Şimdiye kadar düzenlenen şuralar aile kurumumuzun karşılaştığı sorunların çözümünde belirleyici bir rol oynadı.

Daha sonra 'keşke' dememek için burada samimiyetle dile getirilecek önerilere ihtiyacımız var.

Biz, aileyi toplumun kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız.

Devlet, ailenin huzur ve refahı için gerekli tedbirleri almakla mükelleftir.

Güçlü bir ülke, güçlü bir milet olabilmenin şartı güçlü bir aile yapısına sahip olmaktır.

Kişilik, okuldan ve toplumdan önce ailede oluşur.

Modern hayatın örseleyici hamleleri karşısında aile kurumuna sahip çıkmak, milletin geleceğine sahip çıkmak demektir.

Geniş ailenin yerini çekirdek aile yapısı almaya başladı, aile bağları zayıfladı.

Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla beraber aile değerlerimizde ciddi erozyonlar yaşanıyor.

Millet olarak çağın hastalıklarına karşı elişmizdeki en büyük imkan aile kurumumuzdur.

Nesli muhafaza etmenin yolu aile kurumuna sahip çıkmaktan geçiyor. Devleti korumak da aileyi korumakla mümkündür.

Milletler, ailelerden oluşur. Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur.

Atılan adımlarla nüfusumuz azaltıldı. Bu gidişi doğru bulmadım, bulmuyorum.

Çocuğa yönelik ihmal, istismar ve şiddet vakalarına müdahale için 81 ilde uzman ekipler oluşturduk.

Millet olarak varlığımızı korumak istiyorsak aile kurumuna hep birlikte sahip çıkmalıyız.

Aileye sahip çıkılması herkesin görevidir ama asıl yük anne babalar olarak bizlerin omuzunda...

Biz kendi dünyamızda aile içi şiddetin önüne geçemezsek ileride çok daha büyük sorunların yaşanmasına mani olamayız.

AA