Sünni Alimler Birliği, istibdat ve baskı rejimlerinin dünyada ve Ortadoğu ülkeleri üzerindeki olumsuz etkilerini değerlendirdi.
Birliğin, pek çok İslami kurumun işbirliğiyle "İslam alimleri diktatörlüğe ve kan dökülmesine karşı" temasıyla düzenlediği iki günlük konferans bugün İstanbul'da başladı. 30 ülkeden din adamının katıldığı konferansta Mısır'daki darbe yönetiminin işlediği suçlar ana gündem maddesini oluşturdu.
Konferansın açılış konuşmasını yapan birliğin Genel Sekreteri Cemal Abdussettar, "Konferans, İslam'ın istibdad, zulüm ve insan haklarının çiğnenmesini yasaklayan bir din olduğunu açıklamayı hedefliyor" dedi.
Abdussettar, halifeliğin kaldırıldığı 1924'ten bu yana tüm dünya ülkelerinde Müslümanlara karşı şiddet eylemleri gerçekleştirildiğine vurgu yaptı. Abdussettar, uluslararası toplumu Mısır'daki idam kararlarına karşı ciddi bir tavır almaya çağırdı.
Türkiye Ehl-i Sünnet Alimler Birliği Teşkilat Başkanı Abdulvahap Ekinci de "Müslüman din adamlarının, kan dökme sonucunu doğuran istibdat hastalığını teşhis ettikten sonra tedavi etmesi gerektiğini" ifade etti.
Din adamları ve yöneticilerin düzelmesi durumunda ümmetin de düzeleceğini belirten Ekinci, "Bu din bize namaz ve orucu farz kılarken, bu dinin peygamberi de Müslüman'ın aynı delikten iki defa sokulmayacağını söylemiştir. İşte bu böyle kapsamlı bir dindir" diye konuştu.
Sünni Alimler Birliği Yönetim Kurulu üyelerinden Şeyh Muhammed Musa eş-Şerif de IŞİD ve gençlerin örgüte üye olmasına dikkati çekerek, "Bugün sözden çok fiile ihtiyacımız var. Binlerce Müslüman genç aslında iyi niyetli ve düzgün bir karaktere sahip, onların örgüte katılmaları ise din adamlarının görevlerini yerine getirmemesinden kaynaklanıyor" ifadelerine yer verdi.
AA