Prof. Dr. Özgenç “Devletin gözetim ve denetimi altında faaliyette bulunmaya devam etmesine rağmen, bu okula öğrenci gönderen velilerin salt bu nedenle terör örgütü üyeliğiyle suçlanması, düzenlenen iddianamelerin hukuken ayıplı olduğunu göstermektedir” dedi.
Prof. Dr. İzzet Özgenç sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunarak, “Devletin gözetim ve denetimi altında faaliyet icra eden bir okulun terörle ilişkilendirilmesi, ancak bir akıl tutulmasının eseri olabilir” diye konuştu. Özgenç’in twitter hesabından yaptığı açıklamalar şöyle; “Terör örgütü üyeliği üzerine son zamanlarda düzenlenen bazı iddianamelerde, kişilerin belirli bir bankada hesaplarının bulunmasının, ve hatta çocuklarını belirli okullara göndermelerinin terör örgütü üyeliğiyle suçlanmalarının birer sebebi olarak gösterildiğine tanık oluyoruz. Bu suçlamalarla ilgili hukuki değerlendirmelerimi, ilgili ve yetkili kişilerle paylaşmanın yanı sıra, kamunun bilgisine de sunmayı bir vazife telâkki etmekteyim:
Devlet denetimindeki banka işlemleri değerlendirmeye tabi tutulamaz
Devletin verdiği izne dayalı olarak Türkiye’de faaliyet icra eden bir bankanın bu faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmiş olabilir. Bu durumda ancak somut suçu işleyen banka yöneticilerinin ve sair kişilerin ceza hukuku bakımından sorumluluğu yoluna gidilebilir. Bu itibarla, BDDK’nın gözetim ve denetimi altında faaliyet icra eden bir bankada hesap sahibi olmak, bu hesapta para bulundurmak, bu banka üzerinden çeşitli para hareketlerinde bulunmak, bu işlemler başlı başına bir suç oluşturmadığı takdirde, ilgili kişinin ceza hukuku sorumluluğu bağlamında hiçbir surette değerlendirmeye tabi tutulamaz, başka herhangi bir suçtan dolayı sorumluluğun dayanağını oluşturmaz.
Bankada hesap açılması örgüt üyeliğine dayanak olamaz
Devletin gözetim ve denetimi altında faaliyet icrasına izin verilen bir finans Kuruluşunun, bu izin hukuki geçerliliğini devam ettirdiği sürece ve bu finans kuruluşunun hukukî varlığı devam ettiği sürece, bir terör örgütüyle ilişkilendirilmesi, hukuken ayıplı bir nitelendirmedir. Bu itibarla, başlı başına bir suç oluşturmadığı takdirde, hukuki varlığı devam eden ve faaliyette bulunması devlet tarafından engellenmemiş olan bir bankada hesap açılması, hangi amaçla olursa olsun, mevcut hesaba para yatırılması, hesaplar arasında para transferinde bulunulması asla, ilgili kişinin terör örgütü üyeliği ile suçlanmasının dayanağını oluşturamaz.
Ancak bir akıl tutulmasının eseri olabilir
Keza, devletin verdiği izne dayalı olarak kurulan bir okulun devletin gözetim ve denetimi altında faaliyette bulunmaya devam etmesine rağmen, bu okula öğrenci gönderen velilerin salt bu sebeple terör örgütü üyeliğiyle suçlanması, düzenlenen iddianamelerin hukuken ayıplı olduğunu göstermektedir. İddianamelerde, devletin gözetim ve denetimi altında faaliyette bulunmaya devam eden birtakım okulların terör örgütüne “müzahir” olduğu iddia edilmektedir. Devletin gözetim ve denetimi altında faaliyet icra eden bir okulun teröre müzahir olduğu iddiası düşündürücü bulunmuştur. Bir okulun ve kurucusu olan vakfın veya şirketin yöneticilerinin ve sair görevlilerinin herhangi somut bir suç ve hatta terör suçu işlemeleri mümkündür. Bu itibarla, devletin gözetim ve denetimi altında faaliyet icra eden bir okulun terörle ilişkilendirilmesi, ancak bir akıl tutulmasının eseri olabilir.”
Haber Merkezi