Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fırat'ın doğusundaki tüm sınırlarımız boyunca kurulacak güvenli bölgeyle ilgili çok fazla zamanımız ve sabrımız yoktur. Birkaç hafta içinde askerlerimiz bölgeyi kontrol etmezse, kendi harekat planımızı devreye sokacağız." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'ndeki konuşmasında, eğitim-öğretimlerini başarıyla tamamlayarak mezun olan 325 askeri öğrenciyi tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın her alanda yeniden yapılandığı bir dönemde Türkiye'nin de savunma stratejilerini ve taktiklerini yeniden gözden geçirmesinin kaçınılmaz hale geldiğini belirterek, "Son dönemde NATO, Türkiye'nin güvenliği başta olmak üzere pek çok konuda kelimenin tam anlamıyla çuvallamış olsa da hala bizim ve müttefiklerimiz için en önemli savunma işbirliği zemini olmayı sürdürüyor. Yine müttefiklik ilişkisine sahip olduğumuz kimi devletler, ülkemize karşı asla bu kavramın lafzına ve ruhuna yakışmayacak tutumlar içinde bulunsa da müttefiklerimizle dayanışmayı hala değerli görüyoruz. Ne NATO üyeliğinden ne de müttefiklerimizden vazgeçmek gibi bir niyetimiz yoktur. Tam tersine bu yapılar içinde daha güçlü bir yer edinmek istiyoruz." diye konuştu.,
"Bölgedeki sorun DEAŞ değil, birtakım güçlerin çıkar paylaşımı savaşıdır"
Erdoğan, Suriye ve Irak'ta üslenen DEAŞ, PKK, YPG, PYD örgütlerine mensup teröristlerin Türkiye'yi tehdit ve sınırlarını taciz ettikleri bir dönemde kimsenin samimi desteğinin bulunamadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Tamamen kendi gücümüz ve mücadelemizle hem DEAŞ'ı hem de bölücü terör örgütünü bozguna uğrattık. Bizim bozguna uğrattığımız bölücü terör örgütünün, müttefikimiz olan bir ülkenin eteklerinin altına sığınarak faaliyetlerini sürdürmesi ise bugün ayrı bir sorun olarak karşımızda duruyor. Artık hiç kimse karanlık eller tarafından bir proje olarak sahaya sürüldüğü açıkça görülmüş olan DEAŞ bahanesiyle kimseyi kandırmaya kalkmasın. Bölgedeki sorun DEAŞ değil, birtakım güçlerin çıkar paylaşımı savaşıdır. Ne Türkiye'nin ne de bölgemizdeki kardeşlerimizin bu çirkin oyunun malzemesi haline dönüştürülmesine izin veremeyiz. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarımızla bu yönde ilk adımları attık. İdlib'te rejimin tüm taşkınlıklarına rağmen Rusya ile işbirliği içinde yeni katliamların ve göç dalgalarının önüne geçmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Münbiç'te bize verilen sözlerin tutulmaması sebebiyle ortaya çıkan demografik yapıya ve güvenliğe ilişkin kaygılar giderek artıyor. Rakka, Deyrizor, Haseke gibi yerlerde de benzer huzursuzluklar hat safhaya çıkmış durumdadır."
'Güvenli bölgeyle ilgili çok fazla zamanımız ve sabrımız yok'
"Fırat'ın doğusunda terör örgütünün bölge halkına zulmü gizlenemez hale gelmiştir." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Fırat'ın doğusundaki tüm sınırlarımız boyunca kurulacak güvenli bölgeyle ilgili çok fazla zamanımız ve sabrımız yoktur.
Birkaç hafta içinde askerlerimiz bölgeyi kontrol etmezse, kendi harekat planımızı devreye sokacağız."
Artık hiç kimse karanlık eller tarafından bir proje olarak sahaya sürüldüğü açıkça görülmüş olan DEAŞ bahanesiyle kimseyi kandırmaya kalkmasın. Bölgedeki sorun DEAŞ değil. Birtakım güçlerin çıkar paylaşımı savaşıdır.
Fırat'ın doğusunda 2-3 hafta içinde kendi belirlediğimiz şartlar dahilinde, kendi askerlerimizle fiilen bölgeyi oluşturmaya başlamazsak, varsın gerisini karşımızdakiler düşünsün."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Patriot satışı bize karşı bir baskı aracı haline getirilir ve bu şekilde güvenlik ihtiyaçlarımız zaafa uğratılmaya kalkılırsa tercihimizi diğer sistemden yana kullanmaktan çekinmeyiz." dedi.
Erdoğan, "Uçaklar (F-35) bize teslim edilmiyor. Elimiz kolumuz bağlı şekilde başımıza gelecekleri herhalde bekleyecek halimiz yok." ifadesini kullandı.
AA