DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Siyasi aktörler, kurumlar ortak paydaları oluşturmak ve Türkiye’ye bir derinden nefes aldırmak mecburiyetinde” dedi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, beraberindeki heyetle birlikte Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Merkezinde Genel Başkan Ali Babacan’a “hayırlı olsun” ziyaretinde bulundu. Görüşmelerin ardından açıklamalarda bulunan DP Genel Başkanı Uysal, Türkiye’nin can yakıcı meseleleri olduğunu belirterek, “Dün yaşananlar bile Türkiye’de turnusol testi vazifesi görebilir. Adeta kurumlar arası ampul savaşlarının yaşandığı, Anayasa mahkemesi üyesinin bir yargıca/hâkime yakışmayacak üslup içerisindeki tavrı, sonrasında ona karşı yanlışta yarışan kurumlar görüntüsü çıkması ülke için bir büyük zaafiyet olduğu kanaatindeyim” dedi.
Hürriyetlerin teminatı Meclistir
AYM’nin CHP eski Milletvekili Enis Berberoğlu kararının İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “yeniden yargılamaya” yer olmadığını kararını değerlendiren Uysal, “Bu açıdan bakınca maalesef önceki gün ortaya çıkan karar, bir alt mahkemenin normlar hiyerarşisini tersyüz edecek, Türkiye’deki siyasal düzeni -ki AYM bunun en önemli kolonlarından birisidir- bunun çökmesine vesile olacak bir tavır içerisine girdi. Elbette Akşam yanan ışıklar üzerinden bir değerlendirme yapıldı. Açık yüreklilikle ifade etmem gerekir ki haklar ve özgürlüklerin teminatı TBMM’dir. Bu manada demokratik kanallara aktarmak Türkiye’nin bu olanı biteni alt üst oluşu düzeltecek olan siyasettir. Bunun da sahnesi TBMM’dir. O nedenle dara düşüldüğünde ışık saçacak yer TBMM olmalıdır” dedi.
Üstesinden gelebiliriz
Türkiye’nin çok ağır problemlerinin olduğunu, beraberinde de problem çözebilecek kurumlarının olduğunu da söyleyen Uysal, “Ama bugün ülkeye baktığımızda problemleri demokratik kanallara aktarabilen ne de hukukî kanallara aktarıp çözüm üretebilen bir portre ile karşı karşıyayız. Siyaset öncelikle kendi çözüm bulamadığı için hukuka referans verdiğinde hukukun da problemi daha da katmerlendirdiği bir süreçle bugün karşı karşıya kaldık” diye konuştu. Siyasî partilerin milletimizin adeta soluk borusu olduğunu ifade eden Uysal, “Siyasî aktörler, kurumlar ortak paydaları oluşturmak ve Türkiye’ye bir derinden nefes aldırmak mecburiyetinde. (…) Tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin yerleşik çıpalarının, var olan kurumlarının bir iklim değişikliği ile beraber tüm meselelerin üstesinden gelebilecek gücü vardır. Yeter ki bu noktada büyük toplumsal ve iktisadi kırılmalar yaşamayalım” diye konuştu.
AYM kararının tanınmaması asla kabul edilemez
Bir ülkenin hukukî güvenliğinin o ülkenin istikrarı açısından en önemli unsurlardan bir tanesi olduğunu belirten DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “AYM bizim anayasal sistemimiz içerisinde en üst yargı organıdır ve bu yargı organının aldığı kararlar bütün organlar için geçerlidir. Tüm yargıyı da bağlar, yürütme organını, yani hükümeti de bağlar. Hatta TBMM’nin çıkarttığı yasalarda eğer anayasaya aykırılık varsa orada bile düzeltme açısında baktığımızda meclisi bile bağlar. Dolayısıyla böylesine, anayasal sistemimiz içerisinde son derece önemli bir pozisyonu olan, kurumun aldığı kararın anayasaya ve yasalara aykırı olarak tanınmaması, uygulanmaması kabul edilemez, hiç kimsenin haddine değil. Bu ülkenin istikrarı hepimiz için önemli” diye konuştu.
Anayasal düzeni bozan istikrara zarar verir
“Bu ülkenin anayasal düzenini kim olursa olsun bozmaya çalışan, bu ülkenin istikrarına zarar verir” diye konuşmasını sürdüren Babacan, “Tabiî biz üst mahkeme, alt mahkeme diyoruz, ama alt mahkemenin de bu kararı kendi inisiyatifiyle, kendi hür, bağımsız, tarafsız şekilde alıp almadığını da tabiî ayrıca masaya yatırmak lâzım. Burada yapılması gereken, herkesin anayasaya bağlılığını, hukuk devletine bağlılığını ve hukuk devletinin gereğini yerine getirmesidir, aksi düşü- nülemez. Dün akşamdan beri yaşanan polemiklere bakacak olursak, bunlar memleketin sorunlarını çözecek işler değil. Bunlar o eski Türkiye’nin kalıntıları, boş işler açıkçası” dedi.
Bu hukuk herkes için lazım
Herkesi âcilen hukuk devleti sınırları içerisinde kalmaya dâvet ettiğini de söyleyen Ali Babacan şunları konuştu: “Hukukun üstünlüğünün gereğini yapmaya davet ediyorum. Bakın sistem bir örselenirse, bu ülkenin istikrarı bir bozulursa dikiş tutturmak çok zor olur. Herkese yazık olur ve bu hukuk herkes için lâzım. Sadece ülkeyi yönetenler, sadece yürütme erki için kullanılacak bir araç değildir. Yargı hükümetin elinde kullanılacak bir araç değil, olamaz. Hukuk devletinde böyle bir şeyy kabul edilemez. AYM bağımsız ve tarafsız hareket eder. AYM’nin verdiği kararlar nihaidir ve herkes için bağlayıcıdır.”