Gıda mühendisliği mesleği ülkemizde son yıllarda en kötü zamanlarını yaşamakta. Bir internet sitesinde, Tuğba Bülbül imzasıyla bugün yayınlanmaya başlayan yazının 2. bölümü yayınlandı.
İşte arastirmaciyazarlar.com.tr internet sitesinde yer alan o yazı:
Yazı dizimiz devam ediyor. İnşallah Gıda Bakanlığı ve hükümet yetkililerimizin bizi muhatap almasını diliyoruz. Gıda terörünü bitirmek için çözüm önerilerimizle kendileriyle görüşeceğimiz günleri bekliyoruz. Gıda terörüyle mücadele eden gıda mühendisleri olarak hükümetimizin bize bir açılım yapmasını bekliyoruz.
Gümrüklerde yaşanan kaçak et skandalları bitmek bilmiyor. Hem bir gıda mühendisi olarak hem de bir tüketici olarak gümrüklerde gıda mühendisi çalışıyor mu çok merak ediyorum. Gıda ithalatımızda ve ihracatımızda gıda güvenliğinin önemi ortada iken bu konuda çalışanlar arasında gıda mühendisleri var mı acaba? Yoksa her yerde olduğu gibi gümrüklerde de mi dışlandık ne dersiniz?
O BİR GIDA MÜHENDİSİ: G.D.
Birçok toplu tüketim yerlerinin (hastaneler, okul yemekhaneleri, fabrika vb. yemekhaneler…) yemek ihtiyacını karşılayan catering firmalarında dana köftelere soya ve tavuk karıştırılıyor. Yapılan bu tağşiş gıda mühendisi olmayan gıda denetmenleri tarafından tespit edilemiyor. O kadar para ödeyip dana köfte yediğimizi zannederken tavuk ve soya unu yiyoruz. Firmalar kar edebilmek için her yolu deniyor, tüketiciler olarak aldığımız ürünlere %100 güvenmek istiyoruz, ancak maalesef denetim mekanizmasındaki aksaklıklar sebebiyle dışarıda tükettiğimiz çoğu gıdanın içeriğini bilemiyoruz.
O BİR GIDA MÜHENDİSİ: S.Y.
Çalıştığım yerde iade reçelleri ve helvaları (açılmış patlamış ya da sağlam) patronumuz yeni reçellere ve helvalara karıştırmamızı istiyordu. Ben de yapabildiğim kadarını gidere döktürüyordum patrona çaktırmadan. Eğer anlarsa işime derhal son verecekti çünkü. Keşke denetimler yeterince sağlam şekilde ve sık sık yapılsaydı da patronum bunu benden istemeye cesaret edemeseydi.
Birçok firma sırf para hırsı ile insan sağlığını hiçe sayıyor. Ülkemizde yılda her iki gıda işletmesinden sadece biri denetlenebiliyor; denetimlerin etkinliği ise başlı başına bir problem. Denetimlerin büyük bir kısmı gıdalardan ve yapılan hilelerden anlamayan zabıtalar, veteriner hekimler ve ziraat mühendisleri tarafından yapılıyor. TÜİK’e göre 2014 yılında üniversite mezunlarının işsizlik oranı %12.9 iken veteriner hekimlerin işsizlik oranı %4.7. Her 3 gıda mühendisinden biri işsiz. Böyle bir tablo karşısında “gıda mühendislerinin uzmanlık alanı olan gıda denetimlerinde” başka meslek gruplarının niçin bu kadar ön plana çıkarıldığı büyük bir merak konusu. Gıda Bakanlığı ifşa ettiği ürünlerin birçoğunu gıda mühendisi denetmenleri sayesinde tespit edebilmiştir. 5023 “gıda denetim” personelinin sadece 1075 tanesinin “gıda mühendisi” olması gıda güvenliğinde ne kadar zayıf durumda olduğumuzun açık bir göstergesi.