CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bir süre önce kayyum atanan Bugün gazetesinin yerine "Özgür Bugün" gazetesinin basıldığı gerekçesiyle 5 kişilik polis ekibi ile 2 avukatın mahkeme kararıyla Yenibosna'daki Feza Gazetecilik A.Ş. matbaasında arama yapmasını Meclis gündemine taşıdı.
Tanrıkulu, TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergesinde "Gerekli izinleri alarak yayın yapan Özgür Bugün Gazetesi'ne yönelik 'isim hakkı' konusundaki bir şikayet üzerine, bu gazeteyle 'basım' dışında hiçbir ilgisi olmayan matbaanın hedef alınmasının gerekçesi nedir?" diye sordu.
CHP'li Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle Meclis'e sunduğu soru önergesinde "Koza-İpek Grubu'nun Bugün ve Millet Gazetelerine kayyum atanmasından sonra Özgür Bugün ve Özgür Millet adıyla çıkarıldığı iddia edilen gazetelerin Zaman Gazetesi'nin matbaası Feza Gazetecilik'te basıldığı ihbarı üzerine polis dün gece matbaaya baskın düzenlemiştir.. Matbaanın yanı sıra, Zaman Gazetesinin Yenibosna'daki merkez binasına TOMA ve çok sayıda polis gelmiş, Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği'nin, 556 sayılı markalar hakkındaki kanun hükümlü kararname gereğince ‘marka hakları hukukuna aykırılık’tan ve Özgür Bugün isimli gazetenin künyesinde yer alan basım yeri Feza Gazetecilik A.Ş. olarak göründüğünden, burada basılıp basılmadığının tespiti için arama kararı çıkartıldığına karar verildiği belirtilmektedir. Ancak, bu karara aykırı olarak polisin Zaman Gazetesi, Today's Zaman Gazetesi ve Aksiyon Dergisi'nin yazı işlerine de girerek burada arama yaptığı ifade edilmektedir" açıklamasında bulundu. Tanrıkulu'nun önergesinde yer alan sorular, şöyle:
"Gerekli izinleri alarak yayın yapan Özgür Bugün Gazetesi'ne yönelik 'isim hakkı' konusundaki bir şikayet üzerine, bu gazeteyle 'basım' dışında hiçbir ilgisi olmayan matbaanın hedef alınmasının gerekçesi nedir?,
Zaman, Today's Zaman ve Aksiyon Dergisi'nin yazı işlerine polis baskını neden gerçekleşmiştir?,
Zaman Gazetesinin Yenibosna'daki merkez binasına TOMA ve çok sayıda polisin gelmesi muhalif olarak görülen medyayı sindirme amaçlı değil midir?,
Bu baskının Zaman'a yapılacak bir el koymanın provası olduğu iddiası doğru mudur? İddia doğru ise, bu şekilde olası el koymada gösterilecek kamuoyu tepkisi mi test edilmektedir?,
Zaman ve muhalif olarak görülen diğer medya gruplarına da baskın yapılacağı ve kayyum atanacağı iddiası doğru mudur?,
İddialar doğru ise, Hükümeti eleştirme hakkının olmadığı bir medya yapısına mı geçilecektir?"
DHA