Savcı Kiraz'ın şehit edildiği rehine eyleminin ardından bir açıklama yapan İstanbul Barosu, avukatların 'haksız yere itham' edildiğini belirtip, "Saldırganlar avukat değil. Avukatlara yönelik kara propaganda kabul edilemez" açıklamasını yaptı.
Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edildiği rehine eyleminin ardından İstanbul Barosu bir açıklama yaptı. Baro Başkanı Ümit Kocasakal, açıklamayı Çağlayan Adliyesi önünde basın mensuplarına okurken, "Olayın sıcaklığı içinde olaydan avukatları, onların adliyeye giriş biçimlerini sorumlu tutmaya yönelen haksız ithamları ve kara propagandayı kabul etmek mümkün değildir" dedi.
Kelimeleri tartarak kullanmak adına hazırladıkları metni okumak istediğini söyleyerek açıklamaya başlayan Kocasakal, "Cumhuriyet savcımızı, meslektaşımızı yitirmemiz sebebiyle çok üzgün olduğumuzu belirtmek isteriz. Hukuk camiasının ve milletimizin başı sağolsun. Bu bir terör eylemidir. Bir meslektaşımıza ve dolayısıyla hepimize yönelen bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bilinmesini isteriz ki, baromuz mensubu avukat meslektaşlarımızla birlikte, bu süreçte müzakereler sırasında olayın kan dökülmeden sona ermesi için olağanüstü bir çaba sarf ettik" diye konuştu.
Avukatlara kara propaganda kabul edilemez'
Eylemcilerin avukatların yardımıyla içeri girdikleri şeklinde yansıyan haberlere tepki gösteren Kocasakal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak daha henüz meslektaşımızın acısını bile yaşamamıza izin verilmeden, birtakım medya organlarında olayın sıcaklığı içinde olaydan avukatları, onların adliyeye giriş biçimlerini sorumlu tutmaya yönelen haksız ithamları ve kara propagandayı kabul etmek mümkün değildir. Saldırganlar avukat değillerdir ve bu bir terör eylemidir. Varlık sebebi hukukun üstünlüğünü, hak ve özgürlükleri korumak olan avukatların bu müessif olaydan hareketle hedef haline getirilmesi, sorumlu tutulmaya çalışılması kabul edilemez. Bu anlamda biz avukatlar her türlü teröre ve şiddete karşı olduğumuz gibi; meslektaşlarımızın, hukuk camiasının içinde ve yanındayız. TCK 6. maddeye göre, avukatların da tıpkı hâkim ve savcılar gibi yargı görevi yapan kişiler olduğu unutulmamalıdır. Bu anlamda avukatlar hukukun, adaletin ve adliyenin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gerçekler ışığında herkesin açıklamalarında çok dikkatli ve soğukkanlı olması, eksik ve yanlış birtakım bilgilerle hukuk camiasının kenetlenmesine zarar verebilecek, bütün bir avukat camiasını rencide edebilecek haksız ve zamansız açıklamalarda bulunulmaması gerekir. Hepimizi ilgilendiren adliyelerin güvenlik sorunu ortak bir akıl ve diyalog çerçevesinde ele alınmalıdır. Şimdi birlik zamanıdır."
DHKP-C'li eylemciler Savcı Kiraz'ı rehin aldıktan sonra internetten yaptıkları açıklamada CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Baro Başkanı Kocasakal ile görüşmek istemişti. Eylemcilerin adliyeye avukat kimliğiyle girdiklerinin belirlenmesinin ardından Başbakan Davutoğlu da adliyelerdeki güvenliğin artırılacağını açıkladı. Başbakan adliyelerdeki güvenlik önlemlerinin artırılacağını da belirtip, "Bundan sonra atılması gereken adımlar konusunda gerekli talimatları verdim. Yani avukatlarımızın görevlerini yaparken sahip oldukları ayrıcalıkları koruyarak ama kesinlikle adliye binalarına girerken x-ray cihazlarından geçmeleri" açıklamasını yapmıştı.