Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Kozmik Oda" soruşturmasına ilişkin, "Bu odaya girilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğini maalesef ihlal etti. Bu çok büyük bir suçtur. O soruşturmayı usulsuz başlatanlar da suçludur" dedi.
Kütahya'da bir otelde düzenlenen söyleşiye katılan Feyzioğlu, bir gazetecinin "Kozmik Oda" soruşturmasıyla ilgili sorusunu yanıtladı.
Bu odaya soruşturma için girilmediğini öne süren Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Bu, dünyanın en akla zarar iddiasıdır. Aşçı başı, şu, bu toplanmışlar, Bülent Arınç'a suikast girişiminde bulunacaklarmış. Neyle suikastte bulunacak, meyve bıçağıyla mı? Kimler oldukları da çıktı. Bunu vesile kılarak Bülent Arınç'a sözde suikastle ilgisi olmayan kelimelerin kozmik odada aratıldığı görüldü. Nihayetinde Genelkurmay'ın açıklamasından da anlıyoruz ki Türkiye'nin bütün savaş planları, bir yabancı devletin işgal hareketi karşısında cephe gerisinde yapılacak bütün savunma planları, yedekleri milisler gibi bunların isimleri, her şey çöpe gitti. Bu odaya girilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğini maalesef ihlal etti. Bu çok büyük bir suçtur. O soruşturmayı usulsuz başlatanlar da suçludur. O 'Kozmik Oda'ya girip o bilgileri birilerine peşkeş çekmek isteyenler de suçludur. Tabii ki mahkemede saklanması gereken birtakım el yazması belgelerin savcılığa verilmesi de yasaya aykırıdır çünkü kanun çok açık, hakim inceleyebiliyor, savcıya o yetkiyi vermiyor ama savcıya verilmiştir. Burada bir kez daha görülmüştür ki Silahlı Kuvvetlerinin harp imkan ve kabiliyetlerini doğrudan hedef alan bir operasyon yapılmıştır."
Eskişehir Baro Başkanı Öztekin ve bir avukatın yargılandığı dava
Feyzioğlu, Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin ve avukat Tuğba Aksoy'un, 2012 yılının aralık ayında 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, hakim Mualla Dündar Uysal ile girdikleri tartışma sonrası haklarında "kamu kurumu faaliyetini cebir veya tehdit kullanarak engelleme" suçundan yargılanmalarına başlanmasına da değindi.
Bu davanın açılmasının doğru olmadığını savunan Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Olayın orada kapandığını sanıyorduk fakat orada dönemin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Eskişehir Adliyesi'ni ziyaret halindeymiş. Öztekin'in duruşmasında anlaşıldı ki hakime hanım da müdahil olarak gelmiş. Bize, 'Ben aslında barışmıştım, böyle bir girişimde bulunmayacaktım, HSYK bana mutlaka ihbar et dedi' diye ifade verdi. HSYK, hakimlerin patronu veya meslek örgütü değildir. Ne demek, HSYK, hakime talimat veriyor da 'bir baro başkanını savcılığa ver, ihbar et' diye telkin ve tavsiyede bulunuyor. O dönemin HSYK'sında kim hakime o talimatı verdiyse suç işlemiştir, görevini kötüye kullanmıştır. Anayasaya aykırı davranmıştır ve suçtur. Bu olay, önceki HSYK döneminde gerçekleşti. Şu anki HSYK'nın bize yönelik veya herhangi bir yanlışını şimdiye kadar görmedik. Gördüğümüz zaman aynı kararlılıkla onlara da aynısını yaparız ama bu HSYK'nın, dönemin HSYK'sının üzerine gitmesini bekliyoruz."
AA