ABD’NİN SURİYE’DEKİ VARLIĞI DA, ÂNİ ÇEKİLME KARARI DA TÜRKİYE İÇİN SIKINTI.
Trump dinlememiş
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump’a “Çekilmeyi aceleye getirmeyin” dediği, ama olumlu karşılık alamadığı belirtilirken, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Başkanı Prof. Özcan “Türkiye’nin isteği birden çekilmesi değil, mümkün olduğunca kontrollü olması" dedi.
Boşluğu kim dolduracak?
Özcan, ABD’nin boşaltacağı alanı kimin dolduracağının önemli bir sorun olduğunu söylerken, bölgeye peşmergelerin yerleştirildiği ve YPG’nin elinde tuttuğu IŞİD militanlarını serbest bırakacağı yönündeki haberler endişeyle takip ediliyor.
***
ABD’nin yerini kim dolduracak?
Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Başkanı Prof. Dr. Mesut Özcan, “Türkiye’nin isteği bence ABD’nin birdenbire çekilmesi değil, mümkün olduğunca kontrollü olması. Çünkü ABD’nin boşaltacağı alanı kimin dolduracağı önemli bir sorun” dedi.
Bilim ve Sanat Vakfı (BİSAV) Küresel Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen, “2018’de Türk Dış Politikası” başlıklı panelde, Türkiye’nin 2018 yılındaki dış politikası, küresel ve bölgesel gelişmeler etrafında tartışıldı.
Vakfın Fatih’teki merkezinde düzenlenen panelde konuşan Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Keyman, Türkiye’nin Transatlantik ilişkileri üzerinde durdu.
Dünyanın 2008’de ekonomi ve 2011’de güvenlik alanında başlayan bir küreselleşme krizi ile karşı karşıya olduğunu ve bunun çoklu kriz ile devam ettiğini belirten Keyman “Küresel bir türbülans içinde yaşıyoruz. Ekonomi, savaş, açlık hepsi bir arada” dedi.
Küresel türbülansın yaşandığı bölgelerden birinin de Orta Doğu olduğunu dile getiren Keyman, şöyle konuştu: “Bu küresel krize çözüm bulunamamasının nedenlerinden bir tanesi, bu süreçle ‘Batı’nın krizi’. Modernite, kültürel, siyaset, demokrasi anlamında Batı’nın krizi eş zamanda yaşanıyor. Bu anlamda örneğin Transatlantik ilişkiler dediğimiz zaman o bağlamda da ciddi bir kriz yaşanıyor. Böyle olduğu için Türkiye de biraz yaşamakla birlikte ‘Trump faktörü’ denilen, demokrasinin zayıfladığı, milliyetçiliğin arttığı -ister göçmen düşmanlığı olsun, ister İslam düşmanlığı veya korkusu olsun-, içe kapanmanın Batı ülkelerinde yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Bu süreç sağcı, ırkçı partilerin ve liderlerin güçlenmesine yol açıyor, İkinci Dünya Savaşına giden süreçteki gibi. Yani küreselleşme türbülansa giriyor. Küresel ve bölgesel bir türbülans altındayız.”
Türkiye ABD’nin birden bire değil, kontrollü çekilmesini istiyordu
Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Başkanı Prof. Dr. Mesut Özcan ise eski ABD Başkanı Barack Obama dönemine kadar Orta Doğu’nun geneli itibariyle ABD’nin denetiminde bulunduğunu, 2015’ten sonra Rusya’nın denge amaçlı bölgeye geldiğini ve ABD hâkimiyetinin eskisi gibi güçlü olmadığını söyledi.
Türkiye’nin Suriye’de bir yapı oluşturup, bir kısım mültecinin geri dönmesini sağlamayı düşündüğünü dile getiren Özcan, ABD’nin askerlerini Suriye’den çekme kararına ilişkin ise şunları söyledi:
“Trump’ın askerlerini geri çekeceğini açıklaması önemli bir gelişme. Türkiye’nin uzun süredir (ABD’nin) PYD’ye verdiği desteği sonlandırması isteğini akılda tuttuğumuz zaman önemli bir gelişme, ama Türkiye’nin isteği bence ABD’nin birdenbire çekilmesi değil, mümkün olduğunca kontrollü olması. Çünkü ABD’nin boşaltacağı alanı kimin dolduracağı önemli bir sorun. Burada tabi ki Türkiye’nin bir rolü olacak ama hızlı bir şekilde hareket edeceği bir rejim söz konusu, bir İran söz konusu. Onun için Türkiye’nin bunu anbean takip edeceği bir döneme giriyoruz.”
AA