DEMOKRASİ İŞLEMİYOR

Türkiye'de demokrasinin hiçbir kuralının işlemediğini belirten Mehmet Altan, “Elde sandık demokrasisi kalmıştı, şimdi orada da ‘Kaybedersem sandık demokrasisini yok sayacağım’ gibi bir mesaj ortaya çıkıyor” diye konuştu.

HUKUK YOK, SİYASET VAR

Kendisine açılan davada hukukun olmadığını, siyasî görüşle yargılandığını söyleyen Altan, AYM’nin kendisi ile ilgili verdiği kararı hatırlatarak, “Hukukun yerine siyaset var. Hukuk olmazsa, siyasî kararlarla çöker o devlet” dedi.

***

Hukuk olmayınca devlet çöker

Türkiye’deki hukuk sistemini değerlendiren Mehmet Altan, “Hukuk olmazsa, siyasi kararlarla çöker o devlet” dedi.

Akademisyen Mehmet Altan, Türkiye’de yaşanan hukuksal süreçlerin değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek mahkemelerinin kararına rağmen ağır bir mağduriyetin hala sıkıntıları içinde hayat geçirmeye devam ettiğini söyleyen Altan,  “Türkiye’nin durumunu anlatmak için yeterli bir durum. Aynı dosyanın dört farklı mahkemeye gönderilmesi durumudur. Anayasa mahkemesi genel kurulu dedi ki bu dosya ile bu şahsı gözaltına bile alamazsınız. Siz burada devlet olarak hak ihlal etmişsiniz. Bu vatandaşın temel hal ve özgürlüklerini ihlal etmişsiniz” şeklinde konuştu. T24’te Hakan Aksay’ın sorularını cevaplayan Altan, “Beni gözaltına aldıklarında dosyamda hiçbir şey yoktu. Skandal benim dosyam. Bunu şunun için söylüyorum; suçlu olmadığını bildiğin vakit, çok rahat direniyorsun. Ne kadar bir mağduriyet olduğunu, nasıl hukuk dışı bir eylemin kurbanı olduğumu bildiğin vakit çok rahatsın ve biliyorsun ki hukuk bir gün gelecek ve biliyorsun ki Türkiye böyle bir yer. Yani kurumu yok, hukukun yerine siyaset var. Şimdi basın tarihini tekrar inceleyip haftada bir yazıyorum, tarih boyunca hep aynı şey yaşanmış. Bunların hepsi siyasi karar. Hukuk olmazsa, siyasi kararlarla çöker o devlet” dedi.

İçeride zaman farklı bir hale geliyor

Altan, değerlendirilebilirse içerinin bir sosyal tesis gibi her şeyin bir saatinin belli olduğu belirtirken üç kitap hazırlığı yaptığını, günlük yazdığını ve 21.yy el kitapçığı tarzında yaptığını da belirtti. Hayatı daraltarak, yaşamın çok yavaş aktığı bir yerde geçmişi değerlendiriyorsun. Dünyayı gelen sınırlı enformasyon üzerinden değerlendiriyorsun diyen Altan,  “Mağduriyetin stresini bir kenara koyabilirsen, dışarıdaki telefon, trafik, günlük hayat baskısı yok orada. Zaman farklı bir hale geliyor. Sınırlı, tek düze bir yaşamın ağır bir baskısı var ama onu bir çalışma disiplinine koyarsan ve yüzde yüz kendinin haklılığına da güvenirsen o zaman anlayışını farklılaştırıyorsun. Hem yakın geçmişi hem Türkiye’yi, hem dünyayı, hem 21. yüz yılı bir kez daha derinlemesine gözden geçiriyorsun ve beyinsel bir analiz ortamı oluyor” diye konuştu.

Türkiye’de ağır bir siyasi kamplaşma var

Türkiye’nin çok siyasi bir yer olduğunu vurgulayan Mehmet Altan, “Ben bir akademisyenim. Ben hayatıma hep prensipler üzerinden baktım ve bakmaya da devam ediyorum. Burada öyle bir siyasi kamplaşma ve o kadar ağır siyasileşme var ki, siyaset kriteri öyle bir ortada ki siyasetçinin, egemen olanın çıkarlarına göre değişiyor. Onun çalkantısı üzerinden değerlendirmenin sağlıklı olmadığını biliyorum” dedi.