda! Ve bir kez daha seslendik yetkililere: Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası Çıkarılsın! 30 Ekim 2018 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir Kanun Teklifi verildi. Haber önce “Sağlıkta Şiddet Yasası Meclis’te” diye yansıtıldı kamuoyuna. Merakla inceledik:
Tasarıyı hazırlayanlar durumun ciddiyetini anlayamamış
Toplam 44 maddelik Torba Kanun Teklifinin sadece 24. maddesinde bir düzenleme gördük. Bütün hekimlerin yıllardır yasalaşmasını beklediği Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası ile hiçbir ilgisi olmayan, zaten olanın dışında herhangi bir yenilik ihtiva etmeyen; ne hekim cinayetlerini ne de sağlıkta şiddeti bırakın önlemeyi, azaltmaya bile yaramayacak bir “düzenleme”! Bir kez daha hayal kırıklığına uğradık... Bir kez daha üzüldük… Bir kez daha, Kanun Teklifini hazırlayanların sağlıkta şiddetin ne kadar büyük ve ciddî bir sorun olduğunu anlamadıklarını gördük! Sadece o değil; Hekimler ve Tababet Yargısız İnfaz Edilmekteydi…
Halkımıza ve TBMM’ye sesleniyoruz
Kanun teklifinin 5. maddesiyle; Kamu görevinden ihraç edilen hekimlere haklarında hiçbir yargı kararı olmadığı halde özel hastanelerde çalışma yasağı getirildiğini öğrendik. Yargı kararı olmadan, subjektif “güvenlik soruşturma”ları gerekçesiyle atamaları yapılmayan genç hekimlerin 600 gün boyunca hekimlikten alıkonulduğunu gördük. Altı yıllık tıp eğitimi sonunda kazanılan diplomalar fiilî olarak iptal edilmeye, hekimlik yasaklanmaya çalışılmaktaydı. Topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak uzun yıllar süren eğitimimizden, zengin meslekî deneyimimizden gelen birikimimizle hastalarımız için çalışıyoruz. Güçsüzlerin gücü, çaresizlerin çaresi olmaya, ölümlerle ve hastalıklarla mücadele etmeye, sağlık ve şifa dağıtmaya uğraşıyoruz. Bundan sonra da böyle devam edeceğiz. Bu Kanun Teklifi Derhal Geri Çekilsin; HEKİMLİK YAPMAK İSTİYORUZ!”
İstanbul – Yeni Asya
***
Aileler de açlığa mahkûm ediliyor
Prof. Dr. Atilla Yayla, Yeniyüzyıl’daki “Sağlıkçı personelin çalışma hakkı” başlığıyla kaleme aldığı yazısında sağlıkta şiddet kanun teklifini eleştirdi.
KHK ile kamuda işten atılan sağlık personelinin, değil devlet hastanelerinde, devletin kontrolündeki SGK’yla sözleşmesi olan hastanelerde dahi çalışmasının önü kesilmek istendiğine dikkati çeken Yayla, “Hastanelerin yaklaşık % 95’i SGK ile sözleşme yapmış olduğu için bunun fiilî sonucu KHK ile atılan hiçbir doktorun çalışamaması olur” ifadelerini kullandı. Sağlık personelinin çalışma ve mesleklerini icra etme haklarının ellerinden alınmasının yanlış olduğunu vurgulayan Yayla, “Bu haksız ve adâletsiz tutum insan haklarına aykırı. O kadar ki, bazı durumlarda, bu aykırılık o kimselerin hayat hakkına saldırıya dönüşebilecek kadar vahim bir hâl alabilir” dedi. Yayla, Meclis’te görüşülmekte olan kanun teklifinde bu hususlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek “Bir kişinin mesleğini icra etmesine izin vermemek sadece o kimseyi değil onunla birlikte çoluk çocuğunu da bir anlamda açlığa mahkûm etmek demektir” şeklinde ifade etti.