Eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile bir vatandaş arasında görülen ‘küfür ve yumruk’ davasında dinlenen tanıklar Sarıgül ve yanındakilerin ‘hırsız Tayip’ diyerek Feshane’ye geldiğini söyledi.
Hakim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şikayeti bulunmadığını belirterek tanıklara iddia edilen küfür ve yumruğu görüp görmediklerini sordu. Tanıklar, ise görmediklerini belirtti.
İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi’deki duruşmaya müşteki sanık olan Mustafa Sarıgül sağlık raporu göndererek katılmadı. Diğer müşteki sanık Mustafa Suver ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Sarıgül’ün avukatı Onur Cingil, müvekkilinin sağlık sorunu bulunduğunu, bir daha ki celse hazır edeceklerini söyledi.
Suver’in avukatları tanık dinleteceklerini belirtti. Bunun üzerine söz alan Sarıgül’ün avukatı Cingil, müşteki sanık olan müvekkilinin de dinlenmesinden sonra tanıkların dinlenmesinin daha uygun olacağını talep etti. Hakim Ali Belen böyle bir yasa bulunmadığını kaydetti. Cingil, kendi savunmaları ve şikayetlerinden sonra tanık dinlenmesinin CMK’nın ruhuna daha uygun olacağını ifade etti. Bunun üzerine hakim Belen, ‘CMK’nın ruhu mu olur?’ dedi. Avukat Cingil’in talebini tekrarlaması üzerine hakim Belen, “Bana işimi mi öğreteceksin? Siz sanığı hazır etmeyin sonra da bana..” ifadelerini kullandı. Bu arada söze giren avukat Cingil, “Sanığı getirmeyin demek ihsası rey olur. İsterseniz girmeyelim o polemiğe.” diye konuştu. Müvekkilinin ifade vermesini en çok kendisinin istediğini kaydeden Cingil, müvekkilinin asılsız ithamlarla suçlanmasının kendisini mutlu etmediğini söyledi. Bunun üzerine hakim Belen, “Bu davaya girmek de beni mutlu etmiyor” dedi.
Bu tartışmanın ardından hakim, Cingil’e söz hakkı verdi ve talebini tutanağa yazdırdı. Bu talebe karşı Suver’in avukatı Kadir Altan, Mustafa Sarıgül’ün zorla getirilmesini talep etti. Milletvekili adayı olan Sarıgül’ün seçilmesi durumunda bekletici sebep olacağını kaydeden Altan, davanın duracağını ve sürüncemede kalacağını söyledi. Avukatın bu ifadeleri üzerine hakim Belen espirili bir şekilde, “Seçilir mi sizce?” diye sordu.Avukatın ‘takdir mahkemenin’ demesi üzerine de Belen, “Mahkemenin takdiri olur mu görüşünüzü sordum sadece.” ifadesini kullandı.
Bu diyalogdan sonra müşteki sanık Mustafa Suver’in tanıkları dinlendi. Tanık Pakize Kaynar, Feshane’de Trabzon Günleri programındayken Sarıgül’ün 50-60 kişilik grupla geldiğini söyledi. Grubun ‘hırsız Tayyip’ diye slogan attığını iddia eden Kaynar’a hakim, “Sarıgül de mi söylüyordu?” diye sordu. Tanık Kaynar, Sargül’ün de söylediğini ileri sürdü. Kendilerinin de gruptan o zaman başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için hırsız denmesini istemediklerini belirtti. Bunun üzerine hakim Belen, Endoğan’ın bu konuyla ilgili bir şikayeti bulunmadığını söyledi. Kaynar’ın ‘hırsız Tayyip’ denmesine müsaade etmediklerini söylemesi üzerine hakim Belen, dava konusunun Süver’in küfür ettiği, Sarıgül’ün de yumruk attığı iddiası olduğunu hatırlattı. Belen, bunları görüp görmediğini sordu. Uzaktan kavgayı gördüğünü anlatan Kaynar, küfür duymadığını, yumruk atıldığını da görmediğini belirtti.
Tanık Sinan Suiçmez, Feshane’deki programın düzenleyicilerinden olduğunu kaydetti. Protokol kapısından Sarıgül ve yanındakilerin parti bayrakları ile slogan atarak girdiğini ifade etti. Hakim Belen, “Slogan atsınlar ne olacak. Zaten ortam gürültülüymüş.” dedi. Programın bir sivil toplum etkinliği olduğunu söyleyen Suiçmez’e hakim, “Sadece slogan mı atıyorlardı, rakip parti aleyhine bir şey dediler mi?” diye sordu. Suiçmez, “Hırsız Tayyip diyorlardı.” cevabını verdi.
Hakim, küfür ve yumruk anını görüp görmediğini sordu. Suiçmez, olay anında orada olmadığını bu nedenle görmediğini söyledi.
Sanık Suver’in avukatı Melek Ekinci, Suiçmez’e programa başka siyasinin gelip gelmediğini sordu. Hakim Belen, avukat Ekinci’ye bunun dava konusuyla ne alakası olduğunu sordu. Avukat Ekinci, bir ilin programına Sarıgül’ün kalabalıkla geldiğini, tahrik ve propaganda yapıldığını iddia etti. Ekinci’nin bu ifadelerine Sarıgül’ün avukatı Cingil tepki gösterdi ve, “İç güvenlik paketine mi sokulmaya çalışılıyor dava?” ifadelerini kullandı. Hakim Belen, avukatlara müdahale etti ve Ekinci’nin sorusunu tutanağa geçirdi. Tanık Suiçmez, olaydan bir gün sonra Kadir Topbaş’ın 6-7 kişilik bir grupla geldiğini, selamlayıp ayrıldığını ileri sürdü.
Tanık ifadelerine karşı Suver’in avukatı Kadir Altan, tanıkları Mustafa Sarıgül’ün kamu görevi ifa etmediğinin ve müvekkilinin hakaret etmediğinin ispatına yönelik olduğunu kaydetti.
CAMİDE SİYASET YAPILAN ÜLKEDE YAŞIYORUZ
Sarıgül’ün avukatı Cingil ise tanıkların ifadelerinin çelişkili olduğunu savundu. Cingil, Tanıklar Suver’in küfür etmediğinin ispatı için getirildiği söyleniyor. En garantili yol seçilmiş ve olay yerinde olmayan kişiler getirilmiş. Görüntüler de tanıklar da yok zaten. Görüntülerde bayrak, şapka gibi siyasi materyal de yok, 50-60 kişi de. Kaldı ki bayrak şapka da olabilir, kalabalıkla da gelebilir. Zira camide siyaset yapılan bir ülkede yaşıyoruz. Davanın tarafı Recep Tayyip Erdoğan değildir. Bazı kelimeler söylendiği belirtilerek davaya fahri bir taraf oluştulumaya çalışılıyorsa bu hususu kabul etmiyoruz.” dedi.
Kamu görevlisi tartışmasının yaşandığını ifade eden Cingil, bazı kamu görevlilerinin atamayla bazılarının da seçimle geldiğini kaydetti. Müvekkilinin de belediye başkanlığı yapan bir kamu görevlisi olduğunu, seçim için propaganda yaptığını söyledi.
Olay yerindeki tanıklarını getireceklerini ifade eden Cingil, “Suver’in müvekkilimize küfrettiğini ispatlayacağız. Müvekkilimiz kendisine küfredilmesi üzerine durumu bertaraf etmek için bir anlık refleks ile sanığı ittirmiştir.” dedi. Cingil, Sarıgül’ün yumruk atmadığını savunan Cingil, Suver’in sağlık raporunu da iki gün sonra aldığını hatırlattı.
Mahkeme, Sarıgül’ün ve tanıklarının hazır edilmesi için süre verdi ve duruşmayı erteledi.