"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlk hedef polisti

25 Şubat 2016, Perşembe 20:42
Başkent'te Merasim Sokak'ta 17 Şubat'ta gerçekleştirilen terör saldırısını planlayan teröristlerin ilk hedeflerinin sinagog ve cemevleri yakınlarında önlem alan çevik kuvvet ekipleri olduğu öğrenildi.

17 Şubat'ta düzenlenen terör saldırısının ardından başlatılan çalışmalar tamamlandı. Elde edilen deliller ile şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda terör saldırısının planlaması, aracın temin edilmesi, patlayıcının Diyarbakır'dan getirilip yüklenmesi ve eylemin gerçekleşmesine kadar tüm aşamaların tek tek ortaya çıkarıldığı, olayla ilgisi olan şüphelilerin adalete teslim edildiği belirtilirken, talimatı veren dağ kadrosundaki teröristlerin ise yakalanmasına çalışıldığı öğrenildi.

Saldırı emri Diyarbakır'dan

Buna göre, güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonlarda ağır kayıplar veren terör örgütü, imajını düzeltmek ve örgüte katılımı artırmak amacıyla sansasyonel bir eylem planladı. Eylem için PYD'nin silahlı kanadı YPG saflarında savaşıp Mardin'in Nusaybin ilçesine geldikten sonra diğer Suriyelilerle sığınmacı gibi 8 Temmuz'da 2015'te Emniyet ve Göç İdaresi'ne başvuran Abdulbaki Sömer seçildi.

Yetkililere kimlik göstermeyen ve kendisini Salih Neccar olarak beyan eden Sömer'e Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında parmak izi alınarak geçici kimlik verildi. Salih Neccar kimliği ile Türkiye'de herhangi bir suça karışmayan Sömer, saldırıdan yaklaşık bir ay öncesine kadar uyuyan bir hücrede bekletildi. Sömer, daha sonra örgütün talimatıyla Temelli yakınlarındaki Ballıköyü'nde villa inşaatlarında alçı işi yapan Kutbettin O'nun yanına gelerek kırsaldan Ali Zinar kod adı bir teröristin ismini verdi. Köydeki inşaat halindeki bir villaya yerleştirilen Sömer, kaldığı süre içerisinde kendisini Ali olarak tanıttı.

Öte yandan, Diyarbakır'a uyuşturucu almak için giden Metin A'ya terör örgütü tarafından sansasyonel bir eylemde kullanılmak üzere 2005 model ve üstü bir araç bulması için talimat verildi. Bunun üzerine İstanbul'a giden Metin A. örgüt bağlantılı bir hırsızlık çetesiyle irtibata geçti.

Şebeke üyeleri Mustafa B, Hüseyin G, Murat K. ve Serdar B. İzmir'e giderek bir araç kiralama şirketinden Bülent T'ye ait 34 KK .... plakalı beyaz renkte bir aracı 4 günlüğüne Tuncay A. adındaki bir kişinin kimliğini vererek kiraladı. Araçla birlikte İstanbul'a dönen şebeke üyeleri, kiralama süresinin bitiminde kendilerini arayan şirket sahibi Tuncay U'ya araca birkaç gün daha ihtiyaçları olduğunu ve ikinci bir aracı daha uzun süreliğine kiralamak istediklerini söyledi.

Belirtilen sürenin sonunda kiralayan kişileri arayan ancak ulaşamayan şirket sahibi, 11 Ocak'ta polise başvurarak aracının emniyeti suistimal suretiyle çalındığını ihbar etti. Kiralanan araç ise bu süreçte Turgut K, İsmail İ. ve Hasan A. arasında yasa dışı olarak el değiştirdi. Metin A. kendisine gösterilen 4 araç içinden İzmir'den çalınan aracı alarak karşılığında örgüttün verdiği 15 bin liranın 9 binini hırsızlık çetesine ödedi.

Metin A. tarafından alınan araç, 5 Şubatta Diyarbakır'ın Lice ilçesine götürülerek, örgütün kırsal kadrosundaki Baran, Erhan, Şirin ve Hoca kod adlı 4 teröriste gösterildi. Eylem için verilen emrin ardından araç, 8 Şubatta Metin A. tarafından Ankara'ya getirilerek, Kutbettin O'ya teslim edildi. Saldırı tarihine kadar birkaç kez kullanılan araç, diğer zamanlarda kapalı garaja park edildiği için jandarma ekiplerince tespit edilemedi.

Örgütün talimatı üzerine ikiz plaka hazırlandı

İstanbul'daki hırsızlık şebekesi üyesi Metin C, Metin A.'nın talimatı üzerine çalıntı araç için Ankara'da bir süre önce sahibi tarafından internetten satışa çıkarılan aynı marka, aynı model ve renkteki bir aracın plakasını hazırladı. İkiz plaka ile düzenlenen sahte evrak, Ankara'ya ulaştırılarak çalıntı araca takıldı.

Patlayıcılar 3 seferde getirildi

Öte yandan patlayıcılar terör örgütü üyeleri Ahmet K. ve Orhan C. tarafından 3 seferle özel araç ile Ankara'ya getirildi.

Kavurma tenekelerinin altına yerleştirerek Diyarbakır'dan getirilen TNT ve RDX tipi patlayıcılar yanıcı etkisini artırmak amacıyla mazot ile beslenerek, araç içerisine yerleştirildi. Aracı kullanan sürücünün harekete geçirmesi için buton düzenek hazırlandı.

İlk hedefte polis vardı

Bu sırada Ankara'da hedef arayışına giren terör örgütü, başkentteki sinagog ve cemevleri civarında keşif yaptı. Terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 1999'da yakalanışının yıldönümünde eylem yapılmasını kararlaştıran terör örgütü, sinagog ve cemevleri civarında bekleyen çevik kuvvet polislerini hedef olarak belirledi. Ancak Ankara Emniyet Müdürlüğünün 15 Şubat'ta, muhtemel terör eylemleri nedeniyle polislerin toplu halde beklememesi talimatı üzerine bekleme görevindeki çevik kuvvet ekipleri geri çekildi.

Eylemi bir süreliğine erteleyen teröristler bunun üzerine askeri servis araçlarını hedef aldı. Olay günü Abdulbaki Sömerin kullandığı 300 kilo patlayıcı ve yanıcı madde yüklü araç, İnönü Bulvarı üzerinden Merasim Sokak'a geldi. Sokağa girdikten sonra sol şeritte kırmızı ışık nedeniyle bekleyen askeri servis araçlarına yanaşan Sömer, aracı yavaşlatarak, butona basıp saldırıyı gerçekleştirdi.

Olay kısa sürede aydınlatıldı

29 kişinin öldüğü terör eyleminin ardından hızla olay yerine gelen polis, güvenlik önlemi alarak soruşturma başlattı. İlk olarak olay yerindeki 06 FB ... yazılı plakayı bulan ekipler, plakanın kayıtlı olduğu kişiyi ve telefon numarasını tespit etti.

Bu noktadan sonra buldukları her ipucunun peşine düşen Ankara polisi, motor ve şasi seri numaralarından orijinali İstanbul plakalı olan aracın sahibi Bülent T'ye ulaştı. Aracın İzmir'deki bir şirket tarafından kiralandığını öğrenen polis, önce İzmir'deki otomobil kiralama şirketi çalışanlarına sonrasında ise hırsızlık şebekesi üyelerine ulaştı. Gözaltına alınan kişilerin ifadeleri ve elde edilen deliller, olayın terör örgütü PKK ve Suriye'deki uzantısı YPG ile bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı.

DNA incelemesi

Soruşturma esnasında, terör örgütü PKK'nın kolu TAK açıklama yaparak, saldırıyı gerçekleştirenin Abdulbaki Sömer olduğunu öne sürdü. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Abdülbaki Sömer'in babası Musa Sömer'den Van'da DNA örneği alındı. Alınan örneğin adli tıpta, olay yerinde ölen teröristin DNA'sıyla eşleşmesi sonucunda teröristin gerçek kimliği ortaya çıktı. Bunun üzerine yapılan araştırmada Abdulbaki Sömer ile Salih Neccar'ın aynı kişi olduğu belirlendi.

15 kişi tutuklandı

Merasim Sokak'ta 17 Şubatta askeri servis araçlarının geçişi sırasında gerçekleştirilen terör saldırısının ardından düzenlenen operasyonlarda farklı illerde toplam 25 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan biri emniyet, 8'i savcılıktaki sorgularının ardından serbest bırakılırken, bir zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında tutuklu sayısı ise 15 oldu.​

AA

Okunma Sayısı: 1737
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı