Ahmet Taşgetiren, geçen Pazar Karar’da yayınlanan yazısında, “Darbeciler mi hesaba çekiliyor yoksa muhalefetin tamamı mı?” diye sordu.
“15 Temmuz yargı açısından Türkiye’yi başka bir iklime taşımıştır. Bir darbe girişimi ve onun getirdiği olağanüstü durum, darbecilerin ve iltisaklı yapıların tasfiyesi gündemini doğurmuş ve yargıya burada da önemli sorumluluk düşmüştür” diyen Taşgetiren, yazısında şu cümlelere de yer verdi: “(...) Öyle bir ülkedir ki Türkiye, yargı sorunludur, güvenlik birimleri sorunludur, medya, iş dünyası sorunludur, siyasi iktidarın iç-dış ilişkileri yargıyı etkileyecek niteliktedir vs... Bağımsız yargı deyip bıraksanız başka problemler ortaya çıkar, bırakmasanız başka problemler...
Onun için 15 Temmuz sonrasında içerden-dışardan iktidarın yargı üzerindeki etkisini gündeme getiren sesler yükselmiştir.
Darbeciler mi hesaba çekiliyor yoksa muhalefetin tamamı mı?
Bu kritik bir alan sorgulamasıdır.
Darbe girişimi iktidarı silahlı güçle devirmeyi hedeflemektedir, muhalefet de, iktidarı değiştirmek istemektedir. Bunlardan birisi gayr-ı meşru, diğeri meşru eylemdir. Her değiştirme iradesinin darbe ile iltisaklı hale gelmesi-getirilmesi, buradaki problemli durumdur. Bu olur mu? Yargı kendisine özel misyonlar yükleyip adaletten başka arayışlara girerse, iktidar kapı aralarsa-göz yumarsa, iktidara yakın medya ‘İktidar böyle istiyor’ düşüncesiyle peşin yargılama başlarsa bu olur.”