Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Pakistan'ın Lahor kentinde düzenlenen Uluslararası Siret Konferansı'nda yaptığı konuşmada, İstanbul'daki terör saldırısında hayatını kaybedenler için başsağlığı dileğinde bulunarak, "Bir mevlit kandili arifesinde bu insanlık dışı cinayeti işleyenler er geç hem bu dünyada hem de ilahi adalette her türlü cezayı göreceklerdir. Şehit olan tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Milletimiz büyük bir millettir. Bütün bu badireleri en kısa zamanda atlatacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türk halkı dünyadaki bütün mazlumların umudu olmaya devam edecektir." şeklinde konuştu.

Tarihte barış ve güven yurdu olarak bilinen İslam coğrafyasının bugün, savaş, şiddet ve vahşetle anılmakta olduğunu belirten Görmez, Müslümanların kaybettiği birlikte yaşama ahlakının yeniden nasıl tesis edilebileceğinin düşünülmesi gerektiğini dile getirdi.

"Biz Müslümanların bir ve beraber olmaktan, problemlerimizi elbirliği ile çözmekten başka alternatifimiz yoktur." diyen Görmez, "Ortak yanlarımız, farklılıklarımızdan kat kat fazladır." ifadesini kullandı.

Görmez, küresel ve bölgesel sorunların sebebinin, birey olarak insanların kendisiyle barışık olamamasından kaynaklandığını belirterek, "Birlikte yaşama ahlakının başlayacağı yer her birimizin kendi nefsidir. Fıkıh ve Kelam geleneğimiz ötekiyi fısk-u fücurda, cevr-ü zulümde, tekfirde ve küfürde ararken, irfan geleneğimiz her birimizin ötekisinin kendi içinde yaşadığına dikkat çeker. Ki o da nefs-i emmaredir." dedi.

Hz. Muhammed'in "Alimler, peygamberlerin varisleridir" sözüne atıfta bulunan Görmez, "Sizlerin görevi, ümmete rehberlik yapmak iken nasıl oldu da Müslümanlar arasındaki kavgada taraf oldunuz? Dökülen masum kanların vebalini, hesabını Allah’a verebilecek misiniz?" şeklinde konuştu.

Görmez, sonraki nesillere iyi bir gelecek ve yaşanabilir bir dünya bırakmanın en önemli sorumluluklardan biri olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bilinçle, gelin hep birlikte ve gücümüz yettiğince kötülükleri bertaraf edebilmek, her türlü ayırımcılığın önüne geçebilmek ve beraberce huzur içinde yaşayabilmek için saygı, hoşgörü, merhamet ve adalet başta olmak üzere tüm ahlaki erdemleri hayatımıza hakim kılalım. Gündemi barış ve sevgi olan selim akıl ve kalp sahiplerinden olmaya çabalayalım."

AA