Ankara'da 1993 yılında Diyarbakır'a gitmek üzere hareket eden uçağın düşmesi sonucu Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bitlis, üç subay, bir astsubay ve bir PTT görevlisinin şehit olduğu olayın üzerinden 26 yıl geçti.
Ankara'da 1993 yılında Diyarbakır'a gitmek üzere hareket eden uçağın Yenimahalle'deki PTT İşleme Merkezinin bahçesine düşmesi sonucu Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, üç subay, bir astsubay ve bir PTT görevlisinin şehit olduğu olayın üzerinden 26 yıl geçti.
Kara Harp Akademisinde başöğretmen olarak da görev yapan Bitlis, 1978'de tuğgeneral oldu ve Bolu Komando Tugay Komutanlığına getirildi, 1982'de de tümgeneral ve Kıbrıs 28. Tümen Komutanı oldu. 1986'da korgeneral rütbesi alan Bitlis, 1988'de Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığına getirildi.
Bitlis, 1990'da orgeneral rütbesi aldı ve Jandarma Genel Komutanlığına atandı.
Çekiç Güç Kuvvetlerinin Türkiye'den ayrılması gerektiğini, ABD'nin Irak'ın kuzeyinde oluşturmaya çalıştığı Kürt devletinin Türkiye'nin zararına olduğunu söyleyen Bitlis'in uçağı, 17 Şubat 1993'te Ankara Güvercinlik'teki askeri üsten Diyarbakır'a gitmek üzere havalandıktan kısa bir süre sonra Yenimahalle Posta İşletme Merkezi bahçesine düştü.
Kazada Bitlis ile Binbaşı Yaşar Erian, Yüzbaşı Tuğrul Sezginler, askeri personel Fahir Işık, Emin Öner, Posta İşletme Merkezi güvenlik görevlisi Ruhi Salay şehit oldu.
Soruşturma kapandı
Kazadan 17 yıl sonra, "Ergenekon" davasında yargılanan emekli Albay Arif Doğan'a ait olduğu belirtilen bir ses kaydında Bitlis'in JİTEM tarafından düzenlenen suikast sonucu öldürüldüğünü söylediğine dair çeşitli iddialar basında yer aldı.
Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 2010'da Bitlis'in ölümüne ilişkin soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında sonradan vefat eden emekli Albay Arif Doğan'ın da arasında bulunduğu bazı kişilerin ''şüpheli'' sıfatıyla ifadesini alan savcılık, 28 Şubat soruşturmasında tutuklanan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, dönemin Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, eski İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in de bulunduğu çok sayıda kişiyi ''tanık'' olarak dinledi.
Savcılık, Orgeneral Eşref Bitlis'in 1993'teki ölümüne ilişkin soruşturmada, zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle 2016'da "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi.
"1993 karanlık bir süreç"
Eşref Bitlis'in oğlu Tarık Bitlis, yaptığı açıklamada, 26 yılın uzun bir süreç olduğunu belirterek, "Allah devlete ve millete zeval vermesin. Bu, babamın bana çocukluktan beri öğrettiği ve söylediği bir şeydi." dedi.
Herkes gibi kendisinin de babasını kaybeden bir insanın duyduğu özlemi, bütün duyguları taşıdığını dile getiren Bitlis, "Bunların üzerinde konuşmanın bir alemi yok. 1993 çok karanlık bir süreç. Tek tek baktığınızda peş peşe gelen ve faili meçhul olarak devam eden cinayetlerin Türkiye sathına yayıldığı bir dönem. Bir ortak özelliği de bu faili meçhul cinayetlerin hepsi hala çözülmemiştir." diye konuştu.
"26 sene önceki düşmanlar başka şekilde ortaya çıktı"
Tarık Bitlis, 26 sene önceki düşmanların çok daha değiştiğini, babasının öldüğü dönemde "derin devlet" denilen kavramın soruşturulmadığını, Ergenekon sürecinde de bazı subayların isimlerinin geçmesine rağmen sonucun değişmediğini anlattı.
Günümüzde de FETÖ ile ilgili soruşturmalarda çok küçük detaymış gibi kanıksanan, alışılan birtakım kavramlar geliştiğini ifade eden Bitlis, "Aynı o zaman olduğu gibi. Açılan dosyaların detaylı ve dikkatli bir şekilde görülmesi lazım. Bence tehlike devam ediyor. Hiç fark etmez derin devlet, FETÖ... Sonuçta ikisi de Türkiye'nin geleceğine balta vuran sistemler." dedi.
AA