Katliâm sosyal medyada da oldukça geniş yer aldı. Hocalı Katliâmının 26. Yılında anılan 613 Azerbaycan vatandaşının vahşice öldürüldüğü katliâmda, esir alınan 150’den fazla kişiden ise herhangi bir haber alınamadı. 

KATLİÂM NASIL YAPILDI?

Ermenilerin 1991 yılının sonlarında kuşattığı Hocalı, 10 binin üzerinde bir nüfusa sahipti. Katliâm öncesinde Ermeniler Hocalı’nın bütün yollarını işgal ederek ulaşımı engellediler. 1992 yılının başlarından itibaren de elekt- rik verilmeyen Hocalı’nın savunmasında ise az sayıda aske mevcuttu. 25 Şubat 1992’den itibaren saldırıya başlayan Ermeni kuvvetleri, o zamanki Sovyet ordusunun güçlerini de kullanarak şehri saatlerce ateş altında tuttular. Saldırıdan bir gün sonra ise Hocalı Katliâmı gerçekleştirildi.

AĞABEYİMİN ÇOCUĞUNU KURŞUN YAĞMURUNA TUTTULAR

Ermenilerin yaptığı katliâmdan kurtulan Ofelya Memmedova, olayın üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen yaşadıklarını sanki bugün yaşamış gibi anlattı. TRT Avaz’a konuşan Memmedova, katliâmdan önce Ermeni kuvvetlerin Hocalıyı günlerce ateşe tuttuklarını belirterek, kasabadaki sivil-asker dinlemeden herkesi katlettiklerini söyledi. Ailelerin bazılarının bundan sonra kaçmaya çalıştığını anlatan Memmmedova şöyle devam etti: “Çocuğum zehirli top mermisi nedeniyle hayatını kaybetti. Asker olan iki ağabeyimden biri sivilleri korurken annemin yanında keskin nişancılar tarafından vuruldu. Ağabeyimin bir tanesini de çocuğu asker kıyafeti giydiği için kurşun yağmuruna tuttular. Cesedinden 7 kurşun çıkarıldı. Ben kurtulmayı başardım, ama annem, eşim ve diğer ağabeyim esir düştü. Annem bırakıldı, ancak ağabeyim ve eşim katledildi. Oradan sağ kurtulanların anlattığına göre ağabeyim ve eşimi işkence altında öldürmüşler. Cesetlerini ise Mart ayında geri alabildik. Hocalı kesinlikle iyileşecek bir yara değil.” Memmedova, ayrıca, Hocalı katliâmının hafızalardan silinmeyecek bir olay olarak tarihe kazındığını vurguladı.  

İstanbul - Cemil Said Demirdöğmez