Mavi Marmara Dâvâsı’na yeni atanan Savcı, 10 vatandaşımızın ölümü ile sonuçlanan Mavi Marmara dâvâsının, İsrail ve Türkiye arasındaki anlaşmayı gerekçe göstererek düşürülmesini istemişti. Şehitlerden Çetin Topçuoğlu’nun eşi Çiğdem Topçuoğlu ise, mahkeme salonunda baygınlık geçirmişti. Alınan karar ve mahkemenin tutumuna tepki gösteren Topçuoğlu, “31 Mayıs 2010 Mavi Marmara katliâmının üzerinden 6 yıl geçti. 2012 yılından bu yana İstanbul ilinde görülmekte olan Mavi Marmara Şehitleri ve gazilerinin dâvâsına katılıyorum.14 duruşmada da adliyenin içerisinde bulundum. Türkiye den ve dünyanın her yerinden gelen avukatlar ve Mavi Marmara katılımcıları bu dâvâya iştirak ettiler. Dâvâyı ilk açtığımız da bizlere akıllı olun dediler. Tehdit edildik. Saldırıya uğradık. Bizleri yıldırmak, gözümüzü korkutmak, dâvâlarımızdan vazgeçmemiz için yaptılar. 2 yıl önce Dâvânın baş Hâkimi rahmetli “Ümit Kaptan” suçlular için kırmızı bültenle tutuklama kararı çıkartarak adalet bakanlığına gönderdi. Ömrü yetmedi sonucu göremedi. Bizim ömrümüz yeter mi, bilinmez” ifadelerini kullandı. 

Birileri istedikleri anlaşmayı yapa dursunlar, dâvâlarımızı kapatmaya çalışsınlar Çetin ve arkadaşları ulaşılacak en yüce makama ulaşmışlardır diyen, Mavi Marmara şehitlerden Çetin Topçuoğlu’nun eşi Çiğdem Topçuoğlu.

"Türkiye ve İsrail anlaştı, dava düşsün"

Meselenin özünü bilmeyenler, bilip de işlerine gelmeyenler tarafından dâvâya çok farklı Hâkimler ve Savcılar atandı diyen Topçuoğlu, “Her gelen Hâkim ve Savcı vazifelerinin gereğini yaptılar ta ki 13. Ve 14. Duruşmaya kadar. Son iki mahkemeye yeni hâkim ve yeni savcı atandı. Hâkim ve savcının bir suçu yok. Emir erleri onlar. Son duruşma saat 10’da başladı, saat 11’de Savcı gerekçe olarak; İsrail ve Türkiye anlaştı bu dâvânın düşürülmesi gerekir diye  talep sundu” şeklinde mahkemenin tavrını yazdı.  

Karşımda bağımsız bir yargı yoktu

Çiğdem Topçuoğlu, “Avukatlarımız 12 saat boyunca müthiş bir savunma ortaya koydular. Ancak savcı ve hâkimler kararlarını verdikleri için; “sabaha kadar konuşun sizleri dinleyeceğiz, bu iş bitecek” dediler. Bir anda kendimi İsrail mahkemesinde hissettim. Savcı bir taraf olmuştu. Katillerimizin tarafındaydı. Hâkim mahkemeyi bitirme telâşındaydı. İşin komik tarafı avukatlarımız Şehitlerimiz deyince hâkimin bir tanesi “yalnızca sizin Şehitleriniz değil, onlar bizimde Şehitlerimiz” dedi. Bu nasıl bir çelişkidir? Söz hakkı istedim. Konuştum. Ancak karşımda bağımsız bir yargı yoktu” şeklinde konuştu.

Onlar canlarıyla tarih yazdılar

Birileri istedikleri anlaşmayı yapa dursunlar, dâvâlarımızı kapatmaya çalışsınlar Çetin ve arkadaşları ulaşılacak en yüce makama ulaşmışlardır diyen Topçuoğlu, Ekran Gazetesi’ne yazdığı yazıda, “Onlar canlarıyla ve kanlarıyla tarih yazdılar. Kazanan aziz  dâvâları oldu. Çetin ve arkadaşlarının katilleri ve onların işbirlikçileri, yandaşları kaybettiler” dedi.