“Avrupa’da, İslam’ın Geleceği” konferansında konuşan Prof. Dr. Recep Şentürk, İslam medeniyetinin adalet, barış ve eşitliğe dayalı bir sistem olduğunu söyledi.
İbn Haldun Üniversitesi Süleymaniye kampusünde “Avrupa’da İslâm’ın Geleceği” başlıklı konferans düzenlendi. Konferansta konuşan İHÜ Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk Avrupa’da İslâm’ın, hızla yayıldığını vurgulayarak, “Şu an da Avrupa’da Amerika’da İslâm ikinci din haline gelmiş durumda. Amerika’da yaklaşık 10 milyon civarında Müslüman olduğu tahmin ediliyor. Avrupa’da 25 bin Müslüman 28 devlete yayılmış durumda. Fakat Avrupa’da algı sanki Müslümanlar yüzde 30’nu oluşturuyor gibi bir algı var. Maalesef İslâm düşmanlarının ve İslâmofobiyi yaymak isteyenlerin sesi çok gür çıkıyor. Bu durumun bütün insanlık, Avrupa ve Amerika için bir tehdit olduğunu sürekli vurguluyor ve medyanın her türlü aracını bu konu için kullanıyorlar. Bu konuda da çok etkin oluyorlar. Maalesef Müslümanlar, kendi adlarına bunu konuşmuyorlar yani neden Müslümanlar, İslâm’ın dirilişinin bütün dünya için hayırlı bir gelişme olacağını ve İslâm’ın Avrupa’da ve dünyada yayılmasının sadece Müslümanlar için değil, Müslüman olmayanlar için de dünyayı daha adaletli, mutlu ve barış içinde bir yer haline getireceğini ikna edici delillerle izah etmiyorlar? İslâm’ın Avrupa’da yayılması konusunda bizim en güzel ve ikna edici delilimiz, asırlar boyunca İslâm medeniyetinin kurduğu ve dünyaya hâkim olduğu zaman ortaya koyduğu adalete, barışa ve eşitliğe dayalı sistemdir ve buna ben ‘açık medeniyet’ ismini veriyorum” dedi.
Avrupa’da, İslâm kültürü geliştirilebilir
Osnabrück Üniversitesinden Prof. Dr. Bülent Uçar, Avrupa’nın ne olduğunun ve hangi anlamı taşıdığının iyi tesbit edilmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerine şu şekilde devam etti: “Avrupa dediğinizde Hıristiyan, gayrimüslim diye bir algı var. Afrika, Asya dediğiniz zaman da buraların Müslüman olduğunu düşünüyoruz hâlbuki bu algının sorgulanması gerekiyor. İslâm dünyasına baktığımız zaman da bugün İslâm dünyası olarak kabul ettiğimiz coğrafyanın, Müslümanlaşması yine anladığımız şekilde tarihten itibaren gelen bir durum değildir. Daha düne kadar Mısır’ın, Suriye’nin, Irak’ın ve hatta İran’ın hatta Anadolu’nun yüzde 20-30’a varan oranda gayrimüslim nüfusu vardı.” Taşıma suyla değirmen dönmeyeceğini ifade eden Uçar, “Her toplumun kendi kültürel kodları var. Avrupa da zaman içerisinde kendine ait İslâm kültürü geliştirilebilir. Ama bu zorla, baskıyla değil toplumun tabiî yapısıyla geliştirilebilir.”
HABER: Süreyya Nur İşler
[email protected]
Haber Merkezi