Boğaziçi Dayanışması, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektupla cevap verdi.
“Bizim hiçbir dokunulmazlığımız yok! Sizse 19 senedir bir dokunulmazlık zırhının altında esip gürlüyorsunuz” diye seslendiği mektubunda öğrenciler, “Siz padişah değilsiniz, biz de tebaanız değiliz” dedi. Söz konusu mektupta Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde hukuk ve iletişim fakültesi açması da, “Üniversitemizi kendi siyasî militanlarınızla doldurma çabanız, içine düştüğünüz siyasî krizin göstergesidir. Krizinizin mağdur ettikleri günden güne büyüyor” ifadeleriyle eleştirildi. Mektupta, “Biz Melih Bulu o koltukta oturduğu sürece protestomuzu boyutlandırarak sürdüreceğiz. Bu konuda gerekeni yapıp yapmamak ise sizin bileceğiniz iştir. Biz demokratik hak ve özgürlükleri gasp edilenlerin yanındayız! Bu topraklarda ezilenleri meydanlardan, kürsülerden bağırıp tehdit ederek hedef göstererek susturamayacağınızı anlamanız dileğiyle” denildi.
Hukuk değil, eziyet süreci
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cuma namazı sonrasında basın mensuplarına Boğaziçi Üniversitesi eylemlerini değerlendirirken Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra’yı hedef alan açıklamalarda bulundu. DW Türkçe’nin haberine göre, Ayşe Buğra ise Erdoğan’ın açıklamalarına “esefle karşılıyorum” sözleriyle cevap verdi. İş insanı ve Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın İstanbul Çağlayan Adliyesi’deki duruşması sonrasında konuşan Buğra, “Bu olan biteni bir hukuk süreci olarak yorumlamak imkânsız. Üç buçuk yıldır süren ve gittikçe ağırlaşan bir eziyet süreci olduğunu düşünüyorum” diyerek, “Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını esefle karşılıyorum, memleketim adına üzülüyorum” dedi.
Yeni fakülte mi, rant alanı mı?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesine Melih Bulu’nun rektör atanmasına ilişkin tartışmalar sürerken Resmî Gazete’de yayımlanan Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde iki yeni fakülte kurulması kararı, “rektöre kadro desteği” olarak yorumlandı. Akademisyen Seren Selvin Korkmaz “Melih Bulu koskoca üniversitede tek başına kalınca bir gecede iki yeni fakülte açılmış. İleri görüşlü (!) bir hamle: Kayyuma destek sağla, okulda iki ayrı kutup yarat, bu kampüsler ekstra iki fakülte kaldırmaz, yeni yerleşke kur, rant alanı yarat, yap, işlet, gasp et” diye yazdı. CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Gürsel Tekin de kararı “amaç kayyuma akademik kadro desteği sağlamak, üniversitenin öğretim üyesi ve fiziksel yapısını değiştirmek” değerlendirmesini yaptı.