Şahbaz'ın avukatlarından Uğur Ceyhan, dilekçelerine ilişkin yaptığı açıklamada, "tebliğnamedeki değerlendirmelerin doğru olmadığını ve görüntülerle çeliştiğini" savunarak, "tebliğnamenin hukuki olmadığını ve itibar edilemeyeceğini" kaydetti.

Ceyhan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yargıtaya gönderilen benzer tutuklu davalarda tebliğnamenin hazırlanması ortalama bir yıla yakın süreyi bulmaktadır. Bu davada birkaç haftada, alelacele, yangından mal kaçırır gibi tebliğname hazırlanarak, dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmiştir. Daha önce Yargıtaya gelip, henüz tebliğnamesi hazırlanmayan yüzlerce dosya varken, acaba bu dosyanın tebliğnamesi neden öncelikli hazırlanmıştır? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bu konuda açıklama yapması gerekmektedir.

Görüntülerde sanık Ahmet Şahbaz'ın tekme atarak uzaklaştırmaya çalıştığı yüzü maskeli gösterici, tekmeden sonra havaya ateş etmekte olan müvekkilin üzerine doğru hızla koşarak, elindeki taşı müvekkile atmaktadır. Attığı taş da müvekkile isabet etmektedir. Tebliğnamede Yargıtay Cumhuriyet Savcısının bahsettiği gibi bu gösterici uzaklaşmaya çalışmamaktadır. Görüntülerde bahsedilen yüzü maskeli göstericinin uzaklaşmaya çalışmadığı, havaya ateş eden müvekkile hızla koşarak taş attığı, çok sayıda diğer göstericinin de taş attığı ve müvekkile ağır taşlar isabet ettiği çok açık ve net görülmektedir."

"Ya dosyanın incelenmediğini ve görüntülerin izlenmediğini, ya görüntülerde sanık lehine bölümlerin görülmediğini ya da sanığın cezalandırılması için görüntülerin kasıtlı ve hukuka aykırı şekilde yorumlandığını" öne süren Ceyhan, "Tebliğname ile hukuk dışına çıkılmıştır. Şaibeli ve hukuka aykırı bir tebliğname hazırlanmıştır" görüşünü savundu.

Davanın geçmişi

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Şahbaz'ı, "haksız tahrik altında adam öldürmek" ve "kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanmak" suçundan 7 yıl 9 ay 10 gün hapse çarptırmıştı.

Sanık avukatları ve Sarısülük ailesinin karara yönelik temyiz başvurusu üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan tebliğnamede, "Şahbaz'ın, karşısındaki grubu görüp, hedef gözeterek ateş ettiğinin anlaşılması karşısında, hakkında kasten adam öldürme suçundan hüküm kurulması gerekirken, olası kastla öldürmek suçundan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu" kaydedilmişti.

Tebliğnamede, haksız tahrik oluşturan hareketlerin ulaştığı boyut dikkate alınarak, temel cezadan 1/4'den 3/4'e kadar ceza indirim öngören TCK'nın 29. maddesinin uygulanması sırasında makul ceza tayini gerekirken, 2/3 oranında indirim yapılarak, eksik ceza tayini nedeniyle de hükmün bozulması istenmişti.

Başsavcılık tebliğnameyi, davayla ilgili son kararı verecek Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderdi. Tebliğnamenin bağlayıcı niteliği bulunmuyor.