Haber.sol.org.tr'de Özgür Aydın imzasıyla yer alan bir yazıda, hastalara Hastalar Risalesi okumalarını tavsiye etmenin ve muhtaçların bu esere kolayca ulaşabilmeleri adına eczanelerde satışının temini için kampanyalar düzenlemenin "gericilik faaliyeti" olduğu iddia edildi.
Bazı ilaç firmalarının kritik hastalıkların şifası olabilecek ilaçları, para hırsıyla dış ülkelere ihraç ederek muhtaçları yoksun bıraktıklarının da eleştirildiği yazıda, Risale-i Nur Küllliyatı'ndan Hastalar Risalesi'nin hastalara tavsiye edilmesi veya muhtaçların kolay ulaşabilmeleri adına eczanelerde satılması ise "gerici bir faaliyet" olarak nitelendirilmiş.
Aynı yazıda şu dikkat çekici değerlendirmeler de yapılmış:
"Eczanelerde hastalara satılan bu metinlerde, gençlerin hastalık sayesinde ahireti düşünmeye başladıkları, “hayvani hevesattan” kendilerini kurtardıkları yazıyor. Hastalığın, yaratanın karşısındaki kişinin aczini, zaafını gösterdiği, bu yüzden de kişiyi ibadet ve duaya yönelttiği söyleniyor. Bedenin, kişinin mülkü olmadığı, dolayısıyla hastalığa isyan etmenin bir anlamı olmadığı, yani hastalığın “emanet şuurunu” sağladığı söyleniyor. Çaresizliğin getirdiği ruh hali sonucu “kulluk şuurunun” geliştiği belirtiliyor. Bu ve buna benzer pek çok “moral”…"
Aslında bu satırlarla, Hastalar Risalesi'nin hastalarda nasıl bir farkındalık oluşturup, moral kazandırdığı dile getirilmiş olduğu halde; bu orijinal esere muhtaçların daha kolay ulaşabilmeleri adına eczanelerde satışı için kampanya düzenlenmesinin gericilik olarak yaftalanması anlaşılmaz bir hazımsızlık olarak değerlendirildi.
Bugüne kadar pek çok hastaya şifa olduğu örnekleriyle sabit olan Hastalar Risalesi için Psikiyatri mütehassısı Prof. Dr. Ayhan Songar (merhum) “İnsan bu manevî devaları dinlerken, hasta olmayı temennî edeceği geliyor!” diyerek duygularını dile getirmişti.
Hastalar Risalesi hakkında
Risale-i Nur Külliyatı'ndan Lem'alar isimli eserin Yirmi Beşinci Lem'ası olan ve herbiri hastalara hakikatli bir moral verecek yirmi beş devâyı ihtiva Hastalar Risalesi'nin başında Bediüzzaman Said Nursi "Hastalara bir merhem, bir teselli, mânevî bir reçete, bir iyâdetü'l-marîz ve geçmiş olsun makamında yazılmıştır" diyor.
Aynı eserin Fihrist kısmında ise yine Hastalar Risalesi'yle ilgili olarak şu dikkat çekici ifadeler yer alıyor:
"'O sabredenler ki, başlarına bir musîbet geldiğinde 'Biz Allah'ın kullarıyız; sonunda yine Ona döneceğiz' derler. (Bakara Sûresi: 156.)' gibi âyetler, ehl-i îmanın musîbetleri musîbet olmadığını, belki bir ihtâr-ı Sübhânî ve iltifât-ı Rahmânî olduğunu gösterir. Gayet muknî bir tefsir ve o ehl-i îmânın on kısmından bir kısmını teşkil eden musîbetzedelere karşı mânevî bir tiryak ve gâyet nâfı bir eczahane gibi olduğunu, hattâ herbir devâ, ayrı ayrı binler çeşit ilâçlar gibi hâsiyetlerini gösteren bir eczahâne hükmünde ve Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyânın eczahane-i kübrâsı olan "Beni yediren ve içiren Odur. Hastalandığımda bana şifâ veren de Odur. (Şuarâ Sûresi: 79-80.)' gibi şifâ hakkındaki yüzer âyâtın sırr-ı tesirine şifâlı, devâlı bir mübârek mâkes ve bir mâ-i zemzeme-i Kur'ân hükmünde olduğunu gösterir."