CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, tüm dünyada yankı uyandıran Hrant Dink cinayetinin, bir tetikçinin şahsında unutturulmaya çalışıldığını söyledi.
AKP hükümetinin başından itibaren failleri koruyan, terfi ettiren tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığını vurgulayan Tanrıkulu, "Hrant Dink cinayeti üzerinde herhangi bir sır perdesi kalmamıştır. AKP'nin de cinayette parmağı olanların da esas yüzü net bir biçimde ortaya çıkmıştır. Şimdilerde Dink cinayetini belli bir kesime ihale etmeye çalışan AKP iktidarı, Dink'in ailesi, yakınları ve arkadaşlarıyla alay etmektedir." dedi.
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Tanrıkulu, 19 Ocak 2007 tarihinde öldürülen gazeteci Hrant Dink'in, aradan geçen 8 yıla rağmen hâlâ Agos Gazetesi’nin önünde yattığını dile getirdi. Tanrıkulu, AKP hükümetinin başından itibaren failleri koruyan, terfi ettiren tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığını vurguladı. En son Cizre Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Ercan Demir'in, Dink’in öldürülmesinde ihmalle suçlandığı halde bugüne kadar hakkında elle tutulur bir soruşturma yapılmadığını anlatan Tanrıkulu, Dink cinayetinin failleri veya görevi ihmal eden kamu görevlilerinin, Ogün Samast’la fotoğraf çektiren kamu görevlilerinin, adaleti canilerin aklama aracı olarak kullananların, siyasi güçlerini failleri kollamak için çalışanların terfi ettirildiğini savundu.
Dönemin İstanbul Valisi'nin bakanlığa, İstanbul Emniyet Müdürünün valiliğe getirildiğini hatırlatan Tanrıkulu, şöyle devam etti: "Tüm dünyada yankı uyandıran bu cinayet, bir tetikçinin şahsında unutturulmaya çalışıldı. Hrant Dink cinayeti üzerinde herhangi bir sır perdesi kalmamıştır. AKP’nin de cinayette parmağı olanların da esas yüzü net bir biçimde ortaya çıkmıştır. Şimdilerde Dink cinayetini belli bir kesime ihale etmeye çalışan AKP iktidarı, Dink’in ailesi, yakınları ve arkadaşlarıyla alay etmektedir! Bu korkunç cinayeti bile kendi siyasi emelleri uğruna kullanmaya kalkışan AKP hükümeti bilmelidir ki, Hrant Dink cinayetindeki sorumluluğu hiçbir biçimde gizlenemez! Ermenilerin bu ülkede uğradığı ayrımcılığa başından itibaren itiraz etmiş, halkların kardeşliğini savunmuş, geçmişle hesaplaşılması için mücadele etmiş ve tüm bunları da sadece kalemi ve diliyle yapmış olan Hrant Dink, bu topraklarda yetişen ender vicdanlardan biriydi. Dink’in öldürülmesiyle bu vicdan derin bir yara almıştır. Yaranın kapanması için adalet şarttır ve kaçınılmazdır. Hrant Dink’in failleri üç-beş tetikçiden ibaret değildir. Bu cinayet büyük bir organizasyonun tasarımıdır. O yüzden de adaletin yerini bulması için cinayette ihmali olan, sorumluluğu bulunan ve failleri kollayan herkesin adalet önünde hesap vermesi gerekiyor. Hrant için, adalet için yarın yine Agos gazetesinin önünde olacağız. Hrant’a bir kez daha söz vereceğiz: Sana sıkılan o kurşunun hesabını sormaya devam edeceğiz. Katillere ve onları kollayanlara inat, kardeşimizsin Hrant!"