Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, OHAL süresince bazı şirketlerin TMSF’ye devredilmesi eleştirdi. Konukman, “ülkede hukuk güvenliği kaybolursa, mülkiyet hakları güvence içinde değilse, sıfırdan yatırımlar da gelmekte tereddüt eder” dedi.
Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında Gülen hareketine finansal destek sağladığı iddiasıyla Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında yer alan şirket ve holdingler de birer birer Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)’ye devredildi. Söz konusu gelişmeler bir yandan toplam büyüklük açısından ciroları 50 milyar lirayı aşan 200 civarında şirketin ve 30 bini aşan çalışanın akıbetini belirsiz hale getirirken doğrudan yatırımların azalması ve büyümenin daralacağı endişelerine de yol açtı.
TMSF holding mi oldu?
TMSF ise tekstilden inşaata, eğitimden lojistiğe kadar hemen hemen her sektörde faaliyet gösteren dev bir holdinge dönüştü. Fon’a devredilen ilk şirket yaklaşık 6 milyar liralık cirosuyla 12 bin kişiye istihdam sağlayan Boydak Holding oldu. 7 ayrı sektörde 34 şirkete sahip olan holding, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde 6, ikinci en büyük sanayi kuruluşu listesinde ise 1 şirketi ile yer alıyor.
Hukuk güvenliği kaybolursa…
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, mülkiyet haklarının kapitalizmin olmazsa olmaz koşullarından bir tanesi olduğunu vurgulayarak OHAL süresince, şirketlerin, doğrudan TMSF’ye devredilmesi ile bu ilkenin ayaklar altına alındığını söyledi. Konukman, şöyle devam etti: “AKP iktidarı dış kaynakla sistemi çevirmeye çalıştığı için esas derdimiz; doğrudan yatırımların artması. Burada yeşil saha yatırımları da dediğimiz sıfırdan yatırımlar sürdürülebilir büyüme açısından büyük önem arz ediyor. Ancak bir ülkede hukuk güvenliği kaybolursa, mülkiyet hakları güvence içinde değilse, sıfırdan yatırımlar da gelmekte tereddüt eder.”